RTÜK’e karşı toplumsal Protestolar ve açıklamalar artıyor. Dernekler ve Kuruluşlar arka arkaya RTÜK’ün içine internet ile ilgili madde konmasını protesto etmeye başladılar. Aşağıda İnternet Kurulu Üyelerinin yayınladığı bildirgeyi göreceksiniz. Bildirge basına Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Mustafa Akgül tarafından dağıtıldı.
- Internet Kurulu Üyelerinin Yeni RTÜK Yasası Hakkındaki 2002 Yılı Bildirgesi
Yirminci yüzyılın son dönemi ile birlikte insanlık sanayi ötesi bir topluma doğru hızla ilerliyor. Çok sesliliğin, katılımcılığın ve bireyin öne çıktığı, bilim, teknoloji ve entellektüel emeğin motor görevi yüklendiği Bilgi Toplumu’na doğru.
Avrupa Birliği, e-Avrupa, e-Avrupa+, e-devlet ve e-Türkiye kavramları bunun doğal yansımalarıdır. Tüm dünya ülkeleri bu konuda kendilerine özgü ulusal stratejilerini, katılımcı bir şekilde belirleyip, hayata geçirme sürecine girmiş ve öncü olanlar daha şimdiden önemli sıçramalar gerçekleştirmiştir.
Türkiye bir yandan e-Avrupa+ ve Bilişim Şurası etkinlikleri ile bu yönde olumlu adımlar atarken, diğer yandan RTÜK Yasası ile tüm bunları reddedici bir anlayış sergilemektedir.
Internet, yeni gelişmekte olan, teknolojik olarak henüz oturmamış ancak global boyutta bir olgudur. Tasarlanırken dünyayı bu derece etkileyebileceği düşünülmemiş ve sürekli gelişen ve bunun sonucunda yapısal sorunları olan bir teknolojiler kümesidir.
Bu nedenle de hukukun çeşitli boyutlarında çözülmesi zor, uluslararası boyutları olan sorunları ortaya çıkarmıştır. Tüm dünya Internet’in yasal boyutta düzenlenmesini yavaş, dikkatli, katılımcı ve uluslararası işbirliği içinde yapmaya özen göstermektedir. Bu uzun ve ince bir yoldur. Kestirme ve ulusal bir çözümü gözükmemektedir. Bu bağlamda bir iki madde ya da bir kanunla Internet’e ilişkin tüm sorunların çözülebileceğini düşünmek, olgunun karmaşıklığını anlamamış olmaktır.
Internet ve medyanın düzenlenmesinde birincil önceliğin, bilgi toplumunun ana ivmelendiricisi olan fikir özgürlüğü, özgür iletişim ve çokseslilik kavramlarında olması gerekir. Bu bağlamda bireyler arasında her türlü yoldan yapılacak iletişimi, RTÜK’ün denetimine bırakan 14. Madde, hem içinde bulunduğumuz çağa damgasını vuran bilgi toplumu gelişiminin zıddı bir anlayışı yansıtmakta hem de anayasamızın teminat altına aldığı özgür iletişim kavramı ile bağdaşmamaktadır.
Internet’i sadece bir medya kanalı olarak algılamak, kategorik olarak yanlıştır; Internet bankadır, mağazadır, okuldur, eğitim ortamıdır, eğlence ortamıdır; bir başka deyişle Internet yaşamın ta kendisidir.
Internet’i Basın Kanunu’na tabii tutan “yumuşatılmış” 26. Madde ise tutarsızlığı, muğlaklığı ve çok farklı şekillerde uygulanabilmeye açık olması nedenleriyle içinden çıkılması güç bir karmaşa yaratacaktır. Ortaya çıkacak uygulamalar, bu maddenin yasaya yamanmasına sebep olan rahatsızlıkları önleyemeyecek ancak sade vatandaşların ve iyi niyetli unsurların Internet’ten soğumalarına ve buradan verilecek hizmetlerin yurtdışına kaçmasına sebep olacaktır. Bu da pire için yorgan yakmak demektir.
Sayın Milletvekillerimiz
Lütfen Internet konusunda aceleci ve zarar verici bir düzenlemeden kaçınınız. Bu kapsamda yeni RTÜK Yasası’nın, bu hali ile çıkmasına izin vermeyiniz ! Gerekli görülen düzenlemeler üzerinde kamu, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve Internet Kurulu olarak beraberce çalışalım. Türkiye’nin AB’ye girmesi yolunda önemli bir aşama olan e-Avrupa+ kararlılığı ile e-Türkiye, e-Devlet ve Türkiye Bilişim Şurası çalışmalarında ortaya çıkan ortak akıl çabasını, Internet’in yasal düzenlemelerini yapacak uzun soluklu bir mekanizmaya dönüştürelim. Internet’i Türkiye ve Türkiye’nin insanları için en etkin şekilde ve sakıncalarını en aza indirerek kullanmak için gerekenleri beraberce yapalım.
Internet Yaşamdır !