YouTube üzerinden tartıştığımız site erişime kapatmalar konusu, 2005 yılından itibaren önce Müyap Kapatmaları, sonra 2006 sonunda çocuk pornosu operasyonları ile gündeme gelirken, 2007 yılından itibaren hükümetin çıkardığı 5651 sayılı “İnternet Üzerinden Yapılan Yayınların Düzenlenmesi” başlıklı yasayı tartışıyor durumundayız.
Yasaya yönelik tepkiler pek çok konuda sürüyor. Ancak dünkü TBD röportajımızda da belirttiğimiz üzere, 2 dernek yasayı yargıya taşıdı ve iptal davası açtı.
23 mayıs 2007 tarihinde 26030 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun çerçevesinde, 6 aylık sürede 2’si teşkilat ve organizasyona ve 3’ü uygulamaya yönelik toplam 5 yönetmeliği yayınlandı.
Uygulamaya yönelik yönetmeliklere bakarsak, 24.10.2007 tarih ve 26680 sayılı Resmi Gazete’de Telekomünikasyon Kurumu Tarafından Erişim Sağlayıcılara ve Yer Sağlayıcılara Faaliyet Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ve 01.11.2007 tarih ve 26687 sayılı Resmi Gazete’de ise İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik yayımlandı.
Uygulamaya yönelik yönetmelikler için TBD ve TİD ayrı ayrı iptal davaları açtılar. TBD’nin açtığı dava ile ilgili gelişmelerini burayı tıklayarak ulaşabileceğiniz dünkü röportajımızda vermiştik.
Kurucularından birisi olduğum ve Internet Servis Sağlayıcılar Derneği olarak 1997 yılında kurulup, daha sonra işlevini bütün interneti kapsayacak şekilde geliştiren TİD ise servis ve yer sağlayıcılarına yönelik yönetmelik için dava açtı. Bu konudaki gelişmeleri ise, derneğin Genel Sekreteri İbrahim Sarıoğlu’na sorduk;
turk-internet.com : 5651 sayılı kanun için TİD olarak iptal davası açtığınızı
biliyoruz. Bu davaları hangi mahkemede ve hangi gerekçelerle açtınız.
İbrahim Sarıoğlu : Öncelikle kanunun Anayasaya aykırı olduğunu düşünüyoruz. İlk defa bir Anayasal özgürlük olan “Haberleşme Özgürlüğü” mahkeme kararı olmadan bir idari birimin kararına bırakılıyor. Kanuna göre Yurt dışında bulunan siteler TIB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) tarafından mahkemeye gitme zorunluğu olmadan kapatılabiliyor. Tarihte idari birimlerin yasaklama kararlarına hep SANSÜR denmiştir. Bu kanuna da SANSÜRE yol açabileceğinden karşıyız.
5751 sayılı kanunun her ne kadar Anayasaya aykırı ise de, Türk kanunlarına göre “bizim (derneklerin ya da şahısların…)”, Anayasa Mahkemesine doğrudan dava açma gücümüz yok.
Kanun seçim öncesi alelacele meclisten geçtiği ve hemen sonra seçim sürecin gidildiği için muhalefet te Anayasa Mahkemesine dava açma sürecini geçirdi. Bu sebeple 5651 sayılı kanun gereği idari birimler tarafından (Başbakanlık ve TK) çıkartılan yönetmelikler aleyhine Danıştayda dava açtık.
Dilekçemizde yönetmeliklerdeki bazı maddelerin kanunun verdiği yetkileri aşarak idareye ek yetkiler verdiğinden iptalini istedik. Ayrıca kanunun kendisinin Anayasaya aykırı olduğundan Danıştayın kanunun için Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmasını istedik.
turk-internet.com : 5651 sayılı kanuna genel olarak TİD’in bakış açısı nedir?
İbrahim Sarıoğlu : Bu kanun çıkmadan önce 2006 v 2007 yıllarında basında çocok pornosu haberleri üstüüste ve sıkça yayınlandı. Bir sürü insan yakalandı. Bazıları aklandı ve bazılarının davaları hala sürüyor. Ancak bu dehşet havası içinde bu kanun çocuk pornosunu önlüyoruz diyerek bu günkü metinle çıkartıldı.
Türkiye’de hemen hiç bir zaman çocuk pornosu üretimi olmadı. Zaten bu tip insanlar dünyada da nadir olarak görülüyor. Tüm dünyada bir suç olan bu sapıklık, Türkiye’de hiç bir zaman yaygın olmadı. Buna rağmen coçuk pornosu bahanesi ile bu SANSÜR kanunu çıktı.
Bizler kanunlara karşı değiliz. Aksine tüm kanunlara uyduk ve uymaktayız. Hatta bu karşı olduğumuz kanunun da tüm gereklerini yerine getiriyoruz.
Ancak, kanunun Anayasaya aykırı olması ve bir çok kullanıcı tarafından delinebilen yasaklama yöntemlerinin uygulanması ve nihayet katılmak için çalıştığımız AB ülkelerinin hiç birinin uygulamadığı yasaklama yöntemleri önermesi sebebi ile bu kanunun iptalinin gerektiğini düşünüyoruz.
Yeni çıkacak kanunun AB ülkeleri ve Dünya ile işbirliğine dayanan, gönüllü yayından kaldırmayı esas alan ve sivil toplum tarafından yönetilen bir “zararlı yayınları yok etme” easında geliştirilmelidir. Tabiidir ki tüm dünyada coçuk pornosu, nefret ve ırkcılığı öven siteler bu yaklaşımla kaldırılmaktadır. Ancak kumar gibi yada Atatürk aleyhine işlenen suçlar gibi konuları bu kanunun içine sokmak ve tüm dünyadan işbirliği beklemek imkansızdır. Çünkü kumar bazı ülkelerde yasaldır.
turk-internet.com : TID bu kanuna yönelik başka ne tür girişimlerde ya da etkinliklerde bulundu?
İbrahim Sarıoğlu : Şimdiye kadar her ortamda kanunun sakıncalarını anlatmaya açlıştık. Kanunla ilgili seminerlere katıldık, raporlar hazırladık ve ilgililere ilettik.
turk-internet.com : Davanın nasıl sonuçlanacağını düşünüyorsunuz?
İbrahim Sarıoğlu : Danıştayda açılan davalarımızın olumlu sonuçlanmasını ve Danıştayın yasayı Anayasa Mahkemesine taşımasını umuyoruz. Halen ilgili idari birimler savunmalarını vermişlerdir ve yürütmeyi durdurma isteğimizin karara bağlanması gerekmektedir. Yürütme durdurulmasa bile dava sürecektir. Umarız Danıştay yüklü gündeminde bu davalara uygun sürede bakar ve karara varır.
turk-internet.com : Yönetmelikler iptal edilmez ise ne olur?
İbrahim Sarıoğlu : Bu günkü kaos artarak devam eder. Zaten forumlarda yasaklanan sitelere nasıl bakılacağı herkese anlatılmaktadır. Herkes yasak siteleri görmeye devam eder. Ancak ülkemizin adı Çin ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle birlikte anılmaya devam eder. İlerde bu yasa AB kiriterlerinden biri haline gelebilir. Geçenlerde AB parlementosunda bu yasaklamalar soruldu.
Bir başka sakınca ise mahkemelerimizin 5651 sayılı kanun dışında verdiği yasaklama kararlarıdır.Bu kararların esası ceza kanununa dayanmaktadır. Örneğin hakaret, iftira gibi. Ancak bizim uyguladığımız yasaklama yöntemi ile tek bir metnin yasaklanması imkansızdır. BU sebeple tüm site kapatılmaktadır. Örneği meşhur youtube sitesinin kapatılmasının sebebi tek bir video dur. Ancak kanunlara uyan Türk vatandaşları o sitedeki tüm videoları izleyememektedir.
Atatürk alyhine işlenen suçlar kanunu 5651 sayılı yasadaki suçlar kapsamına girmektedir. Mahkemelerimiz bu konuda çok hassas olduğundan hemen kapatma kararı almaktadırlar. Hatta sadece Türkiye’den ulaşanlara gösterilmeyen, ancak dünyaya gösterilen yayınları bile takip etmektedirler. Bu hassasiyet kötü niyetli kişilerce kullanılmaktadır. Youtube gibi kullanıcılardan içerik sağlayan siteleri kapattırmak kolay hale gelmiştir. Bu sitelere Atatürk aleyhinde içerik yüklenmekte ve aynı kişiler tarafından şikayet edilerek mahkemelerce kapattırılması sağlanmakyadır. Bu siteler 15 – 35 yaş geç guruba hitap etmektedir ve sebep olarak hep Atatürk gösterilmektedir. Amaçlanan geç kitleyi Atatürkten nefret ettirmektir. Bu oyunu bozacak tedbirlerin alınması, gerekir ise dil bilen kamu görevlileri tarafından takip edilmesi ve yayının çıkartılması için var olan şikayet müessesesinin çalıştırılması gerekmektedir.
Kumar konusu ise oldukça entresandır. Devlet kumarı yasaklamıştır. Ancak kendisi kumar oynatmakta, oldukça yüksek gelirler elde etmektedir. Hatta son günlerde yenilenen bir ihale ile 10 yılda ilave 3 milyar USD kazandığı gazetelerde yazılmaktadır. Devlet milli piyangoyu özelleştirmekten bahsemektedir. Özel milli piyango oluğunda, diğer özel girişimciler nasıl ve ne yüzle engellenecektir?
Yukarda yazılan sebeplerle kanunun iptal edilerek yeniden ve dünya ile uyumlu yeni bir yasanın hazırlanması herkesin menfaatinedir.