Trump sağ gösterip sol vuruyor, ya da ne dediğini bilmiyor. Bir öyle diyor, bir böyle. Ne olduğunu önümüzdeki günlerde yaşayarak göreceğiz anlaşılan.
İnternet’in “sızıntılar” tarafında tuhaf tuhaf işler oluyor. Malum bu sızıntılardan en çok etkilenen ülke ABD. Önce 2010’da Chelsea Manning’in Wikileaks’e sızdırdığı Irak belgeleri olayı meydana geldi. Sonra 2013’de Guardian eski NSA uzmanı Edward Snowden’in, ABD’nin herkesi takip ettiğine dair belgeleri yayınladığını gördük. İşte bu 3 kişi yani Manning ile Snowden ve Wikileaks’in sahibi Julian Assange, bir süredir ABD’nin düşmanları durumunda.
Derken, yeni başkan Trump’ın rüzgarıyla olsa gerek, Obama gider ayak, 18 ocakta sızdırma nedeniyle 35 yıl hapis cezası alan eski ordu mensubu Chelsea Manning’in cezasında “indirim” yaptı. Bunu duyan Assange, ABD’ye gidebileceğini açıkladı [2]. Ancak şartı “indirim” değil cezanın tamamen kaldırılması idi. Ona cezanın tamamen kaldırılmasını isteyenlerin yaptığı gösteriler de eklendi. Gösterilerin temelinde “bilgi edinme özgürlüğü” var.
Manning’in konusu biraz daha insan haklarına giriyor. ABD’de Beyaz Saray’ın yeni liderinin Manning’in indirimine, indirimin açıklanması sonrasında ABD’ye gidebileceğini söyleyen Assange ve geçtiğimiz günlerde Rusya’nın vizesini 2 yıl uzattığı Snowden’e karşı duruşu merak ediliyor. Trump’ın Twitter merakı malum. Gönderdiği bazı mesajlarda olumlu ifadeler olduğu için aktivistler de kendisine olumlu bir yaklaşım içinde.
Ama, Donald Trump dün akşam attığı tweetinde bu sefer Manning için “nankör vatan haini” ifadesi kullandı ve Obama’ya sahip çıkmış izlenimi verdi. Ancak mesajındaki ifadeyi tilkilik yaparak tersine bir yandan da “Obama zayıf lider” diyor diye de düşünebiliriz.
Ungrateful TRAITOR Chelsea Manning, who should never have been released from prison, is now calling President Obama a weak leader. Terrible!
— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) January 26, 2017
2013 senesinde Trump’ın benzer ifadeleri Snowden için kullandığı, ‘korkak ve tehditkar’ dediği görülmüştü. Geçtiğimiz haftalarda Snowden’in ‘Trump’tan korkmayın’ yorumlarına ve Trump’ı -biraz- övmesine karşın, Turmp’ın sızıntıcılara karşı gittikçe sertleştiğini görüyoruz.
Trump, WikiLeaks’e ve Manning’e kapıları kapatmış gibi görünse de, ilerleyen dönemlerde tarafları masaya davet etme ihtimalinden bahsediliyor. Bu girişim Trump’tan gelirse, ABD, kurumsal olarak WikiLeaks belgelerini ve diğer sızıntıları kabul etmiş olacak ve ‘gizlilik ilkeleri’ ile “insan hakları” ihlalleri tamamiyle resmi hale gelecek. Üstelik işin içerisinde Facebook, Microsoft gibi şirketlerin ‘takipleri’ ve İncirlik üssü gibi önemli ve hassas bilgiler varken, ABD’nin WikiLeaks ve Snowden ile masaya oturması tarihi bir durum olabilir.
Şimdi Ne Olacak?
Trump tarafından bakıldığında, WikiLeaks ve kaynaklarının, Siber Ordu ve federal istihbarat ajanslarına yönelik birer ‘sopa’ olduğu iddiası var. CNN Int. önderliğinde ‘başkanlık seçiminde Rusya şüpheleri’ araştırmalarına karşı, Trump her zaman WikiLeaks kozunu oynuyor ve müzakere sürecinin başlayabileceğine yönelik ipuçları veriyor. Diğer taraftan ise WikiLeaks’in Trump’a her zaman sıcak bir bakış açısı olması da ilginç bir detay.
[1] Assange: ABD’ye Geleceğim Dedi, Trump’ın Duruşu Merak Konusu