Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Fethi Açıkel’in başkanlığındaki CHP Arge – Bilim, Yönetim Kültür Platformu tarafından “AKP’nin Yol Açtığı Büyük Beyin Göçü” başlıklı politika notu hazırlandı. Son yıllarda ülkenin iyi eğitim almış, nitelikli işgücünün yurtdışına çıkışındaki yükselişe dikkat çekilen raporda beyin göçüne neden olan hatalı politikalar tespit edilirken, beyin göçünün engellenmesi için somut çözüm önerileri ortaya konuldu. Beyin Göçünün temel nedeninin, AKP rejiminin otoriterliği ve baskıcılığı olduğunun altını çizildiği politika notu başta Milletvekilleri, Parti Meclisi üyeleri olmak üzere tüm CHP Örgütüne dağıtılarak parti söylemi olarak kullanılması sağlanacak. Bu notu aynen sunuyoruz..
Politika notundan bazı tespitler ve çözüm önerileri şöyle:
- Yurt dışına giden yurttaşlarımızın sayısı bir yılda %63 artmıştır.
- Yurt dışına göç eden her beş kişiden ikisi 20-34 yaş aralığındadır.
- Yurt dışına göç eden kadınların oranı %37’den %42’ye çıkmıştır.
- Yurt dışına göç edenler arasında eğitimliler ve kentliler geniş yer tutmaktadır.
- Türkiye dünyada en çok milyoner kaybeden 3. ülke olmuştur.
- 2017 yılında 5 binden fazla milyoner, son 3 yılda ise 13 bin girişimci ve iş insanı Türkiye’yi terk etmiştir.
- Yalnızca 20 OECD ülkesine göç etmiş yurttaşlarımız üzerinden ülkemizin kaybı 220 milyar $ üzerindedir. Bu kaynakla yüzyılın projesi diye sunulmaya çalışılan İstanbul Havalimanı’ndan yedi tane yapılabildiğinin altı çizilmelidir.
- Temmuz 2018 itibarıyla KHK’larla kamudan ihraç edilen kişilerin sayısı 135 bini aşmıştır. İhraç edilenlerin 6 bin 81’i akademik personeldir. Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza attıkları gerekçesiyle ihraç edilen akademisyen sayısı 404’tür. İhraçlar, kesilen burslar, her an işsiz kalma endişesi akademisyenlerin yurt dışına gitme eğilimini artırmıştır.
Yurt Dışına Kaçış Artıyor
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında, yurt dışına göç eden yurttaşlarımızın sayısında büyük bir artış görülmüştür. Ülkemizin verdiği dış göç içerisinde nitelikli ve yetişmiş nüfusun payı gözle görülür biçimde artmaktadır. Yalnızca 2016-2017 dönemini kapsayan bir yıl içinde yurt dışına göç eden yurttaşlarımızın sayısında oldukça büyük bir artış görülmüştür. 2016 yılında yurt dışına göç eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sayısı 69 bin 326 iken, bu sayı 2017 yılında %63’lük bir artışla 113 bin 326 olmuştur.
Türkiye, genç ve üretken nüfus kaybı yaşamaktadır. Yurt dışına giden vatandaşlarımızın kayda değer bir bölümü eğitimli ve büyük bölümü ise kentlidir. Yani genç ve üretken olmanın yanı sıra nitelikli ve çağdaş bir kesim ülkeyi terk etmektedir.
Ülkemiz, artan bir beyin göçü ile karşı karşıyadır. Ülkemizin gelişmesi için ihtiyaç duyduğu beşeri sermayesini kaybetmesi, onlarca yıllık emeğin ve on milyarlarca TL’lik kaynağın kaybedilmesidir.
AKP Rejimi Kimleri Göç Ettiriyor?
Beyin göçü kapsamında öncelikle bilim insanları, doktorlar, avukatlar, mühendisler, eğitimciler gibi profesyonel meslek sahipleri; sermaye sahipleri, iş insanları, girişimciler ve ülkesine geri dönmemek üzere eğitim amacıyla yurt dışına giden öğrenciler dikkate alınmalıdır.
2016 yılında yurt dışında çalışmaya giden 24 bine yakın kişinin binden fazlası mühendistir. Bu kesim içinde yüze yakın mimar da bulunmaktadır. Türkiye’den göç etme oranı hızla artan ve kritik öneme sahip olan diğer meslek kolları arasında hekimler ve başta akademisyenler olmak üzere eğitimciler yer almaktadır.
Beyin Göçü Türkiye’ye Neler Kaybettiriyor
Gelişmiş ülkelere göç eden nitelikli iş gücü, her şeyden önce göç veren ülkenin göç edenler için yaptığı, eğitim başta olmak üzere tüm yatırımların yok olması anlamına gelmektedir. Bir başka deyişle beyin göçü veren ülkemiz hem nitelikli iş gücünün potansiyelini hem de o iş gücünü yetiştirmek için harcadıkları sınırlı kaynakları ve zamanı kaybetmektedir. Bağımsız kuruluşlar tarafından yapılan hesaplamalara göre yalnızca 20 OECD ülkesine göç etmiş yurttaşlarımız üzerinden ülkemizin kaybı 220 milyar $ üzerindedir. Bu kaynakla yüzyılın projesi diye sunulmaya çalışılan İstanbul Havalimanı’ndan yedi tane yapılabildiğinin altı çizilmelidir.
Beyin Göçünün Sebebi: Yanlış ve Yanlı AKP Politikaları
Türkiye gibi orta gelir tuzağı ile karşı karşıya olan ülkelerde, beyin göçü ekonomik, siyasal ve kültürel kriz dönemlerinde artmaktadır. 16 yıllık AKP iktidarı Türkiye’yi küme düşürmüştür. AKP’nin yanlış politikaları yüzünden ülkemiz nitelikli göç veren ve niteliksiz göç alan bir ülke haline gelmiştir. Türkiye’ye gelen sığınmacı ve göçmenler arasındaki nitelikli profesyoneller dahi Türkiye’yi gelişmiş ülkelere geçiş için bir basamak olarak kullanmaktadır.
Üretimi Caydıran Rant Ekonomisi ve Beyin Göçü
AKP iktidarı boyunca Türkiye nitelikli ekonomik büyüme ve yüksek vasıflı işgücü istihdamı sağlayamamıştır. Küresel gelişmelere bağlı olarak zaten kırılgan olan ekonomik göstergeler de gerilemektedir. AKP döneminde büyüme ortalaması çok partili dönemin ortalamasının altındadır. Nitelikli büyüme ise çarpıcı biçimde gerilemiştir.
Beyin Göçünün Temel Sebebi: AKP’nin Tek Adam Rejimi ve Baskılar
AKP Türkiye’de hızla bir tek adam rejimi kurmaktadır. Hukukun üstünlüğü ortadan kalkmıştır. Yargı, bağımsızlığını yitirmiş, yürütmenin emrine girmiştir. Ülke kararnamelerle yönetilir hale gelmiştir. Kurulan keyfiyet rejimi iktidar üzerinde hiçbir denge ve denetleme mekanizması bırakmamıştır. Özerk olması gereken kurumlar siyasallaştırılmış, yandaşlaştırılmıştır. Medya ve demokratik kitle örgütleri ya kontrol altına alınmakta ya da sindirilmeye çalışılmaktadır. Muhaliflere yoğun baskılar yapılmaktadır.
OHAL kapsamında ilan edilen KHK’larla akademideki muhalif sesler susturulmaya çalışılmıştır. Suçlu ile suçsuz aynı kefeye konulmuş, Cumhurbaşkanının kendi ifadesiyle “kurunun yanında yaş da yanmıştır.”
Bu süreçte pek çok akademisyen tutuklanmış, görevinden ihraç edilmiş ve “terörist” ilan edilmiştir. Akademik özgürlüğün temeli olan ifade özgürlüğü rafa kalkmıştır. 15 Temmuz sonrasında üniversiteler ve eğitim alanı en büyük tasfiye alanı haline gelmiştir.
Temmuz 2018 itibarıyla KHK’larla kamudan ihraç edilen kişilerin sayısı 135 bini aşmıştır. İhraç edilenlerin 6 bin 81’i akademik personeldir. Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza attıkları gerekçesiyle ihraç edilen akademisyen sayısı 404’tür. İhraçlar, kesilen burslar, her an işsiz kalma endişesi akademisyenlerin yurt dışına gitme eğilimini artırmıştır. Gönderilen ya da giden akademisyenlerin ve profesyonellerin yerleri aynı bilgi, beceri ve donanıma sahip öğretim elemanları ve idarecilerle doldurulamamıştır.
AKP Sorunun Kaynağıdır, Çözüm Üretemez
Beyin göçünün Türkiye’nin temel sorunlarından biri olduğunu AKP iktidarı da kabul etmektedir. AKP hükümetlerinin beyin göçüyle mücadele etmek adına özel geri dönüş programları uygulamaya koymuş olması, itiraf niteliğindedir. Ancak hemen hemen her politika alanında olduğu gibi beyin göçü konusunda da AKP, sorunun kökünde kendi yanlış politikaları olduğunu görmemektedir. Sorunu yüzeysel politikalarla çözebileceğine inanmaktadır. AKP’nin yurt dışındaki akademisyenlerimiz için uyguladığı geri dönüş programları ve teşvikleri beklenen düzeyde rağbet görmemektedir. Bunun temel nedeni Türkiye’nin beyin göçü probleminin ekonomik olduğu kadar özgürlük, güven ve demokrasi sorunu olmasıdır. Bu sorunların kaynağı da AKP’nin inşa ettiği tek adam rejimidir