3-4 aralık 2018 tarihlerinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Gazi Üniversitesi işbirliği ve IEEE Turkey Section desteğiyle düzenlenmiş olan “Uluslararası Büyük Veri, Derin Öğrenme ve Siber Terörle Mücadele Kongresi (IBIGDELFT 2018)”nin sonuç bildirgesi yayınlandı.
Kongre açılış konuşmalarını; Gazi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, BTK Başkanı Sn. Ömer Abdullah Karagözoğlu ve Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan yaptı. Uluslararası Büyük Veri, Derin Öğrenme ve Siber Terörle Mücadele Kongresine; bu yıl 650 katılımcı elektronik kayıt yaptırırken, yaklaşık 400 kişi katıldı. Bilimsel oturumların yanında kongreye üniversitelerden 3, kurumlardan 7, sektörden de 9 davetli konuşmacının davet edildi.
Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu yaptığı konuşmasında; dünyanın artık teknoloji ve bilim ile yönetildiğini, siber terörle mücadelenin yolunun teknolojik gelişim ve ilerlemelerle mümkün olacağını, BT altyapıları olan, verisini tutan, işleyen ve yönetenlerin ülkelere ve dünyaya yön verdiğini, siber terörle mücadelenin sadece Türkiye’nin ve birkaç kurumun yapacağı bir şey olmadığını, dünyanın ortak olarak üzerinde çalışması ve çözüm üretmesi gereken bir konu olduğunu belirtti.
Siber terörün dünyadaki 4 milyar internet kullanıcısını ilgilendiren bir konu olduğunu, ülkelerin siber terör tanımlarında farklılıkların bulunduğu, terörle mücadele etmek istiyorsak ortak bir tanım yapılması gerektiğini ve siber güvenliğe ilişkin akademik çalışmaların yetersiz olduğunun altını çizen Sağıroğlu, Siber terörizmle mücadele konusuna akademik dünyanın gereken ilgiyi göstermediğine rakamlarla işaret etti; “Web of Science’ veri tabanındaki 22 bin dergiye baktığımızda siber terörizmle mücadele konusunda 138 makale yazılmışken, ABD’de 38, İngiltere’de 35, İtalya’da 12 ve Türkiye’de 4 makale yayımlanmış durumda”.
Büyük verinin günümüzde vazgeçilmez bir araç olduğunu vurgulayan Prof. Sağıroğlu, verileri, altyapısı ve analitik sistemleri bulunan ve bu verileri değere dönüştüren toplumların dünyaya yön verdiğini ve büyük verinin siber terörle mücadele konusunda önemli araçlardan birisi olduğunu ve bunun için de bu kongreyi düzenlediklerini belirtti.
BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu yaptığı konuşmasında; gelişmiş ülkelerde büyük verinin işlenerek anlamlandırılması konusunda büyük bir yarış olduğuna dikkat çekerek, bu yarışta ülkemizin de sıralamaya girmesi için ilgili tarafların üzerine düşen görevi yerine getirmesi, çalışması, araştırması ve üretmesi gerektiği inancında olduğunu ifade etti yapay zeka ve derin öğrenmenin birçok alanda olduğu gibi siber tehditlerle mücadele konusunda büyük öneme sahip araçlar olduğunu vurguladı.
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan ise yaptığı konuşmasında; kongrenin paydaşlarından biri oldukları için mutlu olduklarını, kongrede büyük veri, derin öğrenme ve siber terörle mücadele gibi konularının ele alınmasının ve yeni çözüm ve fikirler geliştirilmesi açısından büyük önem taşıdığını, ülkemizde araştırma üniversitelerinden birisi olmanın sorumluluğuyla çalışmalarını sürdürdüklerini, eklemeli imalattan fotonik uygulamalara, savunma sanayiinden nörobilime, büyük veriden siber güvenliğe kadar birçok alanda ülkemizin önde gelen kurum ve kuruluşları ile çok önemli projelere imza attıklarını ve çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Gazi Üniversitesinde büyük veri ve derin öğrenme konusuna büyük önem verdiklerini dile getiren Prof. Dr. İbrahim Uslan, üniversite bünyesinde Büyük Veri Analitiği ve Siber Güvenlik Laboratuvarı bulunduğunu ve bunun kamu üniversiteleri içinde ilk olma özelliğine sahip olduğunu, büyük veri ve siber güvenlik alanlarında WoS veri tabanına göre bilimsel olarak en çok katkı sağlayan üniversite olduklarını belirtti.
Kongre kapsamında düzenlenen ve oturum başkanlığını Prof. Dr. Suat Özdemir’in yürüttüğü akademik oturumda “Leveraging Data Analytics to Understand Emerging Phenomena in Complex Systems (Karmaşık Sistemlerde Gelişen Olayları Anlamak İçin Veri Analitiğinden Faydalanmak)” konusunda bir konuşma yapan Prof. Dr. Maria Luisa Sapino (Torino Üniversitesi Öğretim Üyesi), yaptığı çalışmaları, bilim insanlarının yaptığı akademik çalışmaları, konunun teorik olarak nasıl yapılacağını, bu konuda karşılaşılan güçlükler ve bunların nasıl aşılacağını anlattı.
Sistemlerin, hayatın her alanında etkin hale gelmeye başladığını ve akıllandığını ve bunun sonucunda ortaya çıkan büyük verinin güvenliğini sağlamanın kaçınılmaz bir zorunluluk haline geldiğini, siber güvenlik sistemlerinin mahremiyeti ihlal edebileceği ve bu konunun ihmal edilmemesi ve yapay zeka çözümlerinde sürdürülebilir yapıların kurulması gerektiğini, anormal örüntüleri ve durumları tespit edebilecek modellere ihtiyacımız olduğunu, çözümlerin artık gerçek zamanlı, devamlı çevreden beslenen ve güncellenen bilgi kaynaklarına sahip olması gerektiğini ve bunların karar alma mekanizmalarında mutlaka kullanılması gerektiğini belirten Prof.Dr.Sapino, kişilerin siber güvenliği konusunda sıkça rastlanan finansal dolandırıcılık konusuna da değindi ve ABD Federal Ticaret Komisyonun verilerine göre ülkede her yıl 30 milyon tüketicinin dolandırıldığını ve finansal dolandırıcılık nedeniyle yıllık 100 milyar dolar zarar oluştuğunu, siber dolandırıcılık konusunda büyük bir duyarlılık gözlemlediğini, Türkiye’de birçok kamu spotunda da fark ettim genelde belli bir yaşın üstündeki insanların telefonla dolandırıldığını, ABD’de araştırma sonuçlarına göre ilginç olan nokta dolandırılan insanların yüzde 40’ının genç ve %18’inin ise 70 yaş üstünde olduğunu ifade etti.
Kongre kapsamında düzenlenen konuşmacı oturumlarında, çeşitli kurum ve sektör temsilcileri katıldı. Oturum Başkanlığını Dr. Ahmet Kılıç’ın panelde İlker Erdoğan (EGM Siber Suçlarla Mücadele Dairesi Başkan Yrd.), Dr. Umut Demirezen (ROKETSAN Yapay Zeka Ekip Lideri) ve Sn. Abdülkadir Pay (BTK Bilişim Sistemleri Daire Başkanı) katıldı ve şunları söylediler.
- İlker ERDOĞAN, terörle mücadelede sosyal medyanın rolüne değinerek sosyal medya ortamında terörle mücadelede EGM’nin yürüttüğü çalışmalara dair bilgiler verdi.
- Roketsan Yapay Zeka Ekip Lideri Dr. Umut Demirezen, derin öğrenme yaklaşımları kullanılarak kötücül yazılımların sınıflandırılmasından, üretilebilirliğinden ve oluşabilecek çeşitli senaryolardan bahsederken, siber güvenlikteki sorunların büyük bir kısmının zararlı yazılımlardan kaynaklandığını, artık “akıllı zararlı yazılımlarla karşı karşıya” olduğumuzu, bu yazılımların “savaş başlığı taşıyan bir füze” gibi olduğunu, savaş başlığı komuta kontrol sunucularına bağlanarak gerekli bilgiyi alabildiklerini, zararlı yazılımlar gelen komutları yerine getirerek tekrar uyku moduna dönebildikleri, siber saldırı olmadan saldırıyı tespit etmenin ana hedef olduğu ve bunu sağlamak için büyük veri ve yapay zekadan birçok konuda yöntem geliştirmek gerektiği, derin öğrenme konusunda akademik alanda birçok makale yayınlandığını ancak gerçek hayatta uygulananlara bakınca sayılarının az olduğunu, yapay zeka ve derin öğrenme yaklaşımlarını otomatik saldırıyı tespit etme veya karşı koyma ve otomatik saldırı yapabilme gibi amaçlarla kullanmalara karşı koymanın ise yapılması gereken olduğu, bunun için çözümler üretmek için çalıştıklarını vurguladı.
- Abdülkadir PAY, büyük veri tanımından bahsederek BTK’da gerçekleştirilen büyük veri uygulamalarını ve ileriye dönük çeşitli planları anlattı.
Başkanlığını BTK İnternet Daire Başkanı Dr. Mustafa Küçükali’nin yaptığı oturumda, Dr. Yılmaz Vural (KVKK Daire Başkanı), Sn. Orçun Dayıbaş (Havelsan Büyük Veri & Yapay Zeka Tek. Grup Lideri) ve Sn. Serdar Güler (BiSoft Genel Müdürü) konuşmacı olarak katıldılar ve kişisel veriler konusunda vatandaşların bilinçli olması gerektiği, bilimin kullanımına verilerin açılması ve verilerden değer elde etmenin günümüzün bir gereği olduğu, verileri kullanıma açmak için anonimleştirme yaklaşımlarından faydalanılması ve değer elde edilmesinin ise artık en büyük hedef olduğunu ve bu konuda kurumsal olarak çalışmalar yapılması ve sektörün de buna daha çok önem vermesi, teknoloji ve inovasyon geliştirmesi gerektiğini belirtildi.
Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) Veri Güvenliği ve Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanı Dr. Yılmaz Vural, İngiliz Mimar Jeremy Bentham tarafından 1786’da ortaya koyduğu “Panoptikon” yaklaşımının günümüzde “Dijital Panoptikon” olarak geçerliliğini koruduğunu belirttiği konuşmasında, Panoptikon mimarisinde tasarlanan bir hapishanede merkezi kule içerisinde bulunan gardiyanların suçlulara görünmeden onları kesintisiz bir şekilde gözetleyebileceği bir yapı kurulduğunu, günümüzde dijital ortamların çalışmasının dijital bir panoptikona benzetilebileceğini, dijital panoptikon kulesi içerisindeki gözetleme görevinin özellikle kişisel verileri işleyen uygulamalar olabileceğini, bu uygulamalar içerisinde sosyal medyanın önemli bir yer kapladığı ve günümüzde bu uygulamalar aracılığıyla yaklaşık 3.7 milyar kişinin kişisel verilerinin işlendiğini, kişisel verileri işleyen uygulamalar içerisinde ücretsiz olanların önemli bir yer kapladığını, kişisel veri işleyen uygulamalara kullanıcılar tarafından verilen izinlere dikkat edilmesi gerektiğini ve internet üzerinde bırakılan dijital ayak izlerinin küçültülmesinin dijital ortamlarda kişisel verilerin korunması açısından önemli bir konu olduğunu belirtti.
Kişisel verilerin korunmasının, geleceğimiz açısından stratejik öneme haiz ve milli güvenliğimizi etkileyecek kritik bir konu olduğunu da vurgulayan Dr. Vural, mahremiyetin teknoloji, hukuk ve sosyal boyutları olan üç açıdan ele alınması gereken insan odaklı bir konu olduğunu, bireylerin sahip olduğu en değerli varlıkların başında gelen kişisel verilerin koruması konusunda kültür oluşturulmasının çok önemli olduğunu, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile kişisel verileri işlenen gerçek kişilerin koruma altında bulunduğu, Kanunun 11 inci maddesi kapsamında kişisel verisi işlenen gerçek kişilerin önemli hakları olduğunu, bu haklardan bazılarının kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme, kişisel verileri işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme, kişisel verilerin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğraması hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkı ve bu haklar aranırken kişisel verileri işlenen gerçek kişilerin ilgili veri sorumlusuna başvuru hakkı bulunduğu ve veri sorumlusunun 30 gün içerisinde kendisine yapılan başvurulara cevap vermek zorunda olduğunu, ilgili kişinin veri sorumlusunun cevabını öğrendiği tarihten itibaren otuz ve her hâlde başvuru tarihinden itibaren altmış gün içinde Kişisel Verileri Koruma Kuruluna şikâyette bulunabileceğini konuşmasında belirtti.
Başkanlığını Bülent Arsal’ın yaptığı oturuma Uğur Çağal (NETAŞ Siber Güvenlik Teknolojileri Geliştirme Direktörü), Murat Çakır (Cisco Türkiye’de Siber Güvenlik Danışman Sistem Mühendisi), Cem Nuri Cömert (Oracle Türkiye Bulut Çözümleri Ekip Lideri), Doç. Dr. Ahmet Fazıl Yağlı (Aselsan Araştırma Merkezi Direktörü) ve İlhan Kılıç (PRODA Genel Müdürü) katıldı.
Kongrenin ikinci gününde ise Prof. Dr. Ali Yazıcı’nın başkanlığını yürüttüğü akademik oturumda “Adversarial Machine Learning: A Game Theoretic Approach (Karşılıklı Makina Öğrenmesi: Oyun Teorisi Yaklaşımı)” konusunda bir konuşma yapan Prof. Dr. Murat Kantarcıoğlu (Teksas Üniversitesi Veri Güvenliği ve Gizliliği Laboratuvar Direktörü); konuyla ilgili olarak deneyimlerini ve yapılan akademik çalışmaları özetlerken, dünyada bu konudaki eğilimleri ve yapılması gerekenleri aktardı. Prof.Dr.Kantarcıoğlu, Yapay zeka çözümlerine oyun teorisi açısından bakılması gerektiğini, sadece modelleri değil modellerin içerisinde oluşabilecek ihlalleri de düşünmek ve buna çözüm geliştirmek zorunda olduğumuzu belirtti.
Başkanlığını Dr. Öğretim Üyesi Murat Aydos’un yaptığı oturuma Semih Yağcıoğlu (STM Grup Lideri), Hüseyin Akarslan (EGM Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı), Dr. Osman Şen (EGM Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı), İlhami Aydın (Orman Yangınlarıyla Mücadele Dairesi Başkan Yardımcısı) ve Cenk Özen (Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi Genel Koordinatörü) katıldılar.
- Semih Yağcıoğlu, yapay zeka uygulamaları ile zafiyet yönetiminden ve STM’nin bu konularda yürüttüğü çeşitli çalışmalardan bahsetti
- Hüseyin Akarslan, blokzincir teknolojisini anlatarak blokzincirin siber terörizmdeki yerine çeşitli örnekler belirtti ve mevcut sıkıntılara değindi.
- EGM Terörle Mücadele Daire Başkanlığında görevli Dr. Osman Şen ise terör örgütlerinin siber alandaki faaliyetlerini özellikle DEAŞ terör örgütünün güncel durumunu değerlendirdiği konuşmasında; örgütün 2017 yılı başından bu yana propaganda videolarına ve pek çok çağrısına rağmen Türkiye’de eylem yapmadığını, Rumiyat dergisinde propagandalarını yayımlayamadığını belirtti.Şen, örgütün; “sanal kamplarda” faaliyet gösterdiklerini, birçok konuda infografik ve propaganda videoları yayımladıkları, yalnız kurdun el kitabı adında bir kitap yayımladığını ve çeşitli saldırıları nasıl yapacaklarına dair talimatlar ve ayrıntıların bu kitapta bulunduğunu, herhangi bir askeri eğitim almamış bir şahsın eylem düzenlemesi için neler yapabileceğine dair talimatların bu kitapta yer aldığını, bazı sosyal medya ortamlarında bunun yayımlandığı, patlayıcı yapımını anlatan videoları paylaştığı, siber alandaki önemli faaliyetlerinden birinin de eleman temini olduğuna işaret ederken, Uülkemizin, terör örgütleriyle mücadele konusunda çok önem verdiğini, son dönemde elde edilen başarılarının arkasında da bu çalışmaların olduğunu söyledi.
- Orman Yangınlarıyla Mücadele Dairesi Başkan Yardımcısı İlhami Ayadın ise terör tehditlerinin yanı sıra doğal afetlerle mücadelede yapay zekanın ve büyük verinin önemine değindi. Yangınları insan faktörü dışında teknolojik yeniliklerden de faydalanarak daha erken tespit etmeye çalıştıklarını belirten Ayadın, Orman Genel Müdürlüğü’nün bu kapsamda yürüttüğü çalışmaları; kameralarla dumanı daha başlangıcında tespit ederek alarm vermesini sağlayan bir sistem kurduklarını, mobil gözetleme kulelerinden faydalandıklarını, sebebi bilinmeyen yangınları çözmeye odakladıklarını, bazılarının göktaşlarından kaynaklandığını, yangınla mücadelede yapay zekadan faydalandıklarını, Antalya’da Uluslararası Ormancılık Eğitim Merkezi’nde Havelsan geliştirdiği yapay zeka temelli bir yazılım kullanarak eğitim verdiklerini, son dönemde insansız hava araçları da hem yangınların tespit edilmesi hem de yangınla müdahalede kullandıklarını ve burada da yapay zeka yaklaşımlarından faydalandıklarını belirtti.
- Cenk Özen ise konuşmasında; siber saldırıların tüm vatandaşları ilgilendirdiğini, günlük hayatta hissedilen ve çözüm gerektiren bir konu olduğunu, ülkelerin savunmasının artık klasik anlamda sınırların savunmasıyla değil büyük boyutta bir savunma gerektirdiği, yapılan savaşın bile asimetrik olduğu ve bunun için Savunma Sanayii Başkanlığının diğer devlet kurumlarıyla ortak yürüttüğü çalıştaylar sonucunda bir kümelenme modeli ortaya çıktığını belirtti. Savunma Sanayii Başkanlığınca kurulan Siber Kümelenme Koordinatörlüğü hakkında bilgilendirme yapan Özen, siber güvenlik alanında çeşitli kişileri, kurumları ve öğrenci toplulukların yer aldığı kümelenmenin bundan sonra yapmayı planladıkları çalışmaları ve çalışma takvimini hakkında açıklamalarda bulundu. Kümelenme çalışmalarını, siber güvenlik eko sisteminin ortasında yer alan ve doğrudan sistemi hızlandıran bir katalizör gibi düşündüklerini, siber güvenlik alanında yetkin insan kaynağıyla ve yerli çözümleriyle dünyada bir siber güvenlik markası haline gelmek istediklerini, siber güvenlik kümelenmesi çatısı haline gelen Global Epic’in 23. ortağı olduklarını, bundan sonra büyük veri ve öğrenme teknolojisini kullanan entegre bir siber güvenlik platformunun oluşturmasına yönelik bir proje çalışması içerisinde olduklarını vurguladı.Başkanlığını Prof. Dr. Ebru Akçapınar Sezer’in yaptığı “Büyük Veri ve Derin Öğrenme Üzerine Yapılan Doktora Çalışmaları” oturumuna Ramazan Terzi (Gazi Üniversitesi, BIDISEC Takım Lideri), Ferda Özdemir Sönmez (ODTÜ Enformatik Enstitüsü), Duygu Sinanç Terzi (Gazi Üniversitesi, BIDISEC üyesi), Nazlı Nazlı (Çankaya Üniversitesi), Yavuz Canbay (Gazi Üniversitesi, BIDISEC üyesi), Murat Akın (Gazi Üniversitesi, BIDISEC üyesi), Onur Göker (Çankaya Üniversitesi) ve Buğra Çakır (Çankaya Üniversitesi) katıldı ve lisansüstü tez çalışmaları konuları hakkında bilgi verdi.
- Ramazan Terzi, büyük veri perspektifinden sürücü ve sürüş davranışları konusundaki tez çalışmalarını sundu.
- Ferda Özdemir Sönmez, kurumsal bilgi güvenliğinde görselleştirme konusundaki tez çalışmalarını özetledi.
- Duygu Sinanç Terzi, haberleşme sistemlerinde anomali ve dolandırıcılık analizi konusundaki tez çalışmalarını, bu kapsamda NETAŞ ile yaptıkları çalışmaları ve bunun için kullanılan altyapıdan bahsetti.
- Nazlı Nazlı, makine öğrenmesi tabanlı spam filtreleme teknikleri analizi konusundaki tez çalışmasını anlattı.
- Yavuz Canbay, büyük veride mahremiyet ve anonimleştirme modelleri konusunda yaptığı tez çalışmasını anlattı.
- Murat Akın, araç trafik verileri ile büyük veri analitiği temelli yaptığı çalışmalardan bahsetti.
- Onur Göker, derin öğrenme ve büyük veri tabanlı spam filtreleme konusundaki tez çalışmalarından bahsetti.
- Buğra Çakır, derin öğrenme metotları kullanılarak kötücül yazılım sınıflandırma konusundaki tez çalışmalarından bahsetti.
Başkanlığını Dr. Öğr. Üyesi İlker Özçelik’in yaptığı öğrenci oturumunda Gazi Üniversitesi BIDISEC üyesi olan Özge Çöçü, Ahmet Aydın ve Enes Canbaz, NetDataSoft firmasının sağladığı veriler üzerinden, büyük veri analitiği temelli olarak bitirme tezi çalışmalarını, mevcut imkanları ve karşılaşılan sıkıntıları, elde edilen başarıları sundular.
- Özge Çöçü, Rabia Arkan ve Merve Tosun ile birlikte gerçekleştirdikleri “Büyük Veri Analitiği Temelli Filo Yönetim Sistemi” lisans bitirme tezi projesinden bahsettiler ve filo yönetim konusunda geliştirdikleri, TÜBİTAK Öğrenci Projeleri yarışmasında 3. olan büyük veri uygulamasını tanıttılar.
- Ahmet Aydın, M.Ali Aydın ile birlikte gerçekleştirilen “Büyük Veri Temelli Spatio-Temporal Co-occurrence Madenciliği” konulu lisans bitirme tezi projelerinden bahsettiler, geliştirdikleri uygulamayı sundular, büyük veride birliktelik analizleri gerçekleştirirken oluşabilecek bazı anomalilere dikkat çektiler.
- – Enes Canbaz, Ahmet Kapkiç ve Emir Çakıcı ile birlikte TÜBİTAK tarafından da destekli olarak gerçekleştirdikleri “Bulut Sistem Logları Üzerinde Büyük Veri Analitiği Uygulanması” konulu lisans bitirme tezi projelerinden kullanıcıların bulut sistemdeki logları ile kullanıcının ve dosya sisteminin davranışlarını örnekleyerek, kullanıcıya optimal ve daha güvenli sistem sunmak için geliştirdikleri çözümden bahsettiler.
Kongrede Üretilen Sonuçlar ve Atılması Gereken Adımlar
Uluslararası Büyük Veri, Derin Öğrenme ve Siber Terörle Mücadele Kongresi sonucunda ele alınan, tartışılan ve sonuç üretilen veya atılması gereken adımları içeren konular IBIGDELFT 2018 Kongre Düzenleme Kurulu tarafından şöyle sunuldu.
- Büyük veri, yapay zeka, derin öğrenme vb. konuların günümüzde sadece kişilere değil toplumlara ve uluslara gerek yeni bakış açıları sunma gerekse yeni teknolojiler ve çözümler geliştirmede büyük katkılar sağladığı, bu yaklaşımlardan kişisel, kurumsal ve ulusal olarak mutlaka faydalanılması gerektiği, bunun önemini anlayan ülkelerin ise bu konuda stratejilerini olduğu, merkezler kurdukları, ar-ge ve insan kaynağı yetiştirmek için bütçe ayırdıkları, belirlenen hedeflerde uzman yetiştirmeyi planladıkları, ekonomisini oluşturma için çaba harcadıkları ve hatta bakanlık bile kurdukları görüldüğünden, ülkemizde de bu alanda çalışmalar yapılması, merkezler açılması, yeni hedefler belirlenmesinin yerinde olacağı değerlendirilmektedir.
- Sektörün büyük veri, derin öğrenme ve terör ve siber suçlarla mücadele konusunda çalışmalar yapması sevindiricidir. Bu çalışmaların sayısının arttırılması için; SSB Siber Kümelenme çalışmaları gibi örnek çalışmaların sadece savunma alanında değil siber suçlarla veya terörizmle mücadele, sağlık, akıllı şehirler, dijital dönüşüm, vb alanlarda da yapılması, kümelenme çalışmalarına başlanması ve ortak hedef belirlenmesinin yerinde olacağı değerlendirilmektedir.
- Siber terörizmle mücadele konusunda yeteri kadar akademik çalışma bulunmadığı için yeni akademik çalışmalar yapılmasının teşvik edilmesinin yerinde olacaktır.
- Büyük veri, yapay zeka, derin öğrenme, blok zincir, nesnelerin interneti, vb. konularda yapılan çalışmaların temelinde veri vardır. Dolayısıyla bu alanlarda bir ilerleme bekleniyor ise çalışma yapılan alanlarda verilerin belirli bir strateji kapsamında toplanması, saklanması, anonimleştirilmesi, araştırmacılar ile paylaşılması veya ortak çalışmalar yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla, araştırmacıların gerçek veriler ile araştırma yapma ve karşılaşılan veya karşılaşılabilecek problemlere çözüm geliştirmelerinin önü açılmalıdır. BTK’nın pek çok konuda olduğu gibi bu konunun öneminin farkında olduğu, ülkemizde bu konuya öncülük edecek çalışmalar yaptığı, çok kısa sürede araştırmacılara gerçek verilerle çalışmalar yapılabilmesinin önünü açmak için veri ve veri altlıkları sunacağını duyuracağı bildirmesi, bu kongrenin en önemli çıktılarından birisidir. Bunun diğer kurumlara da örnek olması beklenmektedir.
- Siber terörizmle mücadele ciddi, çok yönlü ve uluslararası mücadele ve işbirliği gerektiren bir konudur. Dünya geneline bakıldığında, ulusların bu problemi uluslararası çözmek için yeteri kadar girişimde bulunmadığı, her ülkenin kendine has yöntemlerle bunu çözmeye çalıştığı, kısıtlı da olsa zorunlu olan durumlarda bilgi paylaşımları gerçekleştirdikleri görüldüğünden, bu konuya ülkelerin daha çok önem vermesi ve işbirliğini artırmaları gereklidir.
- Siber terörizm ile etkin bir şekilde mücadele edebilmek için uluslararası seviyede bir farkındalık oluşturulması gerekmektedir. Bunun için hem farkındalık etkinlikleri yapılmasına devam edilmeli hem de uluslararası ortak akademik çalışmalar yapılması için girişimlerde bulunulmalı, ortamlar oluşturulmalı, bu kongre gibi daha fazla etkinlik düzenlenmelidir.
- Siber Terörizmle Mücadele konusunun kapsamlı bir konu olması ve toplumun her kesimini ilgilendirmesi sebebiyle, ulusal seviyede kamu kurum ve kuruluşları, sektör ve üniversiteler ve STK’lar ile çok paydaşlı ortak mücadele platformları kurulmalıdır. Bu konuda çözümler geliştirilmesi, farkındalık haftaları yapılmalı, teşvikler verilmesi, mücadele yarışmaları düzenlenmesi, hekatonlar (hackathon) yapılması, eğitimler verilmeli, mücadele edecek yetenek ve kapasite artırımı hedeflenmelidir. Üniversiteli gençlerin ilgisinin arttırılmasına yönelik olarak, lisans ve lisansüstü seviyelerde daha çok tezler yaptırılması, çözümler geliştirilmesi, yeni teknolojiler ve yaklaşımlar geliştirilmesi, bilgi birikimi, yetenek, inovasyon ve teknoloji üretimine ağırlık verilmelidir.
- Ülkemizde Siber Güvenlik Stratejileri ve Eylem Planı kapsamında pek çok çözüm geliştirilmeye çalışılsa da Büyük Veri Analitiği konusunda uluslararası programların vakit geçirmeden açılması yerinde olacaktır.
- BTK Bilişim Sistemleri Daire Başkanlığı, Terörle Mücadele Daire Başkanlığı ve Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının yaptığı çalışmaların gurur verici olduğu, bu birimlerimizin üniversiteler ile daha yakın çalışmalarının gelecekte karşılaşılabilecek riskleri yönetmede daha etkili olacağı değerlendirilmektedir.
- BTK Akademi bünyesinde bir Büyük Veri Merkez Laboratuvarı ile Yapay Zeka Laboratuvarı kurması ve bunu tüm üniversitelere / araştırma enstitülerine açması yerinde olacaktır.
- Kongrede sunulan bildirilerin IEEE Xplorer Dijital Kütüphanesinde yayımlanması ve bu kütüphaneye erişilebilirliğin yüksek olması, dünyada bu alanda yapılan çalışmaların paylaşımı ve yapılacak olan işbirliklerine ve Siber Terör Mücadelede ülkelerin ortak hareket etmesine katkılar sağlayacağı değerlendirilmektedir.