Ben New England’da büyüdüm. Oradaki kasabalarda Rotary Kulüp ya da Lions’ların sponsor olduğu geleneksel yıllık bahisler oynanır. Bazen Lions Kulüblerin nehirdeki buzun üstüne yerleştirdiği eski-çarpık bir arabanın ne zaman nehre düşeceği üzerine iddiaya tutuşulur. İnsanlar “Yaşlı Çiftçinin Günlüğü” ya da “Avcının rehberi”i gibi kitaplardan hava durumu kayıtlarına bakarak daha isabetli tahminler yapmaya çalışırlar.
Bu yıl, Walden Pond’da buz 12 Nisan’da kırıldı. Nenana, Alaska’daki çok meşhur yıllık bahis ise 8 Mayıs’ta bitti.
Tabi her bahiste biri ya da birileri buzun kırılma tarihini ya da en yakın tarihi yakalar. Buna bakarak şöyle düşünüyorum; online medya endüstrisinde de bu kadar çok zeki ve eğitimli insan varken, birilerinin “online reklamcılıktaki buzun kırılma tarihi”ni öngörmekte başarılı olması gerekmez mi?
Maalesef, geçtiğimiz 2 yılda yapılan tahminler çok fazla iyimserdi. İnsanlar ellerindeki bilgilere bakarak öngörüde bulunmak yerine içlerindeki arzulara göre tahminde bulundular.
Ben de Aralık sonunda ilkbahar gelmesini istiyorum ama Nenana’daki bahis için bu tarihe değil 30 Mart’a 2 $ koyuyorum. Benzer şekilde, interaktif market bütçelerinin gelecek Haziran’dan itibaren eksponansiyel bir şekilde artmasını isterdim ama olmayacak.
Sharpermedia.coma göre , Jupiter Media Metrix business-to-business (B2B) bir rapor yayınladı. Buna göre online reklamcılık bu yıl % 10 düştü ama yıllık bazda reklam endüstrisi içindeki artışı % 37.
İşte devamlı olarak bu ifade tarzını görüyoruz. Sürekli “kurtulmaya 2 çeyrek var” modundayız. Neden bu tür yanlış tahminler yapıldığını anlamak zor olmasa gerek.
Araştırmacının biri 2-300 firmaya bir araştırma gönderiyor. Online reklama ne harcadıklarını ve ne kadar daha harcayacaklarını soruyor. Şirketler ise “bugün kötü, yarın daha iyi olacak” mesajı veriyorlar.
İş dünyasında bir deyim vardır; “hokey sopası”. Yeni bir şirket ya da endüstri, belli bir dengeye ulaşana kadar grafik aşağı doğru düşer. Yatırım yapılır, para kaybedilir. Dengeye ulaşıldığı noktadan itibaren ise kar yükseldikçe yükselir. Tabi yatırım yapan insanlar beklemektense, hemen kar almayı tercih ediyorlar. Şirket devamlı para yiyorsa, finansörlere duymak isteyecekleri şeyler söylenir “Kar hemen köşenin arkasında.. “.
Medya bütçeleri birçok bileşenden etkileniyor. Genel ekonomik koşullar, beklenen tüketim harcamaları, tüketicilerin durumu, eldeki işletme sermayesi gibi. Ancak makroekonomik etkenler büyük bir değişime uğrarsa, mikroekonomik faktörler görünmeye başlıyor.
Online reklamı vermek için koşuşturanları göreceğiz ama buna daha vakit var. Pazarlamacılar online branding kampanyalarının yararını farkettikleri, CPM fiyatlar düştüğü, şirketlerdeki online pazarlamacılar, departman içinde önemli bir parça haline geldiği zaman, online reklamın hızla büyüdüğünü göreceğiz.
Mevcut reklamcılık sektöründe kesilen fauraların ancak küçük bir bölümü online reklamcılığa ait. Daha çok iş var. Büyüme oranı % 37 olsa bile, toplam 2006’daki B2B reklamcılık marketinin ancak % 8’i online olacak.
Tüm diğer medya organları, yazılı basın için durum daha da kötü gözüküyor. CMR’nin Adscope sitesine göre, “en büyük 10 iş yayınının” reklam sayfaları bu sene % 47 daha az reklam aldı. Online reklamcılıktaki % 10 düşüş bu rakamın yanında çocuk oyuncağı kalır.
Öyle gözüküyor ki, ekonomistlerin çoğu ABD ekonomisinin gelecek yıl yüzeye çıkacağını düşünüyorlar. Bunun gerçekleşeceğini varsayarsak, interaktif endüstri için ancak o zaman büyüme öngörebiliriz. Doğru trendin yakalanması için 1-2 çeyreğin geçmesi lazım. İşte bu nedenle 2 $’a iddiaya giriyorum ki, interaktif reklamcılık ancak 2003 sonbaharında büyük faturalar yakalayabilecek.
Tig Tillinghast’ın özgeçmişi ve yazıları için turk-internet.com – Yazarlar sayfasına bakabilirsiniz.