Sevgili Okuyucular;
Dün bu sayfada ADSL ihalesinin en sonunda bitirilebildiğini ve Meteksan-NEC konsorsiyumuna verildiğini okudunuz (Bkz : ADSL İhalesini Meteksan-Nec Konsorsiyumu Kazandı). Bir çoğunuz da muhtemelen “ŞÜKÜR” dedi. Öyle ya, bütün dünya’da son 2 yıldır geniş bant yayılıp, dial-up bağlantı tarihe karışıyor (Bkz : 2002’de Geniş Bant Kullanımı Artarken, Darbant Yokoluyor). Oysa bizdeki ADSL port sayısı 1998’de çıkılan 15.000 adetten, bu güne kadar verilen 10.000 adet ile sınırlı.
Biz de, turk-internet.com olarak sitemizde geniş bant kullanımına yönelik haberlere öncelik veriyor, bu konudaki gelişmeleri ya da araştırmaları sizlere sunmaya gayret ediyoruz. Çünkü biliyorsunuz, internet’in-telekom sektörünün gelişmesini kendimize misyon edindik. Bu konudaki her türlü haberi en geniş ve ilk defa turk-internet.com’da okuyorsunuz. Geniş bant internet de, bilişim-internet-telekom sektörlerinin gelişiminde en önemli temel taşlardan birisi.
Ancak, dün sonuçlandığını duyurduğumuz ihale haberinde bazı terslikler var. Terslikler, ihalenin yapımındaki usullerle ilgili.. (Bkz : 60.000 Port Alımı İhalesiz mi Yapılacak?). Diyeceksiniz ki; “Aman boşver … şu ihale yapılsın da biran önce ADSL portlar kullanıma açılsın da nasıl olursa olsun”.. Öyle mi?
Ama durun hele.. Türk Telekom’un kamu ihale yasasına uymaması durumunda hassas hale geçen bazı bilgileri beraberce gözden geçirelim;
- Türk Telekom’un şu andaki Genel Müdürü eski NEC Ankara Müdürüdür,
- NEC Dünya’da data işinden çıkmaktadır. Ürün çeşitlerinden bazılarını satmıştır. DSL ürünlerini ise elinden çıkarmaya/satmaya çalışmaktadır. Hatta ihaleye giren diğer bir çok uluslu firmayla alım görüşmelerini sürdürmektedir. Öyle veya böyle bu işten çıkacak. Çünkü bu alanda ciddi referansları yok. Uzmanlara göre, gider ayak Türk Telekom’a mal satmaları aslında bu satışa bir doping etkisi de yapacaktır. 🙂
- TT zaten üretim ömrü biten ürünleri almaya pek bir meraklı. İlk TTNET ihalesinde çalışmadığı için problem yaratan sonra değiştirilen ve Alcatel’in sattığı HSSI switchler, daha o ihalenin kazanıldığı tarihte üretimden çekilmiş (discontinued) ürünlerdi. İkinci TTNET, RAS ihalesinde ise gene Alcatel’in sattığı Comworks RAS cihazları, şu anda bir firma tarafından “başka çeşit ürünler” üretmek için satın alındı. TT ise bu ürünleri 1 yıldır çalıştırılamadı, sorunlar yaşıyor. Yeni devreye alınan yerlerde TTNET RAS cihazları sorunlu durumda.
Şimdi şöyle diyebilirsiniz “üretim sürecinden çekilmiş ürünler belki daha ucuzdur.. Hem bu ürünlerle oluşturulan sistemler, normal çalışıyorsa sorun değil”.. Bir düşünelim.. Fiyat konusunu tartışmadan başka bir yazıya bırakarak geçiyorum. Ancak diğer konu yani “normal çalışma-çalışmama” konusu.. Örneğin ilk 35 Milyon $’lık TTnet ihalesine bakalım. Bu ihalede alınan ürünlerle oluşturulan sistem 1.5 yıl çalışamadığı için, Türk Telekom firmaya ceza kestiğini bildirdi (daha sonra bu konuyu daha detaylı anlatacağım) ve Alcatel tarafından switch’ler değiştirilmek durumunda kaldı.. Peki bu 1.5 yıl boyunca sistemleri doğru dürüst kullanamayan internet kullanıcılara ne oldu?? Bilmem?? Siz bu günleri hatırlıyor musunuz artık? Yoksa üstüne 1 bardak soğuk su mu içtiniz?
Şimdi, bu yazının özü şu.. Türk Telekom bir özel şirket değildir.. Telekom sektörü de serbest değildir.. (aman ha özelleşme ile serbestleşme farklı şeyler bunun anlamını biliyorsunuz diye kabul ediyorum).. Üstelik Telekomünikasyon Kurumu gibi bir düzenleyici kurum olduğu halde o da görevini yapmamaktadır. Yani kuruluş amacı olan “sektörün rekabete açılması”nı desteklemek için yaptığı pek bir şey yoktur. Bütün kararlarını Kasım-Aralık ayına ertelemektedir.
Bu durumda, biz Türk halkı olarak Tekel durumundaki bu şirkete kullandığımız haberleşme hizmetleri karşılığı devamlı para akıtıyoruz. Normal fiyatlar olsa yine sorun yok ama biz diğer ülkelerin 2-3 katı pahalı fiyatlarla haberleşme hizmetleri kullanıyoruz. Karşılığında alabildiğimiz hizmeti ise kullanan sizler biliyorsunuz (mesela Cezayir Depremi ile 27 gün sonra normale dönen hatlar). Peki, bu paraların harcanmasında ihale kanununun dışına çıkılması normal mi sizce? Hassas olan para mevzuundan bahsetmiyorum sadece.. alınan ürünlerin kalitesinin, hepimizin haberleşmemizi etkilediğini düşünürseniz, düşünceleriniz nelerdir??
Şimdi, aylardır iptal edilip duran ADSL ihalesinin bir an önce bitirilmesini tabi ki dört gözle bekliyoruz ama Kamu İhale Kurumu tarafından ihale iptal kararı yayınlanmasının üstünden 1 ay geçmeden, fiyatların normal ihale yasal prosedürlerine aykırı bir şekilde ilanen istenmemesi, şirketlerden alınması ve ihalenin acilen sözleşmeye bağlanmak istenmesi normal midir?
Bu konuyu Kamu İhale Kurumu ile konuştuk. Bize söylenenler şöyle.. Sözleşmesi imzalanmış ihalelerde, ihalenin iptal edilmesi mümkün olmuyor. Bunun yerine ilgili Bakanlığa bildiriliyor..
Şu anda açık olan 2.bir ihale daha var. 200.000 ADSL port alımı olarak adlandıracağımız bu ihalede fiyatlar düşerse, herhalde açıklanamayacak bir durum oluşacak. Bu nedenle de, 60.000’lik bu alıma imza atmak, ileride soruşturma konusu olabilir.. Bu nedenle de bu ihaleyi imzalamak da cesaret işi diye düşünüyoruz doğrusu. Hele hükümetin yolsuzluk araştırmalarını bu kadar gündemde tuttuğu düşünülürse..
Türk Telekom 60.000 portluk ihaleyi yasal bekleme sürelerini beklemeden, TT için rekor süreler olan 2 haftada, yıldırım hızı ile bitirdi. Çünkü süre uzadığında işe Kamu İhale Kurumu karışacaktı. Şu anda ihaleye ancak bu ihaleye katılmak isteyen ama katılamayan firmalar itiraz edebilir. Ancak firmaların bunu göze almaları zor. Çünkü, TT ile iş yapan bilir, bu tür bir durum Türk Telekom ile iş yapma ihtimalinin sonu demektir.
Son olarak şunu belirteyim.. Türk Telekom ADSL hatların serbestleşmesine de izin vermiyor. Yani sadece kendi tekelinde satacak. TT yetkililerinden son aldığımız bilgiye göre, ISS’lerin satmalarına müsade etmeyecek (üstelik bu konuda aksine bir Rekabet Kurumu Kararı olduğu halde) ve ADSL hatları rekabete açmayacak. Bu konuyu da başka bir yazımızda inceleyeceğiz..