Google şeffaflık raporu yayınlayarak, polise ve diğer adli mercilere verdiği bilgileri raporluyor ama acaba halka (kullanıcılara) vermesi gereken her türlü bilgiyi veriyor mu?
Associated Press’in 2018 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, Google Haritalar’da veya Google’da günlük hava durumu güncelleme servisi gibi Google uygulamaları, kullanıcıların ziyaret ettiği ve bulunduğu enlem ve boylamı yani konumu sürekli olarak topluyor. Hatta Google’ın Konum Geçmişi özelliğini devre dışı bıraksanız bile, Google’ın her yerde sizi izliyor [1][2].
Google’a sorarsanız, şirket bu konum izleme özelliklerini, “kişiselleştirilmiş haritalar, ziyaret ettiğiniz yerlere dayalı öneriler, daha faydalı reklam gösterimi, kaybettiğinizi telefonunuzu bulmanıza yardımcı olmak, gerçek zamanlı trafik güncellemeleri gibi” konularda kullanıcı deneyimini geliştirmek amacıyla kullanıyor.
Ayrıca, Google’ın, talep edilidiğinde ceza soruşturmasında yer verilerinizi federal yetkililerle paylaşabileceği de biliniyor. Ancak daha ilerisi de raporlanıyor, Google’ın, belirli bir süre zarfında suç mahallerinden geçen tüm cihazların konum geçmişini paylaşarak federal makamlara suç şüphelilerini tanımlamasında da yardımcı olduğu bildiriliyor.
SensorVault ve New York Times Haberi
Verilen bilgiye göre, Google’ın suç mahalli yakındaki tüm kullanıcıların kişisel bilgilerini paylaşmıyor. Bunun yerine, polise ilk önce tüm kullanıcıların konum geçmişini analiz etmesini ve sonuçları yalnızca birkaç seçilmiş kullanıcının isimlerini, e-posta adreslerini ve diğer kişisel verilerini Google’dan istemesi için analizi daraltmasını istiyor. The New York Times’tan
yeni bir haber[3], Google’ın Sensorvault adını taşıyan ve sadece şirket içinde bilinen bir veritabanına sahip olduğunu gösteriyor. Neredeyse son on yılda, dünyadaki yüz milyonlarca telefondan ayrıntılı konum kayıtları içeren ve ceza davalarında yardımcı olmak için ülke çapındaki yetkililerle paylaştığı belirtiliyor.
Haber ismini vermek istemeyen bir kaç Google çalışanının verdiği bilgilere dayanıyor. buna göre son 6 ay içinde Google’ın Sensorvault veritabanına talepler hızla arttı ve şirket sadece bir haftada 180 kadar istek alıyor.
Peki bu isteklere nasıl cevap veriyor?
Google, konum verilerini araştırmak için kolluk kuvvetlerinden “coğrafi alan” denen bir talep alıyor. Sonra şunları yapıyor;
- Yetkililer, Google’ın olay yeri çevresinde kaydettiği akıllı telefonları arayan bir coğrafi alan talebi iletir.
- Arama emrini aldıktan sonra Google, konum bilgilerini kendi Sensorvault veritabanından toplar ve her bir cihaza cihazın gerçek kimliği değil, anonim bir kimlik kodu ile tanımlanmış olarak araştırmacılara gönderir.
- Araştırmacılar daha sonra verileri gözden geçirir, suç mahalli yakınındaki cihazların modellerini arar ve belirli cihaz hareketlerini izin belgesinde belirtilen orijinal alanın ötesinde görmek için alakalı görünen Google’da bulunan cihazlarla ilgili daha fazla konum bilgisi ister.
- Araştırmacılar, şüphelilere veya tanıklara ait olabileceğini düşündüğü birkaç cihaza sonuçları daralttığında, Google gerçek adı, e-posta adresini ve cihazlarla ilişkili diğer verileri açıklar.
Amerikan federal ajanlarının bu suçluları yakalama tekniğini ilk olarak 2016 yılında kullandığı ve o zamandan beri Kaliforniya, Florida, Minnesota ve Washington da dahil olmak üzere ülke genelinde çoğu olayda kullandıkları kaydediliyor.
Tekniğin işe yaradığı kanıtlanmış olsa da, suçluları yakalamak için kusursuz olmadığını, NYT raporunda öne sürülen bazı vakalarla görmek mümkün. Polisin bu verileri masumları suçlamak için nasıl kullandığını, bir kişinin geçen yıl bir cinayet soruşturmasında önce bir hafta hapse atıldığı ve cinayet mahalline yakın bir yerde tutulduktan sonra başka bir şüphelinin tutuklanmasından üzerine nasıl serbest bırakıldığı anlatılıyor.
Şimdi bu olaya bakıldığında, elimizdeki telefonların bırakın bizim hakkımızda bilgi vermesini, haksız suçlanmaya bile neden olabileceği günlerin yaklaştığı görülüyor. Ayrıca yabancı bir ülkenin bir devi, her ülkedeki insanların alışkanlıklarını, nereye gidip, geldiklerini de takip ediyor anlaşılan. Bu da korkutucu…
Ve de.. kişisel verilerin korunması diye bakılan olay adeta bir hayal gibi gözüküyor.
[1] AP Exclusive: Google tracks your movements, like it or not