Bu toplantının ilk bölümünü Adli Bilişim Konferansı : Intranet’lere Güvenlik Politikası Koymak Yetmez, Uygulamak da Lazımdır – 1 ve ikinci bölümünü Bilal Şen : 15 İlde Adli Bilişim Laboratuarı Var – 2 başlığı altında okuyabilirsiniz.
Başkomiser Dinçer Ay soru üzerine bir suç için aradıkları kişinin bilgisayarında başka suç işlemiş mi ya da başka hangi sitelere bakmış diye inceleme yapmadıklarını, çünkü bu durumda işin içinden çıkamayacaklarını belirtiyor.
Başkomiser Ay’a sorulan “Polislerin kişisel gizliliğin korunması na dikkat edip etmedikleri” şeklindeki soruya ve Keser’in polisin armasındaki yıldırlardan birisinin “ketumluk” anlamına geldiği şeklindeki ifadesine, cevabı şu şekildeydi :
Olay yerine gittiğimizde kayıt almak için yazılım ve donanımlar var. Çoğu zaman basında görülenler bu resimlerdir. Yani bilgisayarlardan değillerdir.
Ketumluk polisin armasında yer alır ama polis de bir insandır. Sır saklama var ama “güveniyoruz” gibi bir anlayışla giderseniz eksik kalır. Bizim uygulamamız şu şekilde; internet üzerindeki soruşturma yapan kişilerin yerleri ayrıdır, kapıları kilitlidir ve hazırladıkları raporları sadece şube amiri görür. Aksi davrananana ceza meslekten ihraçtır. Kimse bunu göze alamaz.
Ayrıca el konulan bilgisayarların süreci vardır. Saat kaçta alındı, kim aldı, bizden kim teslim etti, gibi.
Dinçer Ay’ın aktardığı operasyonlardan birisinde, kimyasal formül çalınma konusu olduğu ve elemanlarının kimyasal formüller konusunda ders çalıştıkları şeklinde ilginç bir anektod da vardı.
Dinçer Ay, son günlerde “takipçi/tacizciler” diye tanımlanan yeni bir durumdan bahsetti. İnternet üzerindeki ev / ofis/ arkadaş bilgileri alınan kişilerin takip altına alındığını, özellikle bayanların bu şekilde takip edilebildiğini belirtti ve web kameralara dikkat çekti. Gaziosmanpaşa, Ümraniye gibi yerlerde karşısındakini farklı kişi zannedip samimiyet kurup, sonradan polise başvurmak zorunda kalanlara dikkat çekti.
Burak Çekiç ise, soruşturmalarda şirketlerden bilgi almanın uzun vakit aldığını belirtti. Özellikle de yurtdışı şirketler olması durumunda sıkıntı olduğunu belirtti :
Çok uzun sürüyor. Sorumluluk bilinci gelişmiş bazı şirketler Türkiye’deki ofisleri ile ilişkiye geçince, merkezden bilgi alıp bizimle temasa geçiyorlar. Ama onun dışında süreç çok uzun, savcılık kanalıyla Adalet Bakanlığı üzerinden, diğer ülkenin Adalet Bakanlığı’na gidiyoruz. Orada bakılıyor. “Acaba orada bu suç suç mudur” gibi kavramlara da bakılır, Aynı aşamadan geri döner ama henüz geri dönen bir olay bilmiyorum
Panelin sonunda kişisel haklar ve özgürlüklerden de bahsedildi. Şirketlerin mailleri okuyup okumadıkları konusu geçerken, finansal kurumların yaklaşımı konusunda Bülent Önsoy şunları söyledi :
Menkul kıymetler hepsinde IMKB zorunluluğu nedeniyle, müşterilerle yapılan tüm görüşmeler kaydedilir ve bunlar zaman zaman iç denetim tarafından da izlenir. Eğer SPK’ya bir şikayet varsa, bu kayıtlar baz alınır. İşe girenler ise sözleşmelerinde bu kayıtların yapılmasını kabul edeceklerdir. O nedenle kişisel hak ihlali olmuyor. Herkes haberli.
Önsoy’un belirttiği bir husus da, “Türev ürünlerdeki denetim eksikliği nedeniyle patlayan global kriz”in dünyaya Sarbanex Oxley ya da Basel gibi yeni denetim uygulamaları getireceği yönünde. Önsoy günümüzde krizden çıkışla ilgilenildiği için bu yönde gelişme olmadığını ama ilerideki günlerde denetim konusunda gelişmeler göreceğimizi belirtti.
Turkcell’in şirketi içi uygulamalarını ise İbrahim Özdemir şöyle anlattı :
Temelde Turkcell’in internet kullanım sınırları yok. Sadece belirli sitelere giriş (kışkırtıcı) şifrelenmiş durumda. Finans kurumlarında olduğu gibi kayıt altına alınıyor. Ama insanların özgürlüğüne bir sorun değil. İçerik konusu her halükarda evlerinde ya da başka yerlerde iletişim yaparlar.
Toplantının sonunda ilginç bir konu geçti. Başkomiser Dinçer Ay, casus telefonlar konusuna dikkatleri çekti. “Çocuğunuzu dinleyin, ne yaptığını takip edin” şeklinde web siteleri olduğunu ama site sayısının çokluğunun, satışların çok olduğu düşüncesini yarattığını belirten Ay, bu nedenle bu telefonların başka işlerde de kullanıldığına dikkati çekti ve hediye telefonlarla, casus telefonların yayıldığını anlattı. Bunun üzerine Turkcell’den Özdemir dikkat edilmesi gereken hususları şöyle özetledi:
- Cep telefonunuzu ortada bırakmayın (birileri yazılım yükleyebilir)
- Birisinden hediye cep telefonu alırken “bunu neden veriyorlar” diye düşünün,
- Cep telefonunuza oyun, müzik ya da başka bir şey yüklerken sağlam bir siteden yükleyin yoksa arka planda sizin mahremiyetinizi etkileyecek bir şey gelebilir.