Türkiye’de yaşanan Batı kökenli furyaların mümkün olduğu kadatr abartılarak yaşandığını belirten Arges’in Genel Müdürü Murat Keleştimur, örnek olarak ABD’de yaşanan NASDAQ krizini gösterdi. E-iş ve e-ticaret’te ayakta kalmanın doğru iş planı ve doğru ürün ile gerçekleştiğini ifade eden Keleştimur turk-internet.com’dan Reşat Erel’in sorularını yanıtladı.
Bize şirketinizden ve Vignette’ten biraz bahseder misiniz?
Keleştimur: Arges Danışmanlık 1994’te kuruldu. ArGes olarak, e-businees ve CRM konularına ilk odaklanan enformasyon teknolojileri şirketiyiz. 30’un üzerinde uygulama ve nakil ürünümüz var. Kendi alanlarında dünya lideri olan şirketlerin temsilcisiyiz. E-business ile ilgili bütün lider şirketlerde teknolojilerimiz ya da uygulamalarımız var. Yunanistan’ın en büyük portal projesini, HP Hellas ile gerçekleştirmekteyiz. Vignette’in temsilcisi olarak Türkiye’de gerçekten önemli işler başardık.
Vignette’in portallar konusunda oldukça iyi referansları olduğunu biliyoruz. Peki, Vignette kablosuz teknolojilerine geçiş aşamasında nasıl bir yol izliyecek?
Keleştimur: Aslında şunu söyleyebiliriz, Vignette, varolduğu ilk günden beri kablosuza hazırdı. Çünkü Vignette, kablosuz teknolojiyi kesinlikle destekliyor. Vignette siteye gelen kişinin tarayacısını inceliyor, ne tür bir tarayıcı olduğunu algılıyor ve ona göre ayar yapıyor. Pal, Internet Explorer, Ericsson kablosuz ya da Nokia kablosuz cihaz tarayıcısına göre içeriği ayarlıyor ve ona göre yolluyor. Sonuçta, Vignette açısından tek değişecek olanın, tarayıcı olacağını düşünüyorum. Yani, biz Vignette’in yeni tarayıcılara göre ayar yapmasını sağlayacağız. Geriye kalan, zaten Vignette’in doğal bir uzantısı olan kişiselleştirmeyi ve içeriği doğru tarayıcıya göre ayarlayarak göndermek. Bu nedenle Vignette, kablosuz teknolojilerine şimdiden hazır diyebiliriz. Ancak, Vignette’te ekstra geliştirdiğimiz bir başka yenilik de “Communication Server”. Bu gelişme sayesinde “kime ne yolluyorum, yolladığım şeylerin sonucunu alabildim mi?“ gibi soruların cevaplarını özellikle WAP, SMS ve elektronik posta gibi hizmetleri çok daha geniş ve çok sayıda gerçekleştirmek mümkün. Eğer, sisteminizi genişletmek istiyorsanız, hazır modülleri satın alarak sisteminizi genişletmek de mümkün.
Türkiye’de kablosuz teknoloji ve kablosuz İnternet’in geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Keleştimur: Çok iyi bir geleceği olduğuna eminim diyebilirim. Çünkü cep telefonlarından da görülebildiği gibi biz kablosuz iletişimi çok sevdik… Çoğumuzun günü koşuşturmaca içinde geçiyor. Bu yüzden de, zaman, hepimiz için çok önemli. Çok acele karar vermek zorunda kalıyoruz. Mobil uygulamaları çalıştıran cihazlarda da bütün bunları cevaplayıcı özellikler olması gerekiyor. Eğer, arka tarafta servis veren şirketlere yaşam hakkı tanınırsa, çok değerli bir çok servisin ortaya çıkacağını düşünüyorum. Burada kritik faktör, birbirinden farklı ve değer arzeden servislerin oluşması. Maalesef, e-business konusunda pek farklılık oluşmadı. Çünkü herkes aynı portalı yaptı, herkes aynı haberleri sunmaya başladı, sadece marka ve reklam gücü ile öne geçilmeye çalışıldı başlangıçta. Dolayısıyla, bugünlerde ‘portallar zor durumda’ denildiği zaman, gerçekten sonu en başından belli olan, ama bizim Türk içgüdülerimizle “Benim başıma gelmez, başkasının başına gelir…“ yaklaşımı ile olaya yaklaşıldı. Ancak, böyle tehlikelerden kaçılamazdı… Kendi alanınızda ilk üçe giremiyorsanız, size pek fazla yaşayacak alan kalmıyor. Doğru servis ve ürünü sunanlar kazanmaya devam edecekler, sunamayanlar da, “e-business ölüyor” lafları eşliğinde ortadan yok olduktan sonra piyasada taşlar yerli yerine oturacak.
Yurtdışında yaşanan NASDAQ krizi de buna bir örnek olabilir mi sizce?
Keleştimur: Evet bunu söyleyebiliriz. Görüldüğü üzere, doğru servis ve ürünü sunanlar ayaktalar. Sunamayanlar, artık ya yoklar ya da çok zayıflar.
Sizce yurtdışı ve özellikle ABD’de yaşananlar ülkemize ne oranda yansıyor?
Keleştimur: Biz her zamanki gibi, yaşananları çok abartıyoruz. İnternet ortaya çıktığı zaman, ABD’de yaşanan İnternet furyasının biz burada iki katını yaşadık. ABD’de fiyatlar düşmeye başlayınca, Türkiye’de İnternet bedava olacak gibi yaklaşımlarda bulunuldu. Bu yüzden de, şimdi ABD’de bir karamsarlık varsa, bunun 5 katını Türkiye’de yaşıyoruz; “Internet ölücü, bu iş olmadı“ gibi yorumlar da yapılabiliyor. Bunu gereksiz buluyorum.
Sizce kablosuz kavramının Türkiye’de önünde duran engeller nelerdir?
Keleştimur: Şimdi Türkiye’de mantıksız engeller var. WAP’lı telefonların azlığı öne sürülüyor. Şimdi bunu öne sürenlere şunu sormak lazım; ‘WAP servisi yeterli de cep telefonu mu az?’ Ama ümidim, kısa zaman içerisinde servislerin gelişmesi. Umarım, servis sağlayacak olan firmalara piyasa da destek verir. Gerçekten pratik, kullanılabilir ve güvenilir servisler oluştuğu zaman, Wap’lı telefonların da GPRS’in de yeri olacaktır hayatımızda.
Peki, altyapının Türk İnternet’ine engel olduğu konusundaki görüşlere katılıyor musunuz?
Keleştimur: Bu görüşlere katılmıyorum. Sonuçta altyapısı bizden daha kötü olan ülkeler de var. Ama bakıyorsunuz, onlarda sektör daha gelişkin. O yüzden, bu bir mazeret değil bence. Türkiye’de hosting olayı henüz yerleşmediği için, mecburen, hosting maaliyetleri yüksek oluyor. O yüzden de, kullanıcı için cazip olmuyor ve piyasa oturmuyor. Bunların düzelmesi lazım. SMS servisleri de henüz çok zayıf, sadece fal, gol ve fatura postalanması ile SMS servisi var diyemeyiz.
Kablosuz konusunda Vignette ne gibi atılımlarda bulunacak?
Keleştimur: Bir dizi mobil uygulama planlayan müşterimiz var, mobil uygulamaları destekleyen bir takım oluşumlarla beraber çalışıyoruz. Kısa bir süre içerisinde multi kanal, yani hem portalı, hem de mobil tarafı sağlıklı çalışan; belirli hizmetlere odaklanmış, müşterisine katkıda bulunan servisler ortaya çıkacak. İyi örnekler ortaya çıktıkça, mobil kavramı da gelişecek. Bu konuda Vignette’in uluslararası tecrübesini Türkiye’de sunmaya hazırız. İşin teknik yanı, Vignette gibi bir platformu aldıktan sonra, çok zor olmaktan çıkıyor. Problem daha ziyade, bunları yaparken mantıklı bir iş politikası belirlemek ve işleri doğru raya oturtmak. Sorunumuz, e-iş konusunda kalifiye ve tecrübeli yönetici ve çalışan. En büyük sıkıntıyı bu alanda çekiyoruz ülke olarak. Buralarda tökezliyoruz…
Sizce, kablosuz e-iş’e ne gibi katkılar getirecek?
Keleştimur: Eğer doğru işleri doğru zamanda yaparsak kablosuzun e-iş’e büyük getirisi olacağını söyleyebiliriz. Ancak, hala büyük yanlışları büyük bir inatla yapmaya devam ediyoruz. Bazı yanlışlardan ders aldığımız gün, olay çok daha farklı ve umut verici olacak. Önemli olan uçlarda yaşamamak, krizi de refahı da çok abartmamak. Başarının yolu dengeden geçiyor.