ABD’de Twitter’ın terörist organizasyonlar için iletişim ortamı sağlayıp sağlamadığı tartışılıyor. 14 Aralık tarihli New York Times haberi ile başlayan bu tartışmalarda, pek çok ABD Senatörü ve ABD Temsilciler Meclisi üyesinin Twitter üzerinde bir kontrol mekanizması (yani sansür) getirmek istedikleri öne çıkmakta. Kişisel hakları ve online mahremiyet haklarını savunan EFF (Electronic Frontier Foundation) ise konuyu pek çok farklı açıdan ele alarak Twitter sansürünün neden saçma olacağını irdeliyor.
ABD’deki kişisel haklar ve online mahremiyet haklarını savunan ve kar amacı gütmeyen bir organizasyon olan EFF Vakfı, Twitter üzerindeki sansür baskılarını özetleyen bir yazı yayınladı. EFF’ye göre bu baskıların arkasında özellikle ABD’li bazı senatörler ve İsrailli hukuk firmaları yer almakta. Twitter sansürünü savunan grupların en temel argümanları ise, terörist organizasyonların Twitter’ı bir iletişim aracı olarak kullandıkları iddiası.
Ortaya atılan iddialara göre ABD’li bazı yetkililer, Somalili aşırı dinci militan grup El Şebab ( Mücahit Gençlik Hareketi) ile bağlantısı olduğu saptanan bazı Twitter hesaplarının kapatılmasını talep ediyorlar. Sansür uygulamalarını en fazla savunan ABD Senatörü olarak tanınan Connecticut Senatörü Joe Lieberman’ın ise Twitter’a bir mektup göndererek Taliban tarafından işletildiği ve propaganda yaptıkları iddia edilen 2 adet Twitter hesabının kapatılmasını talep ettiği [1] biliniyor.
EFF’ye göre, Twitter yönetimi bu baskılara karşı direnmeyi sürdürmeli zira ABD yönetimi, terör listesinde yer alan organizasyonlar da dahil olmak üzere herhangi bir organizasyonun Twitter erişimini kesmeye çalışırsa, “ulusal güvenlik”gerekçesiyle Twitter’a sansür baskısı uygulayan Hindistan, Azerbaycan, Bahreyn, Suriye ve Özbekistan gibi ülkelerden bir farkı kalmayacak. EFF vakfı, Twitter yönetiminin bu konuda kendi politikalarını belirlemesinin ise çok daha vahim sonuçlar doğrulabileceğine dikkat çekiyor.
Söz konusu yazıda Twitter üzerinde sansür isteyebilecek 2 farklı grup ele alınıyor. Bu gruplardan ilki, özel hukuk büroları. İsrailli Shurat HaDin Hukuk Firması, bir süre önce Twitter’a bir uyarı yazısı göndererek popüler mikroblog sitesinin terörist gruplara yardım ve yataklık etmek suçundan yargılanabileceği iddiasında bulundu. Söz konusu hukuk firması, ABD İçişleri Bakanlığı’nın terörist gruplar listesinde adı geçen Hizbullah gibi örgütlerin Twitter hesapları açarak hem propaganda hem de iletişim gerçekleştirdiklerini ileri sürüyor.
Ancak EFF’ye göre, böyle bir iddia ile Twitter üzerinde sansür uygulamak pek mümkün değil. ABD İletişim Etiği Yasası’nın 230. maddesi, “etkileşimli bir bilgisayar hizmetinin hiçbir kullanıcısı veya servis sağlayıcısına, başka bir içerik sağlayıcısı tarafından oluşturulmuş bir içeriğin yayıncısı veya savunucusu muamelesi yapılamaz” diyor. Dolayısıyla da Twitter’ı, kullanıcılarının yaptığı paylaşımlardan ötürü teröristlere yardım ve yataklık suçlamasıyla yargılamak mümkün değil. Her ne kadar ilgili madde, federal yargılamalar konusunda bir istisna taşıyor olsa da, 3. şahıs bir hukuk firmasının böyle bir başvuru yapması mümkün değil ve bu istisna ancak savcılık makamının açacağı soruşturmalarda geçerli olabiliyor.
Twitter üzerinde sansür uygulaması isteyen diğer bir grup ise bazı ABD senatörlerinden oluşuyor. Bu grubun başını internette sansür uygulamalarını en fazla savunan ABD Senatörü olarak tanınan Connecticut Senatörü Joe Lieberman çekmekte. Hatırlarsanız Lieberman, 2010 yılında Amazon sunucularının WikiLeaks’e hizmet vermeyi kesmesi gerektiğini açıklamıştı. Ayrıca ABD Kongresi’nde tartışılan “internet kapatma düğmesi” projesinin [2] önderlerinden birisi de yine Joe Lieberman idi.
ABD Senatosu üyelerinin, sansür uygulamaları için herhangi bir yaptırım güçleri bulunmuyor. Joe Lieberman gibi senatörlerin bu konuda yapabilecekleri (ve yaptıkları) tek şey ciddi bir lobi faaliyeti yürüterek Temsilciler Meclisi’nde yeni yasa tasarılarının hazırlanmasını sağlamak. Bu arada Lieberman’ın senato üyeliği 2012 yılında sona eriyor ve şu anda ABD Senatosu İç Güvenlik ve Hükümet İlişkileri Komisyonu Başkanı olan Lieberman, yeniden senatör adayı olmayacağını açıklamış durumda.
Sonuç olarak, Twitter üzerindeki sansür baskıları giderek artıyor. Bu baskıların temel gerekçesi ise teröristlere iletişim olanağı sağlandığı iddiaları. Ancak kişisel hak ve özgürlük savunucusu gruplar, Twitter’a sansür getirilmek istenmesinin asıl sebebini Arap Baharı’na bağlıyorlar. Bildiğiniz üzere Arap Baharı’nda sosyal networkler son derece etkin bir rol oynamış ve diktatörlüklerin çökmesinde çok büyük bir pay sahibi olmuşlardı.
[1]-Amerikalı Senatör Twitter’ın Taliban’a Kapatılmasını İstiyor
[2]-Amerikan Senatosu, İnterneti Toptan Kapatma Düğmesi Üzerinde Çalışmaya Devam Ediyor