Nisan başında vefat eden Telkoder Başkanı Yusuf Ata Arıak konusundaki düşünceleri yayınlamaya devam ediyoruz..
Yusuf bey’i yaklaşık 15 sene önce ilk tanıdığımda, üzerimde “fikirleri konusunda oldukça kararlı ve ısrarcı biri” izlenimini bırakmıştı. Zaman içinde bu düşüncemde yanılmadığımı gördüm. Diyaloglarında her zaman mesafeli ve düşüncelerinde kararlı bir yaklaşımı vardı. İlgimi çeken bir özelliği de, diğer STK Başkanlarıyla birlikte olduğunda kendisine doğal bir saygınlık duyuluyordu.
Zaman içinde kendisini daha yakından tanıdığımda, aslında göründüğünden daha konuşkan ve diyaloğa açık biri olduğunu anladım. Konuşmalarında fikirlerini her zaman sağlam gerekçeler ile açıklamayı ve örnekler vererek anlatmayı seviyordu. Geçmiş tecrübesi, birçok olayda verdiği çok sayıda yaşanmış örnekler konuşmayı fikir olarak hem zenginleştiriyor, hem de gerginliği büyük ölçüde azaltıyordu. Bu özelliği, aslında onu farklı yapıyordu.
Bu Ülkeye büyük bir sevgisi vardı. Bu konuda her zaman çok duyarlı olduğuna ve gerektiğinde maddi/manevi hiçbir özveriden kaçınmadığına bir çok kez şahit oldum. Ancak bu konuyu hiç istismar etmediğini ve her kesin de böyle yapması gerektiğini dile getirirdi.
Eğitimine destek olduğu pek çok öğrenci vardı. Şahit olduğum birçok olay, bende Yusuf bey’in oldukça yardımsever ve inançlı bir insan olduğu izlenimini bıraktı. Bu konuda kendisini zorlukla okutabilen ve dindar biri olan babasından çok etkilendiği açıktı. Anılarını paylaştığı zaman, bu özelliği kolaylıkla anlaşılıyordu. Fakat kendisi bu konularda oldukça hassas ve ketum bir tavırda olduğundan, bu yapısını çevresiyle paylaşmazdı ve topluluklarda konuşulmasından da kaçınırdı. Bu özelliğini, ancak şahit olduğunuz olaylarda görmek mümkündü.
İyi bir aile babası olduğunu gördüm. Çocuklarına ve eşine oldukça düşkündü. Her baba gibi çocuklarının başarısı ile gurur duyuyor ve onların konusu açıldığında farklı ve duygusal bir yapıya bürünüyordu. Eşine karşı büyük bir sevgi ve saygısı vardı. Ailesi onun yaşantısının ayrılmaz bir parçasıydı ve ailesinin de onu yanıltmadığına şahit oldum. Bu haliyle tipik bir Anadolu aile reisi olduğunu söyleyebilirim.
Son ana kadar saygınlığını hiç kaybetmedi. Onu tanıyan farklı kesimlerden kişilerin ortak olarak hakkında hep güzel şeyler söylediğine şahit oldum. Arkasında çok olumlu bir intiba ve saygınlık bıraktı.
Her kese nasip olmayan güzel bir günde öldü ve güzel bir günde defnedildi.
Mekanı cennet olsun.