Mobil ve interneti buluşturan çözümleriyle, çeşitli projelere imza atan Pozitim Teknoloji, Türkiye’de mobil internetin bulunduğu noktayı değerlendirdi. Pozitim Genel Müdürü Onur Baran Çağlar, 3G aboneliği ve veri hatları satışında Avrupa’yı geride bırakan operatörlerin, aynı başarıyı uzun vadede stratejiler ortaya koymakta gösteremediğini belirtti. Onur Baran Çağlar,
“Sektör oyuncularının öncelikle mobil interneti cepten internet’e girmek anlayışlarını değiştirerek stratejilerini ve çözümlerini mobil cihazların türlerine göre adapte etmeleri gerekmektedir.”
dedi. Sektörün düzenleyici kurumu BTK ‘nın 2011 son çeyreke açıkladığı rakamlara göre mobil abone sayısının 65 milyon olduğunu, bu oranın nüfusun 88% ‘ine denk geldiğini anımsatan Onur Baran Çağlar şöyle konuştu :
“Bu orana baktığımızda teorik olarak herkesin internete bağlandığını söyleyebiliriz. Ama şunu da anımsatmak gerekir ki, 2000 yılı başlarında Japonya’daki Operatörler “Always Online (Her an çevriçi)” modeli ile tüm abonelerin cepten internet içerik ve servisleri kullanmasını sağlıyordu. Biz 2011 yılında ancak cepten internet, tv, uygulama ve sosyal medyayı keşfettik aslında. Morgan Stanley’in 2010 yılında açıkladığı Internet Trend’leri raporuna göre 2014 yılına doğru mobil internet kullanıcı sayısının PC ‘den internete girenlerin sayısını geçeceği öngörülüyor.”
3G aboneliği ve veri hatları satışında öndeyiz. Ama…
Operatörlerimiz 3G aboneliği ve veri hatları satışında Avrupa’lı rakiplerine göre çok daha hızlı yol kat ettiğini belirten Onur Baran Çağlar, bunun yanında mobil Internet içerik ve servis projeksiyonlarında, uzun kuyruk etkisi yaratarak markaların fiziksel dünyasını dijitale ortama bağlama noktasındaki plan ve programlarının yetersiz olduğunu belirtti. Çağlar şöyle dedi :
“Buradaki hatamız sanırım mobil interneti kolaya kaçıp sadece internet olarak görüyoruz, her cihaza uygun internet içerik, servis ve görsellik adaptasyonu düşünerek çözümlerimizi hazırlarsak çok daha başarılı olacağız.”
Servis sağlayıcılara çok iş düşüyor
Servis sağlayıcıların öncelikle mobil interneti cepten internete girmek olarak algılamamaları, stratejilerini ve çözümlerini mobil cihazların türlerine göre adapte etmeleri gerektiğini belirten Onur Baran Çağlar,
“Servis sağlayıcıların amatör geliştiriciler ile yarış içine girerek istemci (client) uygulamaları geliştirmeleri ve sadece bu strateji ile var olmaya çalışmaları doğru değil. Zira tüm platform (iOS-Apple, Android, Microsoft, Symbian) sağlayıcılar yakında istemci uygulamaları geliştirme konusunu IDE (Integrated development environment) ortamları ve SDK (Software Development Kit) arabirimleri ile grafiker ve web uygulama geliştirme seviyesine indirerek kolaylaştıracak.”
ifadesini kullandı. Mobil cihazların sadece belli kısmına değil her birinin kapasite ve kabiliyetlerini göz önünde bulundurarak içerik, servis, kurumsal ve bireysel çözümlerini adapte etmenin daha akılcı olacağını söyleyen Çağlar Pozitim Teknoloji olarak yeni iş geliştirme faaliyetlerine yönelik önerilerini şöyle özetlediklerini belirtti.
“Dijital dünya oyuncularının fiziksel dünyaya inmeden toplumun ve kullanıcıların her kesmine inemeyeceklerini anladığı gibi, fiziksel dünyadaki marka ve hizmetlerin de dijitalde ortamdaki tüm mecraları özellikle mobil haldeki kullanıcıları yakalamak için SOLOMO (Sosyal Medya + Lokasyon bazlı + Mobil Internet) modelinde işler geliştirerek firmaların ihtiyaçlarına odaklanması.”