Canon Europe, görsel hikâye anlatmanın günümüz toplumundaki gücünü ele alan araştırmanın sonuçlarını açıkladı. ‘Görsel hikâye anlatıcılığı: Ses Getirecek Hikâyeyi Yakalamak’ (Visual storytelling: Getting the Shot) başlığını taşıyan araştırma, profesyonel fotoğrafçıların başarılı görsel hikâye anlatıcılığı hakkındaki görüşlerini, “Ses getirecek çekimi” yakalamak için gerekenleri ve foto muhabirliğinin geleceğine dair düşüncelerini ortaya koyuyor.
Canon Europe, Mart 2018’de 26 yıldır kesintisiz sponsor olduğu Dünya Basın Fotoğrafı Ödülleri’nin veri tabanında yer alan 220 foto muhabirle bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmada katılımcılar görsel hikâye anlatıcılığının geleceğinde teknolojinin önemli bir unsur olduğunu belirtti. Çoğunluğu sanal gerçeklik (%52) ve büyütülmüş gerçekliğin (%49) rol oynayacağına inanırken, fotoğrafçıların %49’unun takım çantaları full frame DSLR makineleri, lensleri ve aksesuarlarının ötesinde kapsamlı fotoğraflama ekipmanlarını içerecek şekilde henüz genişletilmiş olmadığını düşünüyor. Fotoğrafçılar teknolojik ilerlemelere rağmen ustalıkları ve becerilerinin kritik önem taşımaya devam edeceğini güçlü bir şekilde savunuyor. Katılımcıların %96’sı yaratıcı süreçte daima insana ihtiyaç duyulacağını dile getiriyor. Canon bu araştırma ile profesyonel fotoğrafçıların bakış açılarını daha iyi anlamak ve onların hikâye anlatma tutkularını desteklemeyi amaçladı.
Başarılı bir hikâye anlatımının kilit bileşenleri
Araştırma kapsamında fotoğrafçılara başarılı görsel hikâye anlatıcılığının en önemli bileşenlerini sıralamaları istendiğinde, %55’i birincil tanım olarak ‘bir konu veya soruna bakış açısında değişikliğe gitmeyi kışkırtmalıdır’ seçimini yaptı. Başarılı görüntünün ana bileşenleri arasında sıralanan diğer seçenekler ise: “Duyguları harekete geçirmelidir (%48), güçlü bir destekleyici anlatıyı içermelidir (%31), henüz anlatılmamış bir hikâyeyi açığa çıkartmalıdır (%25) ve kompozisyonu iyi olmalıdır (%24)” oldu.
Canon Europe CIG Pazarlama Müdürü Lee Bonniface şöyle açıkladı: “Tarih boyunca foto muhabirlerinin ana tutkusu tartışma yaratan, harekete geçmeye teşvik eden ve bakış açılarını değiştiren ‘ses getirecek çekimi’ yakalayabilme arzusu olmuştur. Hikayeler görülmeyene ışık tutar ve sesleri duyulmayanlara ses olur. Bizlere göz ardı edilmemesi gereken gerçekleri anlatır ve bizi bunlara karşı harekete geçmeye zorlarlar. Anlatılması gereken ilham verici, tartışma yaratıcı ve meydan okuyucu hikayeleri anlatmak için sınırları zorlayan fotoğrafçıları takdir ediyoruz”.
Etkileyici çekimi yakalamak için gerekenler
Mükemmel çekimin yakalanması meselesi söz konusu olduğunda fotoğrafçıların %95’i tarafından hazırlık aşaması; yani hikâyenin, vizyonun ve açının araştırılmış olması en önemli unsur olarak dile getiriliyor.
Fotoğrafçılar titiz bir planlama yaparak, olası en iyi fotoğrafı yakalayabilmeleri için çekim takımlarına güvenebilecekleri konusunda emin olmalı, çekimlerini berbat edecek arıza olasılıklarını ortadan kaldırmalıdır. Ankete katılan profesyonel fotoğrafçıların dörtte birinden fazlası (%78) bir full frame fotoğraf makinesi kullanıyor ve yaklaşık üçte ikisi (%63) Canon markasını tercih ediyor. Güvenilir (%94) ve kullanımı kolay sezgisel (%76) bir fotoğraf makinesi fotoğrafçılara göre vazgeçilmez bir unsur olarak görülüyor.
Foto muhabirleri ses getirecek çekimi yakaladıklarını nasıl anlayabilir?
Ankete yanıt verenlerin yarısından fazlasına (%56) göre fotoğrafçılar ses getirecek çekimi fotoğrafı çektikleri anda hissettikleri anlık bir duygu ile yaptıklarını belirtiyor.
Canon Elçisi ve Dünya Basın Fotoğrafı 2018 kategori ödülü adayı Giulio Di Sturco da böyle düşünüyor. “Çekimi yaptığınız anda zaten hissedersiniz bunu. Kadrajınızda her şeyin yerli yerinde olduğunu hissedersiniz ve daha önemlisi hikâyenin özünü yakaladığınızı bilirsiniz.”
Foto muhabirliğinin geleceği
Foto muhabirliğinin geleceğine dair görüşler sorulduğunda otoğrafçılar arasında ayrışmalar yaşandığı görüldü. Katılımcıların üçte birinden fazlası (%37) foto muhabirliğinde bir kalite artışı olacağına inanıyor. Bunu da sosyal medyanın büyümesine ve görüntü paylaşmanın kolaylaşmasına ve ana neden olarak da internet ortamında hikâye anlatma olanağının olmasına (%45) bağlıyorlar. Öte yandan, %32’lik bir kesim vatandaş gazeteciliğin artması (%35), geleneksel medya ortamının popülaritesini yitirmesi (%26) ve foto muhabiri mesleğine ihtiyacın azalması ( ,5) nedenleriyle foto muhabirliğinde düşüş yaşanacağını düşünüyor.
Lee Bonniface şöyle toparlıyor: “Bir yandan geleceğin neslini beslemek için elimizden gelen çabayı gösterirken günümüzün foto muhabirliğini desteklemeyi sürdürmek hayati önem taşıyor, anlatılması gereken hikayeler ancak bu şekilde seslerini duyurabilir.”