Geçtiğimiz hafta, ABD Federal Soruşturma Bürosu FBI’ın Direktörü Robert Mueller, en büyük endişe kaynağının siber tehditler olduğunu, yakın gelecekte siber tehditlerin terörizmi geride bırakarak 1 numaralı ulusal tehdit olacağını ifade etmişti. (1) Bir istihbarat yöneticisi bunu söylerken bir diğer istihbarat kuruluşu CIA’nin eski yöneticisi Michael Hayden, hacking eylemlerini savunması kafaları karıştırdı.
Michael Hayden, yaptığı bir değerlendirmede, Stuxnet saldırılarının İran’ın nükleer programının durdurulmasında önemli bir rol oynadığını, ancak konunun meşruluk boyutunun sorun teşkil ettiğini söyledi. CBS televizyonunda yayımlanan “60 Dakika” isimli programa konuk olan Hayden, dünyanın farklı bir döneme girdiğini belirterek, sanal silah kullanımıyla fiziki hasara yol açmanın mümkün olduğunu ifade etti.
Hayden’in, iyi bir fikir olduğunu belirttiği İran’a yönelik Stuxnet saldırıları, ilk olarak 2010 yılında dünya kamuoyuna yansımıştı. (2) Güvenlik firması Symantec’ten Liam O’Murchu, 2010 yılının Eylül ayında yaptığı değerlendirmede, solucanın İran’daki ekonomik değeri yüksek yapıları hedeflemesinin, bunların, programı yazan kişiler için önem arz ettiğini gösterdiğini söylemişti. İran, Stuxnet saldırıları nedeniyle uranyum zenginleştirme çalışmalarının durdurulduğu yönündeki söylentileri reddetmiş, ancak Uluslararası Atom Enerji Ajansı(IAEA), Natanz tesislerindeki bir santrifüjün geçici bir süre kapatıldığını duyurmuştu.
Uzmanlar, Stuxnet’in ilk olarak 2010 yılı Haziran ayında bir Beyaz Rusya güvenlik firması tarafından tespit edildiği bilgisini vermekle birlikte solucanın 2009 yılına kadar uzandığını belirtiyorlar.
(1) FBI Direktörü Yakın Gelecekte En Büyük Endişe Kaynağı Olarak Siber Tehditleri Görüyor
(2) Stuxnet Solucanı İran’ı Hedef Alıyor
(3) İran, Batılı Diplomatların ‘Nükleer Reaktörü Stuxnet Durdurdu’ İddiasını Reddetti