Arı Grubunun RTÜK Açıklaması şu Şekilde;
- Küresel rekabet ortamında yer edinmenin yolu bilgi toplumundan geçmektedir. Bir toplum, araştırdığı, geliştirdiği, analiz ettiği sürece üretim gerçekleştirerek ilerleyebilir. Aksi durumda, bilgiyi satın alma durumunda kalır ve üretileni uygular.
Sermaye, uygun yerde ve şekilde kullanılırsa katlanarak artar, kazanç getirir, istihdam sağlar. Bu paralelde bilgi de, kullanımı ve geliştirilmesi için yeterli olanak sağlanırsa artarak değer yaratır. Bugün gelişmiş ülkeler, bilgi ihracından önemli ölçüde gelir elde ederek yeni sektörler oluştururken Türkiye, üretileni gecikmeli de olsa takip edip uygulamakla yetinmekte; öncü olmak yerine takipçilik yapmaktadır. Son olarak, TBMM Anayasa Komisyonu’nda kabul edilen, internetin RTÜK Yasasi kapsamına alınması kararı, bilgi toplumu bir yana, mantıkla bağdaşmamaktadır.
Araştırma, geliştirme, sorgulama, analiz ve bunların sonucunda üretimin ortaya çıkabilmesi için bilgiye dayalı üretim bilinci, temel eğitimde kazanılmak zorundadır. Dolayısıyla, bilgi toplumunun sağlam temeller üzerinde yükselmesi için gereken ilk adım, kaliteli eğitimdir. Eğitim süreci içerisinde bilgi toplumunun merkezi olarak nitelendirilecek kurumlar ise üniversitelerdir. Oysa, Dünya Ekonomik Forumu’nun araştırmalarına göre; Türkiye’de Ar-Ge harcamalarının GSMH içerisindeki oranı % 0.5 iken, hiçbir gelişmiş ülkede % 2’nin altına düşmemektedir.
Cağımız gereklerini irdeleyen sivil ya da siyasi tüm kişi ve kurumların ödevi, ulkemizin gelecek perspektiflerinin oluşturulmasına katkı sağlamak olmalıdır. Geleceğe yönelik stratejileri belirleyecek araştırmalara ve üretimlere kaynak ayırmalı; bilgi üretimi yapacak, bilgiyi katma değere yönlendirecek kurum ve platformlara olanak yaratmalıdır. Bu platformların bir orneği, 10-13 Mayıs tarihlerinde “Katıl ve Geleceğini Yarat – GencNet” zirvesi ile örneklenecek; 81 ilimizden 1000 genç, toplum, ekonomi, sivil toplum/gönüllülük ve uluslararası ilişkiler alanlarında ulusal projeler oluşturmak üzere biraraya gelecektir.
Bilgiyi yaratacak, geliştirecek ve paylaşacak olan genc nüfusun ağırlığı gözönüne alınarak Turkiye’nin çağdaş ölçütlerde bir bilgi toplumu olabilmesi yolunda, Ar-Ge’ye ayrılan pay mutlak surette arttırılmalıdır. Ekonomi, sanayi, tarım ve diğer sektörlerin getirisi, bilgi toplumunun gerekleri ile bütünleştiğinde mevcudun ötesinde boyutlara taşınacaktır. Yaşanacak bu süreçte devletin yanısıra, özel sektör, medya ve sivil kuruluşlara da görev düşmektedir. Toplum hizmeti, bilgi toplumunu yaratarak bütüne ulaştırılır. Unutulmamalıdır ki, aklın en sınırsız üretimi bilimdir. Ve bilime ulaşmada ilk adım olan bilginin ilerlemesine değer verip olanak sağlamak da, yine aklın gereğidir.
Saygılarımızla,
Selim Erguder
Yonetim Kurulu Baskan Vekili