BSA, üyeleri arasında Adobe, Autodesk, IBM,Intel, Microsoft, Oracle, TrendMicro gibi firmaların bulunduğu bir örgüt. Yazılım korsanlığına karşı çalışıyor. Ama bunu yaparken, nasıl hesaplandığı belirsiz korsan yazılım oranları yayınlıyor[3]. Bugün yeniden bir rakam yayınladılar. Galiba sevinmemizi istiyorlar ki 2 puan düşürmüşler sağolsunlar.
Ama komik olan şu; bu rakamları pek çok yayın organı hiç sorgulamadan olduğu gibi yayınlarken, devletin bazı bakanlıkları bile aynı rakamları sorgulamadan kullanabiliyor. Giderek AB üyeliğinde de bu rakamlar önümüzde konuluyor. Ama aslında bu demografik nitelik bile taşımayan bir anket.
Araştırma Değil Anket
Yukarıda da belirttiğimiz BSA’nın yayınladığı ve adeta doğruymuş gibi pek çok alanda kullanıldığına rastladığımız rakamlar aslında bir araştırma filan değil, bir anket. Eski yıllarda bu ankete utanmadan araştırma deniliyordu[2]. Eleştiriler sonucu anket demeye başladılar.
O dönem bu araştırmanın nasıl yapıldığını bizzat BSA’nın yöneticisine sormuş ve masa başında uydurulmuş bir rakam olduğu gerçeğine ulaşmıştık. Anlatılanlara göre, Ortadoğu bölgesindeki ülkelerde satılan PC, satılan Windows sayısı ile Gayri Safi Milli Hasıla orantılanarak bir rakam bulunuyordu (detayı için dipnot 2 deki yazıya bakınız).
Ama eleştiriler sonucu, bu masa başı rakam bulma yöntemi terkedilmiş gözüküyor. Şimdi bir anketle sonuç veriliyor. Bu da demografisi, methodu filan belirsiz bir anket. Kendi kendilerine yapsalar sorun olmazdı ama bu ne anketle bir ülke “korsan” diye damgalanıyor. AB Üyeliği gibi platformlarda “şaşkınlık verici ama” bu rakam kullanılıyor.
Önce bu anketle ilgili BSA’nın kendi açıklamalara bakalım; sonra yorumlarımızı aktaralım;
BSA’ya göre Türkiye’de 2011 – 2013 arasında lisanssız yazılım kullanım oranında yüzde 2’lik bir düşüş kaydedildi. BSA Küresel Yazılım Anketi tarafından bugün açıklanan bulgular, özellikle işletmelerde etkili yazılım yönetimi uygulamalarına olan gereksinimin altını çiziyor.
Raporda lisanssız korsan yazılımın büyük riski kötü amaçlar için kullanılan yazılımdan kaynaklanan güvenlik tehditleri olarak gösterildi. Bilgisayar korsanlarının eylemleri ve veri kaybı kullanıcıların belirgin endişeleri arasında yer alıyor. 2013 yılında Türkiye’de kişisel bilgisayarlarda korsan yazılım oranının % 60 düzeyinde gerçekleştiği bildirildi.
BSA Başkanı ve CEO’su Victoria Espinel “Birçok kişi sistemlerinde tam olarak hangi programların kurulu olduğunu bilmiyor. Bunun değişmesi lazım” diyor. “Kuruluşlarının gerçek duruma uygun bir şekilde lisansa bağlanmış yazılım kullanmalarını sağlamak için, yöneticilerin ve idarecilerin atabilecekleri basiretli adımlar var.” diyor Başkan ve CEO Victoria Espinel.
Anket Sonuçlarından Bazı Notlar
BSA Küresel Yazılım Anketinin, iki yılda bir BSA için IDC tarafından yapıldığı, 34 ülkede 2,000’i aşkın BT yöneticisi dahil yaklaşık 22,000 kişisel ve iş bilgisayarı kullanıcısı tarafından cevaplanmış. Bazı sonuçlar şöyle sıralanıyor;
- Türkiye’de uygun lisanslama olmadan kurulan bilgisayar yazılımı oranı, 2011’e göre yüzde -2 puan azalarak 2013’de %60 olarak gerçekleşmiştir. Lisanssız yazılımın toplam ticari değeri 1,077.72 Milyon TL olmuştur.
- Dünyadaki bilgisayar kullanıcıların lisanssız yazılım kullanmamak için belirttikleri temel neden, kötü amaçlı yazılımdan kaynaklanan güvenlik tehditlerinden kaçınmaktır. Lisanssız yazılım ile ilişkilendirilen riskler arasında, küresel olarak kullanıcıların % 64’ü bilgisayar korsanlarının yetkisiz erişimini temel bir endişe olarak belirtmişler ve %59’u veri kaybını göstermiştir.
- Dünyadaki BT yöneticileri, lisanssız yazılımın zarar verebileceği konusunda haklı endişeler ifade ediyorlar ama onların yarıdan azı şirketlerinin yazılımının uygun bir şekilde lisansa bağlandığından emin olduklarını söylüyor.
- Türkiye’deki firmaların sadece %33’ü, uygun bir şekilde lisansa bağlanmış yazılım kullanımını gerektiren yerleşik yazılı politikalara sahiptir.
BSA’nın Küresel Yazılım Anketi’nin diğer bulguları arasında aşağıdakiler kayda değer bulunmuş :
- Uygun lisanslama olmadan bilgisayar yazılımının küresel kurulum oranı, lisanssız yazılım kullanımının en yaygın olduğu gelişen ekonomiler kullanımda olan tüm bilgisayarların artan bir çoğunluğunu oluşturmaya devam ederken, 2011’de yüzde 42’den 2013’de yüzde 43’e yükselmiştir,
- Lisanssız bilgisayar yazılımı kurulumlarının küresel olarak ticari değeri, 2013’de toplam 62.7 milyar dolara ulaşmıştır.
- Lisanssız bilgisayar yazılımı kurulumu genel oranının en yüksek olduğu bölge, 2013’de yüzde 62 ile Asya-Pasifik olmuştur. Bu, 2011’e göre 2 yüzde puanlık bir yükselişi temsil etmektedir ve lisanssız kurulumların ticari değeri de 21 milyar dolara ulaşmaktadır.
- Orta ve Doğu Avrupa lisanssız yazılım kurulumlarında yüzde 61 ile ikinci en yüksek orana sahip olmuştur ve onu yüzde 59 ile Güney Amerika ve yine yüzde 59 ile Orta Doğu ve Afrika izlemektedir.
- Kuzey Amerika, yüzde 19 ile lisanssız yazılım kurulumlarında en düşük bölgesel orana sahip olmaya devam etmektedir ama bu yaklaşık 10.9 milyar dolar tutarında önemli bir ticari değer oluşturmaktadır.
- Batı Avrupa’daki oran 2013’te üç puan düşerek yüzde 29 olmuş ve bunun ticari değeri 12.8 milyar doları bulmuştur.
- Avrupa Birliği’nde, oran 2013’te iki puan düşerek yüzde 31 olmuş ve bunun ticari değeri 13.5 milyar dolar olmuştur.
Bu Anketler Hangi Method ile ve Katılımcı ile Yapılıyor?
Şimdi gelelim yorumlarımıza. Anket ile ilgili açıklamanın ekinde “Ülkelere ait bilgiler dahil olmak üzere, BSA’nın Küresel Yazılım Anketi’nin tam bir kopyası BSA’nın internet sitesi: www.bsa.org/globalstudy üzerinden indirilebilir. deniliyor. Biz de öyle yaptık. Çünkü bu anket neyin nesidir, kaç kişi katılmıştır? filan diye baktık;
- Ama hayal kırıklığı duyduk; çünkü ciddi ciddi yüzde oranı verilen bu ankete Türkiye’den kaç kişi katılmış ya da bunların demografik özellikleri nelerdir verilmemiş. Ama biz 34 ülkeden 22.000 kişi denildiği ve bunların 2,000’i de BT Yöneticisi ise, demek ki ortalama ülke başına 59’u BT yöneticisi 647 kişi ile alınmış verilerden bahsediyoruz.Ve soruyoruz…. hangi mantıkla, 647 kişinin sonucu ile 80 milyona yaklaşan bir ülkede yazılım korsanlığı % 60 dır deniliyor.
- Yanısıra, bu 647 kişi kimdir, neyin nesidir? Yurtdışında ve içinde bizimle ilgili bir önyargı yaratan bu tür araştırma ya da anketlerin ciddiye alınmaları için demografinin verilmesi lazım.
- Zaten “ben korsan kullanıyorum” diye anket dolduranları gerçekten merak ediyoruz. Ödül verilmiş bile olsa “başıma iş açarım” diye düşünmez mi bu insanlar? Yoksa bu insanlar sırf rakam yaratmış olmak için anket dolduran Microsoftun, Adobe nin vs kendi elemanları mıdır? Ya da bayilerinin?
Sonuç olarak yine üfürülen bir korsan rakamı ve bu sefer 2 puan gerilemiş. Sevinsek mi, üzülsek mi, bilemedik..
Şükür ki, bu sefer firmalara ödettirdikleri cezaları, bir de tutup “Türkiye’nin korsan nedeniyle ekonomik kaybı” ifadesiyle vermemişler. Pek bir “merdi kıpti secaat arz ederken sirkatin söylermiş” oluyordu[5]. O da ayrı bir hikaye..
Neden İlla Rakam Açıklanıyor? Peki Vergi Nereye Ödeniyor?
Bir de buna bakalım; BSA isimli örgüt –ki Türkiyede uzun zaman dernekleşmeden ve doğrudan bir firmanın avukatlarını kullanarak baskınlar yaptı– bu rakamları açıklayarak, kamuoyu yaratmaya başka bir deyişle yazılımlarının daha fazla satışını sağlamaya çalışıyor. Hatta olmayan satışları da tehditle yapıyorlar.
Bu rakamların temel hedefi; adli makamları etkilemek. Öyle ki; mahkemeler ve baskına giden kaymakamlık/polis yetkilileri, bu kuruluşun ya da firmalarının sahiplik belgelerini bile “Türk hukukuna uygun mu, değil mi?” diye sorgulamıyorlar[4]. Olduğu gibi kabul ediyorlar. Oysa geçtiğimiz günlerde sorgulayan ve firmaya geçerliyi getirmesi için 6 ay süre tanıyan bir mahkeme sorguladı ve geçersiz olduğunu ortaya koydu[4].
Ama benim katıldığım bir hukuk konferansında, Kalkınma Bakanlığının bir yetkilisi, bu rakamı futursuzca talefuz etti. Bu rakamın hangi araştırmadan alındığını, o araştırmanın methodunun ne olduğunu sorduğumuzda ise rakamın nerden geldiğini bilmediğini görüyoruz. Rakam o kadar yaygınlaşmış ki, devlet memurları bile sahi zannediyor, sorgulamıyor.
“Yazılımlar korsan satılıyorsa, adamlar haksız değiller” diyenler olabilir. Buna karşı şunları söyleyelim; BSA üyelerinin bazıları Türkiye’den satış yapmıyor, mesela İrlanda’dan satış yapıyor. Neden? Tabi ki vergiden kaçmak için. Hala adamlar haksız değil diyeniniz var mı? (mahkeme o nedenle sahiplik belgesini beğenmedi. 6 ay süre verdi. Onda da getiremediler çünkü diğer tarafta ödenecek milyonlarca TL vergi var).
Yani kendileri Türk hukukunu/vergi sistemini delenler, Türk hukukunu / Türk adli mercilerini etkileyerek telif hakkı istiyor.
BSA ve üyeleri bazen satıcı avukatlar kullanarak[6] ve firmaları tehdit ederek, bazen baskınlar yapıp insanları bizzat “120.000 TL tazminat ödersin ayrıca 2 yıla kadar hapis ha, sen en iyisi şimdi şu lisansları cezalı öde ve dukkandaki PClerin hepsine birden lisans alıver”[7] diyerek özellikle internet cafeleri, PC-laptop tamirat servislerini[8] ve de bilgisayar dükkanlarını tehdit ettiler. Kimi zaman bu paraları aldılar.
Ama son yıllarda bilinçlenme var. Firmalar da karşılarına davalarla çıkıyorlar ve şaşkınlık verici ki, yıllardır öne sürdüğü belgeler hukuki açıdan yetersizmiş[4].
Bu paragrafta anlattıklarımızı, başlığı içinde “vergi” olan yeni bir yazıda daha detaylı anlatacağız.. Madem rakam açıklıyorlar. Biz de Türkçe ve İngilizce olarak ne yaptıklarını defalarca yazacağız.
IDC Ne Yapıyor?
Son olarak da kendisini “tarafsız” olarak tanımlayan araştırma şirketi IDC’ye de bu konuya yaptığı yataklık için “utanmaları lazım” diyoruz. Bu IDC için kara bir leke. Anlamsız bir çalışmayı, 22.000 kişi katıldı, 34 ülke ve 2,000’i BT yöneticisi diyerek sunuyorlar. Kendilerini temizlemek istiyorlarsa, şu soruya cevap versinler; katılanların demografisi nedir? ve “neden bir kişi ben korsanım diye anket doldurur?”. Tabi bir başka soru daha; “madem tarafsızsınız, neden bu yetersiz çalışmayı yapıyorsunuz ve çalışmanın bu kadar ciddi sunumuna izin veriyorsunuz?”
[1] BSA Yine Bir Kopya Yazılım %’si Söylüyor ama Ne Kadar Doğru Acaba?
[2] BSA; Türkiye’de Yazılım Korsanlığı % 66
[3] Bu Korsan Yazılım Kayıp Rakamları Nerden Bulunuyor?
[4] Microsoft Bir Internet Kafe’ciye Karşı Açtığı Telif Hakları Davasını Kaybetti
[5] BSA Cezalandırmaları Türk İş Dünyasına 2 Milyon TL’ye Mal Olmuş
[6] Satıcı Avukat olayı şu şekilde oluyor; gerçek bir olayda, bir firmanın verdiği eleman ilanında yer alan “şu yazılımları bilmesi tercih nedenidir” ifadesi sonrasında “sizi kontrol ettik, eleman ilanında yazdığınız yazılımın lisansı sizde yok ama başka bir lisanstan biliyoruz sizde 20 makina var. Bu yazılımı alın ya da size baskına geleceğiz.” Firmanın “baskın” nedeniyle prestij kaybı endişesinden ötürü “tamam 1 tane alayım” ifadesi de yeterli olmuyor. 20 tane alması istenebiliyor.
[7] Microsoft 120’nin Üstünde İnternet Cafe Bastı ve Tazminat+Lisans Parası İstedi – 3
[8] BSA-Microsoft Baskınları, Bilgisayar Tamir Servislerini, Gereksizken, Lisans Almaya mı Zorluyor? – 2