Geçen ay, Noami Klein’in Facebook ve Google’un Hindistan’da iklim aktivistlerinin gizli mesaj ve maillerine dair bilgileri Modi hükümetine verdiğine dair makalesini yayınlamıştık[1].
Noami Klein o makalede şöyle diyordu;
“Modi yönetimindeki Hindistan, Facebook, Google, Twitter ve Zoom gibi teknoloji şirketleri için sert bir gerçekliğe dönüştü. Bu dev şirketler, Kuzey Amerika ve Avrupa’da, sağlıklı bir toplumun ayrılmaz parçası olan ifade özgürlüğü, tartışma ve katılmama özgürlüğünü koruyor.
Ama Hindistan gibi –demokrasinin zayıf olduğu ülkelerde– hükümetlerin barışçıl aktivistleri avlayıp hapsetmelerine ve nefreti artırmalarına yardım ediyorlar. Çünkü bu devasa ve büyüyen pazarlara erişimin bir bedeli olarak görülüyor”
Şimdi Facebook ve Twitter’ın daha ileriye gittiği ve iktidarın talebiyle, tepkileri halkın görüşünden sakladığı anlaşılıyor. Facebook ve Twitter’ın [2], Hindistan hükümetinin salgın başarısızlığını eleştiren yayınları sansürlediği daha önce ortaya çıkmıştı. Şimdi “ResignModi” etiketli yani Hindistan Başbakanı Modi’yi İstifaya davet eden tüm mesajları gizlediği görülüyor. İncelemeler göre, bu mesajlar ABD, Kanada, İngiltere ve ülkemizde görülebiliyor ama hashtag Hindistan’da gizlendi (yukarıda bir örneğini görüyorsunuz).
Hindistan’da salgının düzgün yönetilmemesi nedeniyle Covid vakaları arttı ve birçok Hintli, hastanelerde boş yatak, oksijen ve ilaç bulamıyor durumunda. Ölümler arttıkça da, hükümete yönelik eleştiriler en çok sosyal medya kanallarından duyuruluyor. Hindistan’ın Facebook ve Instagram’a 50 den fazla sansür talimatı verdiği belirtildi.
Facebook ve Twitter Sansür Uyguluyor
Facebook web sitesinde, bu mesajların geçici engellediğini belirtirken, topluluk standartlarını ihlal ettiğini de iddia etti. Facebook’a göre bu etiketi taşıyan 12 bin kadar mesaj bulunuyor. Facebook bunların hepsinin mi, yoksa bazılarının mı topluluk standartlarını ihlal ettiğini belirtmedi. Yani kendisine verilen sansür talimatlarını uygulayarak, sansüre altyapı sağlıyor.
Bu, Facebook’un demokratik olarak seçilmiş bir dünya liderinin istifasına yönelik çağrıları ilk kez engellediği veya gizlediği ve CEO Mark Zuckerberg’in içeriği mümkün olduğunca yerinde tutma tercihine aykırı olduğu şeklinde yorumlanıyor. Yasak, bir zamanlar Arap Baharı’nı sürdürmedeki rolü nedeniyle kutlanan ve Mısır diktatörü Hüsnü Mübarek ve diğerlerinin otokratik liderlerini deviren bir demokratik ayaklanma dalgasına yol açan sosyal platformların ilkelerine aykırı görünüyor.
Facebook’un Modi hükümeti ve Bharatiya Janata partisi (BJP) ile olan ilişkileri ağustos ayında Wall Street tarafından ortaya konulan haberle incelemeye alındı. Haberde, Facebook’un Hindistan’daki şirket politikasından sorumlu yöneticisinin önde gelen bir BJP üyesini ve en az üç diğer Hindu milliyetçisini yaptırımlardan koruduğu yazılmıştı.
450 milyondan fazla WhatsApp kullanıcısı ve yaklaşık 400 milyon Facebook kullanıcısı ile Hindistan, en büyük pazar konumunda.
Anlayacağınız, sosyal medya ortamları 10 sene önce kullanıcı kazanırken, kullanıcıdan yana gözüküyorlardı. Ama artık kullanıcıları kendilerine bağladıkları düşüncesiyle, öne para kazanmayı, kar etmeyi almış durumdalar. Geçen yıl yapılan “Nefretten Para kazanma (Stop Hate for Profit)” kampanyası da bunu söylüyordu[3].
Önümüzdeki dönemde sosyal medya-kullanıcı tartışması başlayacak gibi gözüküyor.
[2] Updates on our response to blocking orders from the Indian Government