Konu hakkında “SERBESTTİR” adlı yeni bir yasa ( ! ) çıkmamışsa , teknolojinin mevzuatımıza aykırı olmadığının anlaşılması ve daha sonra ilgili yönetmelik ve tarifelerin belirlenmesinden önce ana operatörün bu hizmetin ülkenin güvenliğini tehlikeye düşürmeyeceğinden emin olması gerekmektedir. (Bknz. VoIP hakkında Türk Telekom A.Ş. nin GİZLİ ibareli Raporu)
Geçtiğimiz günlerde Telekomünikasyon Kurumu tarafından kamuoyunun görüşüne sunulan Uzun Mesafe Telefon Hizmetleri Yetkilendirme Eki ile birkaç yıldır hemen her ortamda tartışılan VoIP adlı teknolojinin Türk halkının kullanımına sunulması için alınması gereken lisans ve koşullar belirlenmiş oldu. Söz konusu düzenleme ile Internet Servis Sağlayıcılarının mevcut Genel İzin Belgesi ile yapabilecekleri böylesi önemli ve yaygın bir teknolojinin eli ve ayağı da bağlanmış oldu.
Serbestleşme yolunda ciddi adımlar attığını iddia eden Telekomünikasyon Kurumu, hızını alamayarak yurt dışındaki işletmecinin ülkemiz sınırları dışında (terminasyon) başlattığı, bu teknolojiyi tercih eden abonenin yurt dışında bulunduğu ve doğal olarak da faturalaması da dahil tamamen sınırlarımız dışında verilen hizmetin koşullarının da kurumca belirlenmesi ve lisansa tabi olması isteğini yönetmeliğe dahil ediliverdi.
Bu durumda terminasyon yaparak, sadece aracılık hizmeti verecek ISS de, yönetmeliğin kapsamına ve dolayısıyla ayrı bir tür lisansa tabi oluverdi. Bir başka deyişle , yurt dışından Türkiye’ye kargo gönderen DHL ve UPS gibi kuruluşların gönderilerini havaalanlarından teslim alan acentelerin de, Türkiye de Aras Kargo’ya uygulanan tüm koşullara tabi olması ilkesi benimsenmiş oldu.
İşin ilginç yanı , mevcut ISS işletmecilerimizin de bu düzenlemeyle ilgili ciddi hiç bir itirazda bulunmamalarıdır.
VoIP ve Internet Servis Sağlayıcı Genel İzni
4502 sayılı yasa ile Türk Telekomünikasyon A.Ş. ne tanınan ses tekeli hakkının ihlali olarak görülmesi mümkün olmayan VoIP adlı teknolojinin önü , maalesef bugüne kadar hukuksuz ve fiili engellerle kesilmiştir.
Ses tekeli hakkının sona ermesinden sonra dahi, teknolojinin önünün bir müddet daha bürokrasi ile engellenmeye çalışılacağı açıktır. Oysa mevcut Telekomünikasyon Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre , anılan teknolojinin Internet Servis Sağlayıcılar tarafından Genel İzin kapsamında verilmesinde düşüncemize göre hiçbir yasal engel bulunmamaktadır. Çünkü VoIP adlı teknoloji ilgili yönetmelikte tanımı yapılan internet sistemi kavramı içinde zaten bulunmaktadır. Konunun daha iyi anlaşılması ve söylediklerimizin havada kalmaması için yönetmeliğin ilgili tanımlar kısmı aşağıda dikkatinize sunulmuştur.
TELEKOMÜNİKASYON Hizmetleri Yönetmeliği
Tanımlar
İnternet Sistemi : Bilgisayar, bilgisayara bağlanabilen yazıcı gibi alıcılar ve uygun diğer terminal cihazları kullanılmak suretiyle veri sunma, veri tabanlarına erişim, elektronik mektup gönderme ve alma, konferans, elektronik ticaret ve benzeri her tür interaktif hizmetlerin sunulmasını ve bu hizmetlerin alınmasını, anılan hizmetlere ait bilgilerin depolanmasını ve gerektiğinde kullanıcısına sunulmasını sağlayan; kablolu veya kablosuz, uydu uzay kesimi, GSM veya GMPCS altyapısı ve sabit şebeke altyapısı gibi tüm altyapı sistemlerini iletim ortamı olarak kullanabilen ekipman ve tesislerin tamamını,İnternet Servisi :İnternet sistemi vasıtasıyla kullanıcılara verilen telekomünikasyon hizmetini …
Yönetmelikteki internet sistemi tanımı dikkatle incelendiğinde, VoIP adı verilen teknolojinin bu tanım içinde anlam olarak yer aldığı görülecektir.
Internet Servisi kavramında ise , bir üstteki tanımın kapsamında , işletmecilerce verilebilecek hizmetlere işaret edilmiştir. Bu durumda, yukarıdaki tanımlardan yola çıkarak Internet Servis Sağlayıcı Genel İzin Belgesi sahibi bir işletmecinin, internet sistemi tanımı içerisinde yer alan hizmetleri veremeyeceğini iddia etmenin her şeyden öte hayatın olağan akışına aykırı olacağı söylenebilecektir. Kaldı ki; yukarıdaki tanıma bir kez daha dikkat edersek, sayılan hizmetler arasında “konferans ” ın da bulunduğu görülecektir. Bugün başbakanımızın dahi sık sık kullandığı hizmetin yönetmelik tarafından internet sistemi içerisinde düşünüldüğü hiçbir şüpheye yer vermeyecek kadar açıktır. O halde;
Çok ; Azı da Kapsar…
Hukukun en temel prensiplerinden bir tanesi de “çok ; azı da kapsar ” kuralıdır. Yani, kapsamlı ve daha ayrıntılı bir hizmeti vermek için yetkilendirilenin, daha basit olanı, alt ayrım hizmetlerini yapmak için ayrıca izin istemesine gerek bulunmamaktadır. Bugün Genel İzin sahibi bir işletmeci, lisansı kapsamında talep edenlere, başbakanımız da dahil video konferans hizmetini serbestçe verebilmektedir. Bu hizmet sırasında ses tıpkı VoIP da olduğu gibi aynı protokolle hedefe gönderilmektedir. O halde, ses ve görüntü iletimi için yetkilendirilmiş bir işletmecinin, üstelik aynı yöntemi kullanarak sadece ses iletmek istemesi halinde bunun engellenmesi ve Genel İzin Belgesi dışında bir başka lisans çeşidini almaya zorlanması hukukun temel prensipleri ve ilgili yönetmeliğe açık aykırılıktır.
Video konferans için yeterli olan, yani “ çoğu ” yapmaya hakkı olan işletmecinin “ azı ” yapmak istemesi halinde bir takım haksız ve dayanaksız dayatmalarla engellenmeye çalışılmasının haklı hiçbir gerekçesi bulunmamaktadır.
Unutmayalım ki; başta AB olmak üzere dünyanın hiçbir medeni ülkesinde icat edilmemiş olan VoIP ruhsatını icat edenler, yarın adı CoYP ya da herhangi bir isim verilecek yeni hizmetin önüne de aynı engellerle çıkacaktır. Biz burada aksi görüşte olanları konu ile ilgili AB düzenlemelerini bir kez daha okumaya davet ediyoruz. Bu araştırmayı yapmaya gerek görmeyenlere ise , hukukun hepimiz için bağlayıcı olduğunu hatırlatıyor ve mevcut Telekomünikasyon Hizmetleri Yönetmeliği’ni bir kez daha okumalarını tavsiye ediyoruz.