Bilişim ve iletişim sektörünün 3 büyük müşterisinden birisi olan Kamu ile ilgili toplantılar, sektörün üretici ve satıcı firmalarının her zaman ilgisini çeker. Bu nedenle kamu bilişim toplantıları adeta birer firma sunum şölenine döner. IDC tarafından düzenlenen 2.Kamu Bilişim Konferansında da benzer bir durum vardı. Firmalar kendi ürünlerini ve hizmetlerini ortak platformda tanıtmaya uğraştılar ve kamu bilişimcileri de, kendi taraflarından bakıldığında neler yaşanıldığını anlattılar.
Bu yıl, dile getirilen konular arasında ilk defa “personel sorunu” konferansa damgasını vurdu [1]. Malum nedenlerle yaşanan bu sıkıntının konferansa yansıması da, nispeten daha az kişiyle yapılmasıydı. Oysa geçen yıl bir hayli kalabalık bir kadro ile gerçekleştirilmişti. Örneğin bu sene adalet camiasından çok kimse göremedik. Konferansın nasıl geçtiğini, 2ci başkan Yakup Şıvka ile konuştuk. Şıvka “Bilişim Bakanlığı” türü bir yapılanma olması gibi önemli konulara işaret etti.
turk-internet.com:Yakup Bey, bu sene Kamu Bilişimcileri Toplantısı’nı Antalya’da gerçekleştirdiniz. Bu toplantı ile ilgili olarak bize neler söyleyeceksiniz? Nasıl geçti?
Yakup Şıvka : Teşekkür ederim! Efendim, öncelikle, biliyorsunuz Kamu Bilişimcileri Derneği olarak kuruluş amacımız Kamu Bilgi İşlem Daire Başkanlığı daha doğrusu kamu üst düzey yöneticileri arasındaki iletişim kuvvetlendirmek. Çünkü özel sektörde insanlar bir vesile ile bir araya gelerek kendi projelerini anlatabiliyorlar birbirlerine ama kamuda birçok konu devlet sırrı niteliğinde. Her kurumun kendine özel değerleri olduğu için bu bilgilerin paylaşımı biraz daha zor ve kamudaki bu bilgilerin bir başka kamu kurumuna gitmesi konusunda birçok direnç var. Biz bu boşluğu dolduralım istedik. Yöneticiler arasında hem bilgi paylaşımını, hem proje paylaşımını, hem de ortak bir noktada buluşma noktasında bir araya gelelim istedik.
Geçen sene birincisini düzenlemiştik; çok da faydalı olmuştu. Birçok kamu daire başkanı arkadaş katılım sağladı. Hem Başbakanlık Bilgi İşlem Başkanı Alparslan Bey’in teşviki ile bir kamu bilişimler daire başkanları aylık toplantısı başlatmıştık, hem de bu zirve aslında bu toplantılarının bir sonucu oldu; onları da değerlendirme imkânı bulduk.
Zaten o toplantı, bir günlük ve sadece kamu bilgi işlem daire başkanları kendi aralarında bir proje toplantısı, beyin fırtınası şeklinde geçmişti. Bu toplantıyı onun ikincisi olarak düzenledik. Çok verimli bir toplantı oldu.
Ülkemizin son birkaç yıldır geçirdiği süreç yani hem darbe girişimi, hem FETÖ terör örgütü özellikle kamuya bilgi işlem anlamında çok zarar verdi.
Zaten bunların, siz de biliyorsunuz, kamuda yuvalandığı 3 ana dal var. Bunlardan bir tanesi hukuk, diğeri kolluk kuvveti, bir diğeri ise bilginin olduğu yer olan bilgi işlemler; ana bilgi burada zaten. Hedef olarak zaten bu değerli alanları seçmişler.
Bu operasyonlarla birlikte zaten bu alanda çalışan insanların birçoğu görevden ayrılmak durumunda kaldı ya da görevden alındı. Dolayısıyla maalesef onların meşgul ettiği yerlere yetkin insanlar yetiştirilmediği için – en büyük zafiyetimiz de bu- çok ciddi bir boşluk oluştu ve bu iletişim kamudaki insanlar arasındaki iletişim biraz sekteye uğradı. Çünkü her an yeni bir bilgi işlem daire başkanı oluşturuluyor, yeni bir yönetici görevden alınıyor. Son 1 senedir neredeyse kamudaki özelikle bilgi işlem arasındaki projeler maalesef duraksama noktasına geldi ve birçok proje hep ötelenmiş oldu.
turk-internet.com: Bu devam edecek mi sizce? Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yakup Şıvka : Benim düşüncem, aslında sona doğru gelindi. Yavaş yavaş bir çıkış trendi başladı çünkü belirsiz noktalar vardı özellikle son bu kanun hükmünde kararname ile birlikte birçok görevden almalar, yeniden göreve iade etmeler oldu. Dolayısıyla muhtemelen 2017 başı itibariyle kamuda bilişim alanında bir depara geçilecektir diye düşünüyorum.
turk-internet.com: Peki, kamuda 2017 için bilgi işlem bütçeleri yapıldı mı?
Yakup Şıvka : Şimdi şöyle: aslında biliyorsunuz her sene bütçelerin yapımı haziran- mayıs ayında başlanır, temmuz ayında sunulur ve netleşirdi. Bu sene maalesef yine deminki bahsettiğim sebepler ile çok gecikti. Birçok arkadaşımız ya bütçesini oluşturamadı ya da bütçeyi oluşturan zaten bir önceki yönetici olduğu için, o bütçeden haberdar değil. 2017 ile ilgili bütçeler aslında oluşturuldu. Fakat çok planlı mı, bu konuda maalesef çok emin değilim.
Daha planlı bütçeler muhtemelen 2017 ‘de yapılacak, 2018’e yönelik olacaktır. Yine 2017 yılı, 2016 gibi kayıp olmasa da, bir toparlanma yılı olacaktır diye düşünüyorum çünkü gerçekten planlı projeler olmadığı için de bütçelerin nasıl harcanacağı, nerelere harcanacağı konusunda yeni yönetimler biraz sıkıntıya düşecektir diye düşünüyorum ama 2018 yılı inşallah hem 2017’deki kalıcı arkadaşların, kalıcı yöneticilerin planlama yapmasında, hem bütçe oluşturulması sebebiyle daha başarılı bir yıl olacaktır diye düşünüyorum.
turk-internet.com: Yakup Bey, çok uzun yıllardan beri sektörümüzde konuşulan bir konu, bilişimin tek bir bakanlık altında toplanmasıdır. Siz de bu konferans sırasında Kamu Bilişimcileri Derneği olarak böyle bir çalışma yapacağınızı söylediniz. Biraz da bu konuda bilgi verir misiniz bize?
Yakup Şıvka : Doğru. Aslında bu öteden beri düşünülen konu. Her toplantıda gündeme gelen bir konu. Maalesef kamudaki bilişim alanında bir üst çatı, bir denetim mekanizması veya hedef koyan bir mekanizma yok. Birçok bakanlığa dağıtılmış durumda bu yetki: hem Ulaştırma Bakanlığı’nın altında, hem Bilim Sanayi Bakanlığı’nın altında, hem de onların altındaki TÜRKSAT, TÜBİTAK gibi kurumlarda bu yürütülüyor. Bunlar arasında bir entegrasyon olmadığı için de aynı proje birkaç ayrı bakanlıkta yürüyebiliyor.
Bir de bu bakanlıkların birbirine karşı yaptırım gücü de yok doğal olarak. Dolayısıyla tek elden yürütülsün dendiği zaman hangi el bu işi yürütecek, bu konuda netlik yok ve tabii bu da kamuda hem kaynak israfına sebep oluyor, hem de projelerin başarısı konusunda çok ciddi zafiyetler doğuruyor.
Kamu Bilişimcileri Derneği olarak bu konuda çok şikâyet alıyoruz, özellikle yönetici arkadaşlardan. Yaptığımız toplantılarda da hep bu sıkıntı dile getiriliyor. Mesela, Kamu Entegre Veri Merkezi Projesi vardı. Yıllardır konuşuluyor. Maalesef henüz bir inşaat aşamasına dahi gelemedi. Proje yapıldı, şartnameler oluştu ama inşaat aşamasına dahi gelemedi. Birçok konu görüştük: Türksat yapsın diye konuşuldu, sonra Ulaştırma Bakanlığı dendi, öze sektör yapsın dendi ama bir sonuç alamadık ve yıllarımızı kaybettik. Birçok kamu kurumu kendi veri merkezini bu sebeple yapmadı, öteledi nasıl olsa bunu devlet yapacak diye.
Ama geldiğimiz nokta itibariyle, bunu yapamayınca, birçok hizmet verilemez duruma geldi. İşte bu sebeple kamuda hem bilişim alanındaki projeleri ortaya koyacak, hem bunları takip edecek, hem de diğer devlet kurumlarında olan bilgileri toparlayabilecek ve tek elden hizmet verebilecek bir kurum ihtiyacı var. Bunun adının ne olacağı çok önemli değil. Yani Bilişim Bakanlığı olabilir, Bilişim ve Teknoloji Bakanlığı olabilir, ya da herhangi bir üst kurul olabilir adı ama önemli olan burada kamuya dair projeleri tek elde toplayabilecek, bir proje üretebilecek ve diğer kamu kurumları üzerinde bir yetkiye sahip olabilecek.
Yani bir kurumdan yazılı evraklarını istediği zaman, o kurumun göndermesi gerekiyor. İki bakanlık birbirlerinden bilgi istediği zaman -vermek zorunda olmadığı için- vermeyebiliyor. Dolayısıyla, bunun adı Başbakanlık’a bağı bir kurum olabilir, Cumhurbaşkanlığı’na doğrudan bağlı bir kurum olabilir, ya da bütün bilgi işlem daire başkanlıklarının bağlı olduğu bir Bilişim Bakanlığı olabilir dolayısıyla böyle bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum, düşünüyoruz; arkadaşlar bu konuda çok muzdaripler.
turk-internet.com: Peki, bir de demin de söylediniz: eleman sorununuz var. Hatta yeterlilik sorununuz var. Bunu çabuk bir şekilde geliştirmek için planınız var mı dernek olarak önümüzdeki dönem?
Yakup Şıvka : Şimdi, şöyle: aslında burada 2 tane sorun var: bir tanesi, bilişim alanındaki personel eksikliği, bir de kamudaki bilişim personelindeki unvan sıkıntısı. Birinci konu, bilişim alanında personel eksikliği, en büyük darbeyi zaten FETÖ terör örgütünden yedi.
Yani bu alanda yetişmiş insanlar maalesef onlar tarafından yerleştirildiği için bu operasyon ile birlikte onların çoğu görevden alınınca, bir anda bir boşluk oluştu. Burayı doldurmamız lâzım. Burayı gerçekten yetişmiş, yetenekli insanlar ile doldurmamız lâzım. Burada birçok yöntem olabilir. Bunlardan bir tanesi üniversiteden yeni mezun olan gençleri belki sertifika programları ile, farklı programlar ile yetiştirip kamu kurumlarına dağıtabiliriz. Bir ikincisi, özel sektörden doğal olarak transfer yapıyor olabiliriz ama buradaki en büyük sıkıntımız, bahsettiğim ikinci konu, o da unvan sıkıntısı.
Yine aynı Bilişim Bakanlığı’nda olduğu gibi, bunda da bir eksikliğimiz, kamuda çalışan personelde unvan yok. Herhangi bir bilgi işlem daire başkanlığında bugün bir tekniker çalışabiliyor, teknisyen çalışabiliyor, veri kontrol uzmanı çalışabiliyor, mühendis çalışabiliyor, programcı çalışabiliyor ve bunların hepsi de, çoğunluğu da aynı işi yapabiliyorlar. Dolayısıyla buradaki bu personeller birleştirilip hem kariyer olarak yükselme imkânı olabilir, hem de ücret olarak daha yüksek rakam alabilecek girişim uzmanlığı, bilişim uzman yardımcılığı kadrosunun ihdas edilmesi lâzım. Mesela uzman yardımcıları üniversiteden mezun olduğu zaman ilgili alana dağılımı; bu da çok önemli. Elektronik mühendisi, bilgisayar mühendisi, ne bileyim, iletişim, bilgi iletişim bölüm mezunları, bilgisayar programcılığı mezunları öncelikle belli bir uygulama sınavından geçebilir, sonra uzman yardımcısı olarak istihdam edilirler. Bir süre sonra tez vererek, 3 yıl sonrasında, belli bir sene sonrasında, uzman bilişimci olarak kamuda görevlerine devam edebilirler.
Böyle olduğu zaman hem uzman insanların ücret anlamında daha dolgun hale gelebilecekleri için bu insanların özel sektöre kaçışının önü kesilmiş olur, hem de bir kariyer meslek olarak ileride bu insanlar Kamu Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’nda müdür, yönetici, direktör, başkan şeklinde yukarı doğru yükselebilirler diye düşünüyorum.
Çünkü kamuda şu anda maalesef özelikle Bilgi İşlem Daire Başkanlığı içerisinde çalışan mühendislerin adı mühendis ama mühendislik kavramına aktığınız zaman yani 20-30 tanesinin hepsi mühendis olarak geçiyor. Yani bunu diğer mühendisleri küçümsediğimiz için söylemiyorum. Kamuda bir işyerinde çalışan bir mühendis de aynı ücreti alırken, bir jeoloji mühendisi, bir orman mühendisi de aynı ücreti alabiliyor. Dolayısıyla, orada bir ayırım yok maalesef ama bilişim alanı gerçekten özel yetenek isteyen bir alan. Yani demin de değinmiştik, çok zorluk çektiğimiz bir alan. Bunların biraz daha unvanı ayrıştırılarak, daha pozitif ayrımcılık yapılarak kamuya kazandırılması gerekir diye düşünüyorum.
turk-internet.com: Bir de son soru: bu sene kamuda hangi konulara yatırım var?
Yakup Şıvka : Kamu tarafında siber güvenlik ihtiyacı, siber güvenlik uzman ihtiyacı had safhada. Özellikle son günlerdeki, son aylardaki siber güvenlik ile ilgi hem Amerika’da yaşanan olay, hem Türkiye’de 15 Temmuz süresince ve sonrasında yaşanan siber saldırılar aslında kamuda çok ciddi bir siber güvenlik uzmanı ihtiyacının olduğunu ortaya çıkarttı. Hatta kamu kurumlarının bu konuda biraz da hazırlıksız olduğu ortaya çıkarttı.
Burada sadece yeni yeni sadece bilgi işlemde çalışan bir mühendis yerine, işte siber güvenlikte uzman bir siber güvenlik uzmanı, ağ konusunda uzman bir network uzmanı, web sitesi alanında uzman bir SEO uzmanı gibi ya da işte proje tasarımı ile ilgili bir analist unvanı gibi yeni alt unvanların da oluşması gerekiyor yani uzmanlık sadece bir bilişim uzmanlığı değil, o bilişim uzmanlığının altında da sistem uzmanlığı, SEO uzmanlığı, analist gibi alt segmentlerin oluşması lâzım. Ben siber güvenlik alanında çok ciddi bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Diğer ikincisi, açık kaynak kod ile ilgili, son dönemde işte TÜBİTAK’ın da desteklediği kamu kurumlarının da yavaş yavaş çaba gösterdiği bir konu var. O konu da veri tabanı uzmanlığı. Ben çok önemli olduğunu düşünüyorum. Veri tabanı konusunda da çok eksiğimiz var. Özellikle piyasa bu konuda belli tekel firmalar tarafından kapılmış durumda. Yani bir Oracle veri tabanı uzmanı, ya da Microsoft veri tabanı uzmanı ya da SNP veri tabanı uzmanı bulabilirsiniz ama açık kaynak kod ile ilgili uzman bulmanız çok zordur piyasada.
Ben özellikle gençlere buradan sesleniyorum: kesinlikle açık kaynak kodu konusunda kendilerini geliştirsinler, bu konuda hem özel sektörde, hem kamuda çok büyük bir açlık var. O uzman arkadaşları ileride inşallah yeni veri tabanları, kamuya özel işlevleri geliştirecek çocuklar olarak görüyorum.
turk-internet.com: Yakup Bey, benim sorularım bu kadar. Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Yakup Şıvka : Yok, teşekkür ederim!