Sayın Cumhurbaşkanı RTÜK yasasını veto ederek vizyon sahibi olduğunu ispatladı ve bilişim sektörünü büyük bir badireden şimdilik kurtardı. Fakat bu RTÜK kabusu sırasında kimin ne olduğu da ortaya çıkmış oldu.
Üzülerek söylüyorum ki, RTÜK konusunda anlı şanlı bir çok sivil toplum örgütü ortalıkta yoktu. Bizler bu konuda en ufak bir şey yazmadık. Çünkü ortada çok büyük bela vardı, birlikte mücadele etmemiz gerekiyordu. Aramızda en ufak görüş ayrılığına fırsat verilmemesi şarttı.
Oysa şimdi bir durum değerlendirmesinin tam zamanı. Tam da herkes, yazın ve sahillerin rehavetine kendisini kaptırmışken, insanları biraz silkelemek ve doğruları söylemek lazım. O halde sormak gerekiyor:
1. TBD (Türk Bilişim Derneği) RTÜK krizi sırasında neredeydi? Sektörün can damarını kesebilecek kararlar alınmak üzereyken, TBD olaya el koymayacaksa, utangaç bir mesajla yetinecekse, etkinlik bile düzenlemeyecekse, üstelik düzenlenen etkinliklere ve toplantılara katılmayacaksa, TBD ne için vardır? Türkiye’de bilişim sektörünün önünü açmak için mi, kesmek için mi? Yoksa TBD, artık Türk Briç Derneği ya da Türk Bilardo Derneği falan mı oldu da haberimiz yok. Bütün Kriz boyunca TBD neredeydi? Bu yasa Veto edilmeseydi bunun tarihi sorumluluğunu nasıl taşıyacaktı.
2. TBV (Türk Bilişim Vakfı) neredeydi? Hem bu TBV’nin TBD’den farkı nedir? Biri ne yapar, öbürü ne yapar? Bugüne kadar, bu sivil toplum örgütleri ne yapmışlardır? Kokteyllere gitmekten, şık kıyafetlerle lüks salonları, şuh kahkalarla çınlatmaktan başka. Bu ülke, TBD ve TBV’den bilim ve teknolojiye ne katkı görmüş bilen biri varsa, biz de öğrenelim. TBV etkinliklerde neden yok? Ne Ankara’daki etkinlikte var, ne de İstanbul Crea Wold’deki etkinlikte. Yaz rehaveti bazı kurumlara erken gelmiş herhalde. Kış uykusundan çıkmadan yaz rehaveti(!) doğrusu bize de böyle sivil toplum örgütleri lazım. Uyu uyu yat yat yat uyu. Sonra da bekle Sn. Derviş para getirsin, iki yakan bir araya gelsin.
3. TÜSİAD neden son anda yasa geçtikten, kuyuya taş atıldıktan sonra, e-Avrupa söylemleriyle ortaya çıktı. Yoksa TÜSİAD’ın, yasanın vahametini anlaması için bir hafta mı geçmesi gerekti. Ya da şöyle mi düşündüler “Internet’ciler zaten tepki gösterir, bu yasa çıkmaz, biz hiç bulaşmayalım”. TÜSİAD kriz boyunca tatlı su STK’larının başında geliyordu. Suya sabuna dokunmayan, sessiz, tepkisiz tavırları takdire şayandı. İlerde bu tür krizlerde bu üstün performanslarının devam etmesini diliyorum.
4. TÜBİTAK’dan, TTGV’den, DPT’den neden ses çıkmadı. Elbette onlar devlet kurumu STK değiller fakat o kadar önemli bir misyonu yüklenmiş olan bu kurumlar en azından bir görüş beyan edip konunun yanlışlığını kamuoyuna duyursalardı, bize destek olmuş olurlardı. Kendilerini ayakta alkışlardık. Fakat yine de asıl eleştirilmesi gereken, bu devlet kurumları değil kendilerine sivil toplum örgütü adını veren “sözde” sivil toplum örgütleri, tatlı su STK’ları, beyaz bilişimciler (beyaz Türklerden kinaye), neme lazımcılar, başkası yapsıncılar, köşeye sinen sesini çıkarmayan bütün kişi ve kurumlar. Eğer yasa veto edilmeseydi, hepsi tarih önünde sorumlu olacaklardı. Adları matbaayı geciktiren ve buna göz yumanlarla birlikte anılacaktı.
5. Bilişim medyası neredeydi? Neden bilişim medyasında etkinliklerimiz yer almadı, neden etkinliklerimize katılım olmadı? Bilişim sektörünün sahibi olduğu söylenen Interpro şirketler grubu ve anlı şanlı çalışanları, köşe yazarları kişisel dostluklar dışında, neden Sn.Mustafa Akgül’ün, Turkeyhightech grubunun, turk-internet.com’un, Tissad’ın çalışmalarına destek vermediler. Burada bilişim muhabirleri derneği sınıfta kalmasa da, ortanın biraz üstünde bir not almış oldu. İyi not alamamalarının nedeni birkaç üye dışında etkinliklere (kendi düzenledikleri etkinlik hariç) katılmamış olmaları.
Çok uzatmaya gerek yok, bu yasa konusunda gereken tepki gosterilmedi. Bu yasanın dönmesi Sn. Cumhurbaşkanı’nın kişisel gayreti sonucudur. Üstelik meclisten aynen geri gönderilirse kabul edilmek zorundadır. Bu yasa sırasında az veya çok tepkilerini gösteren ve etkinlik düzenleyen kişi ve kurumlar şunlardır.
Başkası varsa ekleyin:
1. Turkeyhightech ve Sn. Mustafa Akgul
2. MV. Ziya Aktaş, MV. Uluç Gürkan, MV. Gönül Saray.
3. TİSSAD’dan Sn. Burak Cedetaş, Sn. İzzet Mumcu (diğer TİSSAD üyelerini biraz sorgulamak gerekiyor).
4. turk-internet.com ve Sn.Füsun Sarp Nebil
5. Av.Vedat Gürer ve turk-internet.com etkinliğine katılan, adlarını anımasaymadığım değerli avukatlarımız.
6. Turkeyhightech grubunda ve Sn.Mustafa Akgül’un açtığı protesto sitesinde mesaj yazan herkes,
7. Köşelerinde, konuya yer veren köşe yazarları ve konuyla ilgili TV programı yapan sunucular ve özellikle Sn. Ali Kırca
8. Bu konuda üç toplantıya ev sahipliği yapan Ericsson Crea-World
Evet, şeref tablosu ve sektörüne gerçekten sahip çıkanların, kötü gün dostlarının listesi yukardaki gibi oluşuyor. İsmini atladıklarım için özür dilerim. Sözde değil, özde sivil toplum örgütü olanları ayırmak için de, son yasa büyük bir sınavdı ve TBD, TBV, TÜSİAD, İnterpro gibi kurumlar bu sınavda sınıfı geçemediler. Türkiye’nin neden sınıfı geçemediği, neden bilim ve teknoloji üretmediği de bu konuları çekip sürüklemesi beklenen kurumlarin pasifliği ve tepkisizliğiyle ortaya çıktı.
Sonsöz: Böyle sivil toplum örgütlerine böyle bilişim sektörü ve böyle ekonomi.