Avrupa Birliği Adalet Divanı, Kasım ayında internet camiasını oldukça yakından ilgilendiren bir karar açıklamıştı [1] zira söz konusu karar, telif hakkı ihlallerinin tespiti için internet servis sağlayıcısı (ISS) düzeyinde genel bir filtreleme uygulaması yapılamayacağına hükmediyordu. Bu kararın alınmasına yol açan süreç ise 2004 yılında Belçika’daki yazar ve besteciler birliği olan SABAM’ın yasa dışı olarak telifli müzik dosyalarının paylaşılmasını engellemek için Scarlet adlı internet servis sağlayıcısının bir takım önlemler alması gerektiğini savunarak yerel mahkemeye başvurması ile başlamıştı.
Yerel mahkeme SABAM’ın talebini yerinde bularak Scarlet’in gerekli önlemleri alması ve bir filtre sistemi kurarak telifli dosyaların yasa dışı paylaşımını engellemesi gerektiğine hükmetmişti. Scarlet ise söz konusu uygulamanın hem uygulanabilirliği olmadığını hem de AB yasalarına aykırı olduğunu savunarak söz konusu kararı temyiz mahkemesine taşımıştı. Temyiz mahkemesi, Scarlet’in iddialarının incelenmesi için AB yetkili mercilerine başvurdu ve konu böylece AB Adalet Divanı’na taşınmış oldu. AB Adalet Divanı ise, Kasım ayında tarihi bir karar alarak [1] Scarlet firmasının fitreleme yapmaya zorlanamayacağına hükmetti.
Şimdi bu davanın devamı niteliğinde görülebilecek başka bir duruşmada da AB Adalet Divanı, Facebook benzeri sosyal network sahiplerinin, telif hakkıyla korunan materyallerin yasa dışı download edilmelerine karşı sistemlerine bir filtre veya takip sistemi kurmak zorunda olmadıklarına hükmetti. Dava yine SABAM tarafından bu kez Netlog adlı sosyal networke karşı 2009 yılında açılmıştı.
SABAM, Brüksel Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı davada Netlog adlı sosyal network üzerinde dosya paylaşımına açık bir şekilde telif haklı materyaller olduğunu ileri sürüyor ve SABAM repertuarında yer alan müzik ve ses dosyalarının Netlog üzerinden derhal kaldırılmasını talep ediyordu. SABAM ayrıca Netlog’un bu kararı uygulamada geciktiği her gün için 1000 Euro tazminat cezasına çarptırılması gerektiğini ileri sürüyordu. Netlog ise, kendisinden izlenen genel takip işleminin, AB E-Ticaret Direktifleri’nin ihlali anlamına geleceğini savunuyordu.
Brüksel Asliye Hukuk Mahkemesi, Netlog firmasının yaptığı savunma üzerine konuyu AB Adalet Divanı’na danışmaya karar verdi. AB Adalet Divanı’nın bugün aldığı karar ise, Netlog lehinde çıktı. Karar metninde şu ibareler yer alıyor:
“Adalet Divanı’na göre Netlog’un, platformunda yer alan kullanıcılar tarafından sağlanmış olan verileri, kullanıcı profillerine ilişkilendirerek kendi sunucularında depoladığı ve dolayısıyla da AB hukuku çerçevesinde bir yer hizmeti sağlayıcısı olarak çalıştığı açıktır.
Talep edilen filtreleme sisteminin uygulanması için yer hizmeti sağlayıcısının, bu hizmetten yararlanan tüm kullanıcıların sunucularına yüklediği tüm dosyalarda tarama yapması ve telif hakkı sahiplerinin haklarını ihlal eden dosyaları bulmaya çalışması gerekecektir. Sonrasında ise yer hizmeti sağlayıcısının bu dosyaların hangilerinin kamuya açık bir biçimde yasa dışı olarak paylaşıldığını saptaması ve böyle bir paylaşımın yasa dışı olacağını öngördüğü dosyaları paylaşıma kapatması gerekecektir.
Böylesi bir önleyici takip sistemi, sosyal networ sahibinin kullanıcılar tarafından yüklenmiş dosyaları aktif olarak gözlemesini gerektirecektir. Benzer bir biçimde, kurulacak olan filtreleme sistemi de sosyal network sahibinin sunucularında saklanan dosyaları genel takip altına almasını gerektirecektir ve bu eylemler E-Ticaret Direktifi tarafından yasaklanmıştır.
Dahası, böylesi bir davada alınacak mahkeme emri, sadece Netlog ile sınırlı kalmayacaktır ve uygulanması istenen filtreleme sistemi, servis kullanıcılarının kişisel verilerin korunumu ve bilgi paylaşımı hakkı gibi AB Temel Haklar Bildirgesi ile koruma altına alınmış olan temel haklarını da ihlal edecektir.”
Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın aldığı bu son karar Facebook, Google ve Yahoo gibi yer hizmeti sağlayıcılarının Avrupa’daki operasyonlarını da doğrudan ilgilendiriyor. Karar, mahremiyet hakkı savunucuları tarafından memnuniyetle karşılanırken telif hakkı savunucuları tarafında ise üzüntüye yol açtı. Bununla birlikte, AB’deki telif hakkı lobisinin harekete geçeceği ve AB Direktifleri’nnde değişiklik yapmaya çalışabileceği söyleniyor.
[1]-Avrupa Adalet Divanı’ndan Filtrelemeyi Engelleyen Karar Çıktı