Rekabet Kurumu, Telekom sektöründe hissedilen eksiği doldurarak, yerinde kararlar veriyor. Bu kararlardan en sonuncusunu kuruma yapılan bir başvuruya cevap olarak oluşturdu.
Kuruma İzmir’den Efes.Net firmasının
Rekabet Kurulu’nun 28/03/2001 tarih ve 01-03/123-m sayı ile yürütülen soruşturmaya ilişkin 04-10-2002 tarihli kurul kısa kararını vermiş olmasına rağmen gerekçeli kararını bekleme süreci halen devam etmektedir.(Bu konuyla ilgili detay için Bkz : Rekabet Kurulu Kararı Türkiye’de Bir İlk). Bu koşullarda “etkin maliyet esası” işler hale getirilemediği için var olan haksız rekabet daha da kötüleşerek devam etme eğilimindedir.
..
Söz konusu haksız rekabet koşulları altında inanılmaz düşük ücretler karşılığında kaybettiğimiz aboneler ile zaten İnternet Servis Sağlayıcılarına kapalı olan servislerin abonelerinin katılımı ile TTnet aboneleri sürekli artmaktadır. TTnet artan bu abonelerine hizmet verebilmek için aramızda tesis edilmiş ve internet çıkışı yanısıra “ara bağlantı” özelliği de içeren bağlantının kapasitesini tek taraflı olarak sürekli olarak arttırmakta ve söz konusu artışa ilişkin ücretin tamamını da İnternet Servis Sağlayıcı olarak ödemeye mecbur bırakılmaktayız”
..
şeklinde yaptığı başvuruya, sektörlerin rekabete aykırı durumlarının düzenlendiği Rekabet Kurumu şu şekilde cevap verdi.
Kurumumuz kayıtlarına 27/3/2003 tarih ile giren başvurunuzla ilgili olarak 10/7/2003 tarih ve 03-50/560-M sayılı Rekabet Kurulu kararı ile ilgili önaraştırma açılmasına, yapılan ön araştırma neticesinde ise 28/8/2003 tarihli ve 03-59/7111-332 sayılı karar ile,
- İnternete toptan erişim ve uluslararası karasal kiralık hat devrelerine ilişkin olarak Türk Telekom A.Ş.’ye 4054 sayılı kanunun 9.maddesinin 3.fıkrası uyarınca ihlale son verilmesi yönünde yazılı karar bildirilmesine
- Hazırlanacak Kurul görüşü doğrultusunda işlem yapılmaya başlandığının Türk Telekom A.Ş. tarafından 30 gün içinde Rekabet Kurumu’na bildirilmesi
- Aksi takdirde 4054 sayılı kanunun 41.maddesi uyarınca soruşturma açılacağının Türk Telekom A.Ş.’ye bildirilmesi
sonuçlarına ulaşmıştır.
Rekabet Kurulu’nun bu kararı çerçevesinde Kanun’un 9/3. maddesi uyarınca gönderirken 28/10/2003 tarihli ve 2996 sayılı görüşe ilişkin olarak Türk Telekom A.Ş. tarafından gönderilen cevapların değerlendirilmesi sonucunda 8/1/2004 tarihli 04-01/27-9 sayılı Rekabet Kurulu kararı ile;
a. İnternet Toptan Erişim Hizmetlerine İlişkin Olarak
- Cevap yazısında yer alan
- Yeni bir ürün olarak sunulacağı taahhüt edilen IP-VPN hizmetinin tarifelerinin maliyete dayalı olacağı
- Bu hizmetin verileceğine dair çalışmaların başlatıldığı, bu çalışmaların 3 ila 6 ay arası bir sürede tamamlanacağı
- ve Sözlü olarak ifade edilen
- IP-VPN hizmetinin sunumuna ilişkin sürenin 4 ay olarak ele alınabileceği, dolayısıyla da çalışmaların 4 ay içinde tamamlanacağı
- Bu hizmetin sunumu ile beraber eş zamanlı olarak ” toptan internet erişimi konusunda IP-VPN hizmeti dışında kalacak surette yurtiçi diğer erişim hizmetlerini kapsayacak yeni bir ürünün sunulacağı
- TT şartnamesi veya tarifelerinde yeni sunulacak IP-VPN hizmetine yönelik olarak “ortaya çıkabilecek teknik sorunların giderilmesine yönelik” hükümler getirileceği
yönünde taahhüt ve beyanlar;
b. Uluslararası Karasal Kiralık devre Tarifelerine İlişkin
- tarifelerin maliyet ile ilişkili olarak belirlenmesine kadar % 20 indirime gidileceği
- % 20 indirimin Telekomünikasyon Kurumu onayını müteaakiben uygulamaya konulacağı
- Uluslararası karasal kiralık devrelere ait oluşturulacak yeni şirket tarifesinin Şubat 2004 sonuna kadar Telekomünikasyon Kurumu’na onaya sunulacağı
yönündeki taahhütler dikkate alınmak suretiyle 28/8/2003 tarihli kurul kararı çerçevesinde işlem yapılmaya başlandığı sonucuna ulaşılmıştır
Şimdi sevgili turk-internet.com okuyucuları ve Telekom kullanıcıları, bu yazıdan çıkan kıssadan hisseler neler derseniz;
- Türk Telekom fiyatlarında, maliyet analizi yok. Yani ne normal telefon ücretlerinin içinde, ne de internetle ilgili hizmetlerde (gerek ISS’lere gerekse son kullanıcılara uygulanan fiyatlar) TT, normal bir şirketin yapması gereken maliyet hesabını yapmıyor.Neden yapmıyor? Çünkü gerek yok. Çünkü TT tekel ve tekel olduğu alanlarda rakibi olmadığı için fiyatını en fazla nereye kadar indirebileceği hesabını yapmıyor. İstediği fiyatı dikte ediyor..Nispeten serbestleşen konularda ise (örneğin Internet erişimi gibi yarı serbest alanda), bu avantajını tersine kullanıyor. Yani öbür taraftaki dikte ettiği rakamları, diğer taraftaki fiyatları sübvanse etmek için kullanıyor (örneğin 2001 yılında 1 yıllık dial-up internet erişimini 15 Milyon TL’ye indirmesi gibi)
Şimdi.. İnternet erişiminin fiyatının düşük olması kötü mü? Tam tersine çok çok iyi dediğinizi duyar gibiyim. Burada düşünülmesi gereken konu şu.. turk-internet.com okuyucuları, çeşitli şirketlerde çalışan kişiler. Bu nedenle maliyet hesabının anlamını bilirler. 15 Milyon yıllık maliyet internet erişimi için mümkün değil. Ama zaten TT buna bakmıyor. “Halka ucuz internet” popülarizmini kullanarak, ISS’lerin altında fiyat veriyor.
Oysa dial-up internet erişiminde esas maliyet internet erişimi değil. Bugün ISS’lerin paketleri 10-15 $/ay arası. Yani bugünkü kurla bakarsak 13 M TL ile 20 M TL arasında. Ancak asıl rakam bu bağlantının yapıldığı telefon faturasına geliyor. Günlük ortalama 2 saatlik bağlantı en az 70-80 M TL arası. Yani en fazla 56 K büyüklüğündeki bir hız için dial-up kullanıcısı aylık 100 M TL civarı bir rakam ödüyor. TT’nin internet erişimini yıllık 15 M TL’ye indirmesi aslında kullanıcının 100 M TL yerine 80 M TL ödemesi anlamına geliyor. Ne yazık ki Türkiye’de kullanıcı bilinci gelişmediği için de bu rakamı bu şekilde analiz etmek (yani telefon faturasını da ilave etmek) bazı kişilerin aklına gelmiyor.
Sonra ne oluyor? Söze hacet yok.. ADSL konusunda tekel olan (ISS’lerle paylaşma sözü verildi ama henüz bu kapsamda bir hareket yok) Türk Telekom hem teknik hem de hizmet alanda neler yaptığını turk-internet.com sayfalarından okuyorsunuz..
- Acaba Rekabet Kurumu ile Telekomünikasyon Kurumu aynı siyasal iradenin altında değil mi? Bir tanesi işini yapıyor. Diğeri ise erteliyor. Bunun bir açıklaması olmalı değil mi? Neden bu tür güzel kararların altında Rekabet Kurumu’nun imzası var da, sektörü düzenlemesi gereken Telekomünikasyon Kurumu’nun imzası yok?Bunu düşünürken, aklıma geldi.. Telekomünikasyon Kurumu teşkiledilirken, büyük oranda Türk Telekom ve Telsiz Genel Müdürlüğü personelinden oluştu. Acaba bu kapsamda tarafsız olamıyorlar mı?Kendimi onların yerine koydum… Düşündüm ben ne yapardım diye.. Ben bu işin tarihsel sorumluluğunu ve Türkiye’ye karşı sorululuğunu öne alırdım mutlaka..
Cep telefonu sektörüne bugün Turkcell 19 Milyon cep telefonu abonesine 2000 kişi ile hizmet veriyor. Türk Telekom ise geçmiş yılların birikimi ile 22 Milyon sabit telefon abonesine 60.000 eleman ile hizmet veriyor. Hemen hemen aynı sayıda aboneye karşı 30 kat fazla eleman. Sizce bu 2 şirketin arasındaki fark nedir?
Ya da başka bir soru geldi aklıma.. Eğer cep telefonu sektöründe serbestleşme olmasaydı, bugün 30 milyona yakın aboneye (19 M Turkcell, 7-8 Milyon Telsim ve 1-2 Milyon Aria-Aycell) ulaşılabilir miydi diye düşündüm..
Şimdi bu noktada, Telekomünikasyon Kurumu’na baktığımızda bir türlü çıkarılmayan (ve siyasal iradeye adreslenen) düzenlemelerin arkasında acaba tarafgirlik mi var diye düşünmeden edemiyorum.
Her neyse .. sonuç olarak.. Buradan Rekabet Kurumu’na tebriklerimi yolluyorum. Onların da bir takım baskılar altında olduklarını tahmin ediyor ya da duyuyorum ama aldıkları kararlarla Rekabet Kurumu’nu alkışmamız gerektiğini vurgulamadan geçemeyeceğim. Rekabet Kurumunun yaptıklarının Türkiye’nin Telekom tarihinde yerini alacağını da görüyorum.