Hayatımızda sürekli kullandığımız ama genellikle farkında bile olmadığız bir unsur “Standartlar”dır. Fiziksel ya da online hayatta kullandığımız hemen hemen herşey önceden tespit edilmiş standartlara göre üretilir. Örneğin, araba lastikleri, elbiseler ya da mutfaktaki tencereler. Bunların herbiri bir ya da birden fazla standarda uyar.
Standartlar için tarihte bilinen ilk kayıt, 1120 yılında İngiltere kralı I.Henry’nin uzunluk ölçümü için belirlediği –kendi kolunun dirseğe kadar ki uzunluğu olan– Ell olarak geçiyor [1]. Yaklaşık 18 inç’lik bir uzunluk (=46 cm). Ama standartların yoğun kullanımı “Sanayi Devrimi” ile başlıyor. Böylece, üretilen malzemelerin kalıcılığı (yedek parça) ya da başka bölgelerde kullanımı mümkün hale gelmiş. Bu nedenle de ülkeler önce kendi içlerinde ve zamanla ülkeler arasında standartları oluşturan komiteler oluşmuş.
Ancak sanayi devrimini gecikmeli yakalayan ülkemizde standard oluşturma işi de ihmal edilmiş. Gerçi (Türk Standartları Enstitüsü) TSE gibi bir kurumumuz var ama uluslararası arenada herhangi bir konuya yönelik standartlar tespit edilirken, bu çalışmalara geçmişte de, günümüzde de katılmaya özen göstermediğimizi söyleyebiliriz. Örneğin F klavye (dolayısıyla İ,Ş,Ğ gibi Türkçe karakterler) konusunda çektiğimiz sıkıntının temelinde böyle ihmalkarlık (yani uluslararası çalışmalara davet edildiğimiz halde katılmamış olmamız) var. Oysa standartların tespitinde yer almak demek, aynı zamanda o standardın kullanılacağı ürünlerde öncü olmayı da getirebilir.
Geçmişte, üretimle ilgili hemen hemen her konuda standartlar belirlenirken, günümüzde standartların bir nevi herhangi bir konuda öncü olmayı sağlayabileceğine de dikkat çekelim.
Konunun önemini bilen bir kişi olarak Linkedin üzerinden Medipol Üniversitesinde standartların konuşulacağı bir konferansa, Yard.Doç.Dr.Tuncer Baykaş tarafından davet edildiğimde, hiç tereddüd etmeden “tabi ki katılırım” diye cevap verdim. Üstelik konferansa Wifi Standartları Başkanı Dorothy Stanley, IEEE Avrupa Standartlar Direktörü Hermann Brandv ve ülkemizden kıymetli konuşmacılar katılıyor [2]. Konferans öncesi toplantıyla ilgili duyurumu yapmak için de, Baykaş’a bir kaç soru sorduk :
turk-internet.com : Standartlar nedir ve ne işe yararlar? Standartların önemi nedir?
Yard.Doç.Dr.Tuncer Baykaş : Standartlar konusunda en önemli kurum olan Uluslararası Standardizasyon Örgütü (ISO)’nün yaptığı tanımlamayla cevap verecek olursam, standart; üretimde, hizmette ve anlayışta, ölçme ve deneyde bir örnek sağlanmasıdır.
Standardizasyon ise; belirli bir faaliyetle ilgili olarak, ekonomik fayda sağlamak üzere, bütün ilgili tarafların yardım ve işbirliği ile belirli kurallar koyma ve bu kuralları uygulama işlemidir.
Bir başka tanımlamaya göre standart; standardizasyon çalışması sonucu ortaya çıkan belge veya eserdir.
Standartlar ne işe yararlar sorusuna bir çok farklı yönden yaklaşabiliriz.
- Standartlar ile öncelikle can ve mal güvenliği sağlanır.
- Standartlar insan sağlığına karşı doğabilecek zararlı en aza indirmeye çalışır.
- Daha sonra belli bir ürün grubu için en alt kalite belirlenmiş olur.
Böylelikle tüketici korunur.
Son olarak farklı üreticiler gelen ürünlerin beraber çalışması sağlanarak ekonomik fayda elde edilir.
Saydığım faydaların dışında standartların en büyük faydası bir konu ile ilgili bütün paydaşları (imalatçı, satıcı, alıcı, meslek birlikleri, kullanıcı ve düzenleyici) biraraya toplayarak onların bilgi alışverişi sağlaması ve bütün tarafların kabul edebileceği bir çözüm sunmasıdır.
Günlük hayattan bir fayda isterseniz bugün dünyanın neresine giderseniz gidin kendi bilgisayarınızla wifi üzerinden internete bağlanmanız ve sevdiklerinizle konuşmanız standartlar sayesinde olmuştur.
turk-internet.com : Uluslararası Standardizasyon Örgütü (ISO) ne iş yapar? Ne zaman kurulmuştur ve Paydaşları kimlerdir?
Yard.Doç.Dr.Tuncer Baykaş : ISO 23 Şubat 1947 tarihinde kurulan ISO [3], uluslararası ticareti arttırmak, tedarikçi ve
müsteri arasındaki güveni olusturmak amacıyla faaliyetlerini sürdürmektedir.
ISO, 162 ülkeden ulusal standart kuruluşlarının katılımıyla uluslararası standartlari belirler. Bunun birlikte diğer standart belirleyici kuruluşlarla beraber çalışır.
Örnek olarak, Uluslararası Elektroteknik Komisyonu (The International Electrotechnical Commission-IEC); elektrik, elektronik ve ilgili teknolojiler için tüm standartları hazırlayan ve yayınlayan uluslararası standartlar komisyonudur. ISO ile IEC birlikte kurdukları 1. Ortak Teknik Komite (Joint Technical Committee 1 – JTC1) bilgi teknolojileri standartları ile ilgili çalışmaları yürütmektedir.
Bu komite diğer standardizasyon kuruluşlarının belirlediği standartları kabul edip yayınlayabilir. IEEE çıkardığı Wifi Standardı 802.11, ISO ve IEC komisyonu tarafından ISO/IEC/IEEE 8802-11 adıyla yayınlanmıştır.
turk-internet.com : Anladığımız kadarıyla ISO ve IEC bilgi teknolojileri standartları ile ilgili en üst yapılar, peki ülkelerin standart organizasyonlarının pozisyonu nedir?
Yard.Doç.Dr.Tuncer Baykaş : Öncelikle her ülkenin kendi belirleyen bir kuruluşu bulunmaktadır. Bu kuruluşlar bulundukları ülkenin standartlarını belirleme konusunda yetkilidir. Türkiye herhangi bir ISO/IEC standardını kabul etmek isterse onun Türkçe çevirisi TSE tarafından yayınlanır.
Ülke standartları için en güzel örnek kullanılan farklı fişlerdir. Amerika’nın 110 Volt, Avrupa’nın ise 220 Volt teknolojisi ile yola çıkmaları, elektrik dağıtımının başında farklı priz ve fiş tiplerini gerektirmiştir. Evlerdeki prizlerin değişmesi her ülke için çok büyük masraf olacağı için gelecekte ortak bir prizin olması mümkün gözükmemektedir.
turk-internet.com : Bilişim teknoloji konusunda diğer önemli standart kuruluşlarına örnek verebilir misiniz?
Yard.Doç.Dr.Tuncer Baykaş : Uluslararası standart konusunda, en önemlileri Birleşmiş Milletler Uluslararası Haberleşme Birliğinin (ITU) çıkardığı standartlardır. Dünyanın en fazla üyeye sahip olan profesyonel birliği IEEE kablolu ve kablosuz haberleşme, sağlık IT’si, akıllı şebekler, yazılım, yeşil enerji gibi birçok konuda standart geliştirmektedir.
Bir konuda çalışan standart birlikleri de vardır. USB SIG sadece USB standardına yoğunlaşmıştır.
turk-internet.com : Bir standart nasıl oluşur?
Yard.Doç.Dr.Tuncer Baykaş : Her standart grubunun ayrı yöntemi olmakla beraber genel olarak her standart, ilgili paydaşların biraraya gelmesi ile başlar. Paydaşlar standardın karşılayacağı gereksinimleri ve çalışması gereken limitleri belirlerler. Yeni nesil haberleşme standardı üzerine çalışacak bir grup minimum ve maksimum veri hızlarını, hangi frekans bantlarında çalışacağını, ne tür uygulamalara destek verileceğini belirleyerek işe başlar. Daha sonra bu gereksinim karşılayan öneriler grupça tartışılır, kabul edilenler taslak standarda dahil edilir. Oluşturulan taslak standart grup tarafından gözden geçirilir, gerekli değişikler yapıldıktan sonra, standart organizasyonunun üst kuruluna onay için sunulur. Son onaydan sonra standart yayınlanır. Eğer standart organizasyonu ISO ve IEC ile birlikte çalışıyorsa yayınlanmış standardın aynı zamanda ISO/IEC olabilmesi için başvuru da bulunabilir.
turk-internet.com : Japonya’da uzun süre standartlar konusunda çalıştınız onların standartlara yaklaşımını özetleyebilir misiniz?
Yard.Doç.Dr.Tuncer Baykaş : Japonya devlet özel sektör ve akademinin standartlar konusunda beraber çalıştığı ender ülkelerden bir tanesi. Özellikle yeni teknolojiler konusunda özel sektör masraflı olan standart çalışmalarına tek başına girmekten çekiniyor. Devlet, Ulusal Bilgi ve Haberleşme Teknolojileri Enstitüsünü standartlara katılmakla görevlendirmiş. Enstitü Japonya çapında bir konsorsiyum oluşturarak, hem Japonya’nın gereksinimlerinin standartta bulunmasını sağlarken, Japonya çıkışlı patentlerin uluslararası standart da bulunmasını sağlayarak ülkeye gelir kazandırıyor. Enstitü’nün mühendisleri kazandıkları tecrübeyi daha sonra özel sektöre aktarıyorlar.
turk-internet.com : Bu örnek ışığında Ülkelerin standardizasyon konusuna yaklaşımı ne olmalıdır?
Yard.Doç.Dr.Tuncer Baykaş : Standartlar, fikri mülkiyet haklarının gelir kazanmanın en önemli yollarından biridir. Başarılı standartlara yerleştirilmiş patentlerle kurumlar üretim olmaksızın karlılıklarını sürdürmektedirler, çünkü patent geçerli olduğu sürece standardı kullanan her kuruluş patent sahibine ödeme yapmak durumdadır.
Ülkeler bilgi ekonomisine geçmek istiyorlarsa öncelikle mühendislerini standart toplantılarına göndererek deneyim kazandırmalı, daha sonra standart geliştirilmesi sırasında kendi patentlerini standart metnine katmalıdırlar. Türkiye gibi ülkelerde mühendislerin bu tür toplantılara katılması eğitim faaliyetleri kapsamında desteklenmelidir.
turk-internet.com : 19 haziranda Medipol üniversitesinde düzenlediğiniz IEEE standartlar zirvesinde hangi konuları gündeme getirecek ve kimlerin katılmasını bekliyorsunuz?
Yard.Doç.Dr.Tuncer Baykaş : Zirve’de aralarında IEEE 802.11 Grup Başkanı, IEEE Avrupa Standartlar Direktörü, IEEE Medikal Ölçüm Cihazları Standart Grubu Koordinatörü’nün de bulunduğu 20’yi aşkın konuşmacı ile 19 Haziran’da IEEE’nin yeni nesil haberleşme standartlarını, biyomedikal standartlarını ve üretim tesislerinde dijital dönüşümü konuşacağız.
Bu konularla ilgili devlet ve özel sektörden bütün yetkilileri ve sivil toplum kuruluşlarını zirvemize bekliyoruz.
[1] Ell
[2] Standarts Summit