Sağlık Ekonomisi Uzmanı Prof. Dr. Onur Başer, aşı milliyetçiliğinin zengin ülkelerdeki ekonomik gelişmeyi yarı yarıya azaltacağına dikkat çekti.
Sağlık ekonomisi uzmanı ve MEF Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Onur Başer, şöyle konuştu;
“Gelişmiş ülkelerin sadece kendi vatandaşlarını aşılaması, kendi ülkelerindeki gelişmeyi %50’ye yakın azaltacak. Sadece salgının azalmasında değil, ekonomilerde de her ülke güvende olmadan hiçbir ülke güvende olmayacak”
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Avrupa Komisyonu ve Fransa ile birlikte ACT (“Access to COVID-19 Tools”) ortaklığını kurduğunu belirten Başer, bu ortaklığın aşı üretimine odaklanan birimi olan COVAX’ın 2021 yılında dünya nüfusunun %20’sinin aşılanması için gerekli aşı üretimi ve dağıtımını hedeflediğini kaydetti. Başer, şöyle devam etti;
“COVAX, bu yıl içinde daha yoksul ülkelere 1,8 milyar doz vermeyi planlıyor ve yılın ikinci yarısında gelişmiş ülkeler ile yeni tedarik anlaşmaları gerçekleştirmeyi planlıyor. Bu hedefe ulaşmak için 38 milyar $ fona ihtiyaç var. Bu zamana kadar toplanan miktar ise sadece 11 milyar $. Yüksek gelirli ülkeler aşılamayı hızlandırırken, az gelişmiş ülkeler çok geride bırakılıyor”
Gelişmekte olan ekonomilerin geride kalmasının gelişmiş ülkelerdeki ekonomik ürünlere talebi ve arzı azaltacağına dikkat çeken Başer, şu ifadeleri kullandı;
“Uluslararası Ticaret Odası verilerine göre, aşının eşitsiz dağılımının dünya ekonomisine 9.2 trilyon $’a mal olacak. Dünya ekonomisindeki büyümenin %4’ün altında kalabileceği bekleniyor”
Her ülke güvende olmadan hiçbir ülke güvende değil
Pandemide herkes güvende olmadan hiç kimsenin güvende olmayacağına işaret eden Başer, dünyadaki aşı eşitsizliğinin hem sosyal hem de ekonomik açıdan normale dönüşü geciktireceğini dile getirdi. Başer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gelişmiş ülkelerin sadece kendi vatandaşlarını aşılaması, diğer kesimle ilgilenmemesi, kendi ülkelerindeki gelişmeyi de %50’ye yakın azaltacak. Sadece salgının azalmasında değil, ekonomilerde de her ülke güvende olmadan hiçbir ülke güvende olmayacak. Dünyada aşı ulaşımında eşitsizlik hem yayılımı azaltmayı hem de ekonomiyi canlandırmayı geciktiriyor.”
Yüksek gelirli ülkeler aşılamayı hızlandırırken, yoksul ülkelerin çok geride bırakıldığını aktaran Başer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu anda aşılanan kişi sayısının binde biri en yoksul 50 ülkede uygulanırken, %70’i en zengin 50 ülkede uygulandı. 27 milyon kişinin aşılandığı Amerika’da aşı olanların %70’i beyazlar olurken, sadece %5’i siyahi vatandaşlar, geri kalan kısmını ise Latin Amerikalılar oluşturuyor.”
Başer, İsrail’in vatandaşlarının %40’ını aşıladığını ancak Batı sınırında (West Bank) İsraillerle yaşayan ve uluslararası anlaşmalarla aynı şekilde aşılanması gereken 450.000 Filistinli’nin aşı olmayı beklediğini kaydetti.