Araştırma kuruluşu Nielsen’in, geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir raporda bile, dijital ortamda düşen konunun, ne denli gürültülü yaptığına yer veriliyor. Bunu görebilmek için mikroblog Twitter’a bakmak yeterli. Rasyonel yorumların da okunabildiği ağda, apokaliptik(sonu belirsiz, karanlık) bir durumun varlığından bahsedenlere rastlamak da olası.
Şaka gibi ama, sitede sadece domuz eti yemeyerek salgından korunulabileceğini uzun uzun anlatanlar bile var. İnsanın aklına, bir ara fındık reklamında kullanılan “Yersen!” sloganı geliyor.
Bu arada, faydalı bilgiler sunan iyi örneklere de rastlamak olası. Örneğin, dünyanın çeşitli bölgelerindeki tehlikeli oluşumları takip eden Vratect’in, Twitter’daki uzantısını izleyen binlerce kişi var. Benzer şekilde, ABD’nin resmi salgın hastalıklarla mücadele kuruluşu CDC’nin Twitter’daki bilgilendirme kaynağını izleyen binlerce kişi bulunuyor.
Nielsen, CDC’nin izlenirlik oranının geçtiğimiz hafta içinde yüzde 123 arttığını açıkladı. Twitter’da seçilen konuya göre takip yapılmasını sağlayan monitter üzerinden domuz gribini izleyenler, girilen güncel linkleri yakalamakta zorlanıyorlar.
Kimi zaman kullanıcılar tarafından verilen online reaksiyonlar da hoş olmayan şekillerde sonuçlanabiliyor. Örneğin, domuz gribine karşı sözde ilaç sağlandığını belirten e-postalarla verilen linkleri tıklayanları tatsız sürprizler bekliyor, ya da benzer taktikleri kullanan ırkçılar, nefretlerini bu ortamı değerlendirerek yayabiliyorlar.
Bir diğer taraftan, Acil Durum Bilgilendirme Sistemi(EDIS), kullanılarak ulaştırılan ücretsiz bilgiler sayesinde, daha yeni yeni tanımlanan salgından etkilenenlere doğru teşhislerin konulabilmesinde sağlık ekiplerine gerekli bilgiler ulaştırılıyor. 10 yılı aşkın süreden beri klinik bilgilerin tasnif ve saklanması konusunda hizmetler sunan T-System da son günlerde en fazla rağbet gören bilgi kaynakları arasında. Başkan Yardımcısı Suzette Weir-Thorby, T-System trafiğinin 10 kat arttığını ifade ediyor.
Şu ana kadar salgına en iyi cevap veren ülkeler arasında gösterilen ABD’de, federal hükümetin elinde 50 milyon, eyaletlerde 22 milyon ve silahlı kuvvetlerde 7 milyon antivirüs aşısının olduğu belirtiliyor.