Son zamanlarda, gittikçe artan oranda spam mailing problemi yaşıyoruz. Çeşitli firmalar, değişik miktarlardaki mail adresini toplam 150 ile 300 USD arasında değişen fiyatlarla satıyorlar. Okuyucularımızdan aldığımız şikayetler ve başvurulması gereken yerler hakkındaki sorular nedeniyle, konuyu araştırdık.
Mail adresi satan firmalar bunun spam olmadığını iddia etse de, maalesef hukukçular öyle söylemiyorlar ve Türkiye’de henüz yasal bir uygulama bulunmadığını belirtiyorlar. Avrupa Birliği üyesi bazı ülkeler, bu konuda özel düzenlemeler yapmışlar. Kişisel bilgilerin internet ortamında korunmasının önemi, uluslararası uygulamalar doğrultusunda, özel hükümler konulmasını gerektirmekte ve bu konuda Türkiye’de de bazı çalışmalar yapılmakta. (Örnek : Internet ve Hukuk Platformu ).
Türkiye’de mail adresi satan firmalar ile yaptığımız görüşmede, yaptıklarının ticari bir uygulama olduğunu ve Cep telefon operatörlerinin ve aracı firmaların da yakında bu tür bir pazarlama aracını kullanılacağına dikkati çekiyorlar. Diğer bir ifadeleri ise “şikayetlerin büyük boyutta olmadığını” şeklinde. Bu tür firmalardan bir kaç tanesinin görüşleri şöyle;
Adresposta İnternet İletişim Hizmetleri
Genel Müdür Ahmet Gündüz : “Bir yıldır faaliyette olan şirketimiz, Türkiye’de, teknolojik haberleşme hizmetlerini yaygınlaştırmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle çağımızın en ekonomik ve hızlı haberleşme araçlarından cep telefonu ve internet üzerinden firmaların haberleşme ve tanıtımlarını nasıl yapabilecekleri konusunda uzmanlaştık. Firmaların, müşterilerine ait cep telefonlarına, firmanın tanıtım veya bilgilendirme “kısa mesajları”nı istenilen gün ve saatte göndermekteyiz. Ayrıca firmaların müşterilerine sürekli aktarması gereken; Broşür, katalog, davetiyei fiyat teklifleri gibi bilgilerini, e-mail yolu ile de yollamaktayız.
Büyük firmalarla çalışıyoruz, müşterilerinin e-mail ve cep telefonu numaralarını bize bildiriyorlar, biz de onların adına bu mesajları yolluyoruz. Tarafımıza verilmiş olan telefon ve mail adresi ile ilgili bünyemizde herhangi bir data bulundurmuyoruz, burada gizlilik ilkesi çok önemli.
Firmalar bu işlemi kendileri de yapabilirler ancak, proje maliyeti çok yüksek olduğu için bizi tercih ediyorlar. Proje maliyet Turkcell 10 bin dolar, Telsim 2 bin dolar ve firmalar bu maliyete katlanmak istemiyorlar. Örneğin en son yaptığımız iş, büyük bir dershanenin fiyatlarında uyguladığı indirimi, 5.000 öğrenciye SMS ile göndermekti. Bunun yanısıra, fiyatı daha ucuz olduğu için, e-mail daha çok tercih ediliyor.
Rahatsızlık konusuna gelince, %1 oranında şikayet alıyoruz, bu oranın düşük olma sebebi o kişilerin, firmaların kendi müşterileri.olması. Mail konusunda yasal bir yaptırım yok aslında, bir ay boyunca ve hergün birden fazla aynı mesajı yollanırsa gerçekten rahatsızlık yaratır ve bu Spam demektir. Bu durumda o kişinin ikazı dikkate alınmıyorsa Spam örgütlerine bildirebilir (örneğin merkezi ABD’de bulunan www.spam.org). Olay ABD’de gerçekleşiyorsa, Spam’ı gerçekleştirenin bağlı bulunduğu ISS üç kez ikaz ediliyor ve buna rağmen devam ediliyorsa ISS kapatılıyor. Türkiye’den yapılan şikayetlerde ise, ISS yine spam.org tarafından üç kez ikaz ediliyor ve cevap alınamazsa URL kapatılıyor.
Yaptığımız Spam değildir, SPAM olabilmesi için birden fazla mesaj yollanması gerekmektedir. Yollanan mesajın altında “remove” edin yazısı varsa bu SPAM değildir ve bizim tüm mesajlarımızın altında bu ibare yeralmaktadır.
SMS 110.000.- TL + KDV
E-Mail 25.000.- TL + KDV
Net Pa Internet Marketing Centre Ltd. Şti
Satış Sorumlusu Abdullah Güçlü : Net Pa tarafından hazırlanan 1.050.000 yerli ve 250 milyon yabancı e-mail adresinin World E-Mail Bank tarafından kategorize ediliyor, tüm adreslermiz günceldir, Adres gruplandırmaları yapılan bu adresler CD’lere, kaydedilerek Net Pa tarafından satışa sunuluyor. CD’lerin içerisinde otomatik e-mail gönderme programları bulunuyor. Bu çalışmayı dört yıldır yapıyoruz, talep oldukça yüksek ve firmalar geri dönüşden de memnun olduklarını söylüyorlar. Tabii ki şikayetler de olmuyor degil, 1 milyon kişiden 300 bin kişi rahatsız olduğunu belirtiyor. Ancak bunların ciddi bir gerekçeleri yok ve bu konuda yasal bir dayatma da söz konusu değil.
Yerli e-mail
530.000 adet 100 USD + KDV
800.000 adet 200 USD + KDV
1.050.000 adet 300 USD + KDV
Yabancı e-mail
100 milyon adet 200 USD + KDV
250 milyon adet 400 USD + KDV
Mail Servis
Şirket yetkilisi Gökhen Atasoy : “TR Rehberi adını taşıyan ve CD formatında hazırlanan adreslerimiz bulunmakta. Firmalardan gelen talep doğrultusunda, CD’yi kendilerine veriyoruz ya da onların adına işlemi biz yapıyoruz. Mail adreslerini internet üzerinden araştırarak temin ediyoruz. Firmaların yollamak istediği her mesajı kabul etmiyoruz, bu konuda seçici davranıyoruz. Yaptığımız çalışmadan geri dönümler alıyoruz ve memnunuz, konuya göre bu oranlar değişiyor. Örneğin bilgisayar konusunda bir mesaj yollandığında ilgi büyük oluyor. Her gönderimden 1000 kişi “remove” yapıyor ancak bu güne dek ciddi bir şikayet olmadı, eğer bir sorun olursa kişiyi arıyor ve şikayeti değerlendiriyoruz. Konu hakkında yasal bir yaptırım yok ama biz gelen tepkilere hoşgörü ile yaklaşarak çözüm yoluna gidiyoruz. Yaptığımız işe bir nevi Spam denebilir, kişinin iki farklı e-mail adresi bulunuyorsa doğal olarak aynı mesaj birden fazla gitmiş oluyor. Karşı taraf mesajı almak istemediğini belittiğinde, kendisini hemen listeden çıkartıyoruz.
1.500.000 adet 150 USD + KDV
2.000.000 adet 250 USD + KDV
3.000.000 adet 300 USD + KDV
Spam’a Hukuksal Açıdan Bakış
İstanbul Barosu-Fikri Haklar Komisyonu’ndan Avukat Erdem Türkekul Spam konusunda turk-internet.com’a şu bilgileri verdi:
Spam ve Kişisel Bilgilerin Korunması
“Olayı yalnız Spam ile ilgili bir konu olarak değerlendirmek mümkün görünmemektedir. Hatta, kanaatimce olay Spamdan ziyade kişisel bilgilerin korunması / kişilik haklarının ihlali noktasındadır. Çünkü Spam konusundaki mağduriyet ancak bir kişinin mail adresine istemediği bir mesajın gelmesi ile mümkün olacaktır. Bu durumda da yasal müracaatta bulunabilecek kişi, istenmeyen maili alan olacaktır.
Spam
Spam konusu uluslararası alanda da son derece tartışmalı bir konudur.
Spamın meydana getirdiği zararlar konusunda ve dolayısıyla önlenmesi konusunda herkes hemfikir olmasına rağmen, ulusal düzenlemelerde spamla ilgili düzenlemelerin genellikle yapılmadığı görülmektedir. Spamla ilgili bir düzenleme olmaması durumunda da spamın suç olarak kabulü mümkün değildir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde dahi spamla ilgili federal bir yasa bulunmamaktadır. Ancak Kongrenin gündeminde olan, Unsolicited Commercial Electronic Mail Act of 2001 gibi spamla ilgili bazı yasa teklifleri bulunmaktadır. Ancak Eyalet düzeyinde kabul edilen yasalar bulunmaktadır.
Avrupa Birliği’nde de Spam konusunda yapılan özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Ancak, Electronic Commerce Directive (Directive 2000/31/EC on Certain Legal Aspects of Information Society Services, in Particular Electronic Commerce, in the Internal Market), Telecommunications Privacy Directive (Directive 97/66/EC Concerning the Processing of Personal Data and the Protection of Privacy in the Telecommunications Sector), Distance Contracts Directive (Directive 97/7/EC on the Protection of Consumers in Respect of Distance Contracts), Data Protection Directive (Directive 95/46/EC on the Protection of Individuals with Regard to the Processing of Personal Data and on the Free Movement of Such Data) gibi direktifler içindeki düzenlemelerden Spam konusunda da yararlanılabileceği kabul edilmektedir.
Avrupa Birliği üyesi bazı ülkelerde ise Spam konusunda özel düzenlemeler bulunmaktadır.
Türkiye
Ülkemizde Spam ile ilgili özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu sebeple, istenmeyen maillerle ilgili cezai bir müeyyide düşünebilmek mümkün görülmemektedir.
Spam konusunun TCK.m.525/a ya da 525/b içinde değerlendirilebileceğini belirten bazı hukukçular bulunmakla beraber, bir düzenleme bulunmadan bu konunun suç olarak değerlendirilebileceğini sanmıyorum.
Hukuki açıdan ise spam neticesi bir zarara uğruyor iseniz bunu tazminat konusu yapabilmek tartışılabilir. Özellikle servis sağlayıcılar bu konunun üzerine gidebilirler.
Kişisel Bilgilerin / Verilerin Korunması
Kişisel verilerin korunması, gerek uluslararası sözleşmeler ile gerekse Anayasamız ile kabul edilmiş olan özel hayatın gizliliği ilkesinin bir yansımasıdır. Mevcut mevzuatımızda, bu konuda hükümler bulunmaktadır. Özellikle, hukuk davaları açısından, tecavüzün önlenmesi ya da uğranılan zararın tazmini MK.m.24 ve devamı veya Borçlar Kanununun haksız fiil hükümlerince istenebilmesi mümkündür.
Ancak, kişisel bilgilerin internet ortamında korunmasının önemi, uluslararası uygulamalar doğrultusunda, özel hükümler konulmasını gerektirmektedir. Bu konuda bazı çalışmalar yapılmaktadır.
Ceza açısından baktığımızda da mevcut yasaların eksik olduğunu görmekteyiz. Fakat, Yakında Meclis gündemine gelecek olan Ceza Kanunu öntasarısında, bu konunun, uluslararası ilkeler doğrultusunda Özel Hayata Karşı Suçlar bölümü içinde düzenlendiği görülmektedir. İlgili bölümünde, bir çok durum için özel hükümler konulmuş olup, cezalar beş yıla kadar uzamaktadır.
Netice
Yukarıda özetlemeye çalıştığım gibi, söz konusu olayı ( en azından bilebildiğimiz kısmı ile ) kişisel bilgilerin korunması kapsamında değerlendirmek mümkündür.
Olayda cezai sorumluluğa gidilemeyeceğini ( genel kabul doğrultusunda ) ben de kabul etmekteyim.
Ancak bu liste içinde adı geçen herhangi birinin mahkemeden isminin CD içindeki listeden çıkarılmasını – kişilik haklarına saldırı olması / Anayasa’ya aykırılık / haksız fiil olması sebebiyle – talep etmesi ve bu yönde bir tedbir kararı alabilmesi mümkün görülmektedir.
Karşı taraf, bu tedbir kararını aldıktan sonra gerekli değişikliği yapmaz ise, İİK. gereğince suç işlemiş olur”.