AKP hükümeti her sözünde, eski iktidarlar döneminde bir türlü bitirilemeyen projelerden bahseder ama Fatih Projesi de, kendi tarihine aynı şekilde “bir türlü bitirilemeyen proje” olarak geçti.
Proje sakız gibi uzatılıyor. En iyi ihtimal ile bitirilmesine hala 3-5 yıl var. Yani bundan sonra bitirilse bile anlaşılan 5 yıl yerine toplam 10-12 yılda bitirilen bir proje olacak. Biz yakından takip etmeye devam ediyoruz.
Hatırlayacağınız üzere, 2010’da başlayan proje için Resmi Gazete’de yayınlanan kanun ile –adı Eğitimde Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi” ifadesinin kısaltılmış olan– FATİH projesinde 5 yıllık bir süre belirlenmişti. Yani 2015 yılının 31 aralık tarihine kadar 50.000 okula network bağlantısı, akıllı tahta, tablet ve de içerik (dolayısıyla eğitimler) sağlanmış olacaktı.
Projenin Resmi Gazetede 2010’da yayınlanan süresi 2015 sonunda bitti. Ancak hemen öncesinde yapılan 10 milyon tablet ihalesi gösterilerek, bir uzatma yapıldı. Yeni bir kanun yayınlandı [1]. Şimdi ise iş modeli değişikliği ile yeni bir ihaleye çıkıldı. Bu hafta içinde şartnameler alınacak.
Projenin geçmiş 7 yıllık başarısız dönemine bir göz atarsak, o okulda internet erişim networkleri kuruldu –ama bağlantı olsa da diğer bileşenler yok olduğundan kullanılan yer var, kullanılmayan yer var–, bu okulda tahtalar kuruldu, öbür okulda tabletler dağıtıldı. İçerikler pek de tamamlanamadı. Tamamlanan da, offline mecralardan farksız bir içerik oldu şeklinde. Ama şimdi operatör bütün bu komponentleri tamamlayacak deniliyor.
EBA.Gov.Tr altında bazı çalışmalar var. Ama içerikten ziyade, teknoloji kullanılarak eğitim senaryorlarının oluşturulması, öğrencilere bu ürünleri sevdirebilecek uygulamalara izin verilmesi, kısıtlayıcı değil yaratıcılığı ve eleştiren, sorgulayan öğrenciyi ön plana alan eğitimin planlanması önemli. Bunu da kaydedelim.
7 ci yılda hala projenin ancak % 10 gibi bir parçası (yani belli sayıda akıllı tahta ve tablet ile çalışmayan network bağlantıları) sağlanmış durumda.
Devlet Şimdi Fatih Projesini Operatörlerin Üzerine Yıkıyor
Başlığa “Fatih 2.0” dedik. Çünkü duyurulmasından 7 yıl sonra projenin şekli değiştiriliyor. Eskiden Ulaştırma Bakanlığının “Evrensel Hizmet Fonu”ndan sağlanan para ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecek olan proje, şimdi 3 büyük operatör eliyle gerçekleştirilmeye çalışılacak.
Yani aynen, köprü, havaalanı vs gibi konularda AKP’nin geleneksel proje yapma modeli ile. Bu tür bir modelin daha verimli olacağını iddia edenler de var.
3 büyük operatöre açık olan ihale çerçevesinde, Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone, eğer isterlerse, haftasonuna kadar alacakları şartnamelerle 12 haziranda ihaleye girecekler.
Yani 50.000 okula network (internet) sağlayacak olan operatörler, aynı zamanda tablet ve akıllı tahtalar konusunda da servis verecekler. İşortakları üzerinden bir paket sunacaklar.
Duyumlarımıza göre projenin bu şekilde gerçekleştirilmesine Türk Telekom karşı çıkıyor. Dün 1ci çeyrek sonuçlarını yayınladığımız şirketin [1] bu projenin maliyetinden hoşlanmadığını ve proje için münhasırlık istediğini belirtenler var.
Türk Telekom daha önce 50.000 okulun 20 bine yakınına network döşemişti. Bu bağlantılar henüz kullanılmıyor. Duyumlarımıza göre Türk Telekom zaten bunları döşediğini belirterek itiraz ediyor. Aynı yöntemle devam etmek istiyor. Ama projenin Fatih 2.0 modeline Turkcell’in asıldığı, Vodafone’un ise istekli olduğu duyuluyor.
Projeye göre, 6 bölgede ihaleye çıkılıyor. Hakkaniyetle bakılırsa, operatör başına 2 bölge düşecek. İstanbul ve Ankara’da 2 veri merkezi kurulacak. Her yıl 2,5 milyon kadar tablet dağıtılacak (toplamda 25 milyon) ve 300 bin kadar akıllı tahta ilave edilecek. 30 bin kadar okula da yeni network döşenecek. Tabi bir de eğitim ve içerikler var.
Konuyu izlemeye devam ediyoruz.
Fatih Projesinin Önemi
Bütün bunları yazdıktan sonra düşüncemizi de aktaralım; Fatih Projesi bu ülke için bir “eğitimde digital dönüşüm” projesidir. Yani gerçekten araştıran, düşünen beyinler istiyorsak, Fatih projesi bir şans yaratır… mı? Hep söylediğimiz bir konu var; “Digital Dönüşüm” bir cihaz dönüşümü değildir. Bir mentalite dönüşümüdür.
Yani Fatih Projesi eğer defter-kitap yerine tablet, kara tahta yerine akıllı tahta ve tamamen sınırlandırılmış bir internet ise, bunun bir anlamı yok. Fatih Projesi’nin asıl önemli bileşeni içerik olmalıdır.
Fatih 2.0 haline gelse de hala bu büyüklükte bir projenin yönetilmesi için MEB’de gerekli yapılanmanın mevcut olmadığı iddia ediliyor. Eğitimde yeni teknolojilerin yönetildiği “Yeğitek” altında bir yapı var ama geçtiğimiz dönemde de yaşadığımız zorluklar, bu sefer daha geniş bir şekle bürünecek. Projeyle ilgili olarak 10 kadar bakanlık ve onların altındaki 20 kadar kuruluşun onay vermesi gerekiyor. Bunlardan bazıları Milli Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı, Maliye, Aile ve Sosyal Politikalar, Kalkınma Bakanlığı. Altlarındaki kuruluşlarla birlikte 30 kadar kurum söz konusu.
Tabi ihaleyi kazanacak olan operatörün, süreci ne kadar yerine getirdiği ya da getiremediğinin takibi ve denetlenmesi söz konusu. Üstelik bunun ülke çapında bir süreç olacağı düşünülürse, zorluğu daha iyi anlaşılır. Dediğimiz gibi, MEB’de bu kadar büyük bir projeyi koordine edebilecek bir yapılanma olmadığı düşünülüyor.
Böylesine 50.000 sınıfın, 16 milyon öğrencinin olduğu büyük bir networkü doğru işletmek buradaki en büyük zorluk. Öğrencilerin günlük iletişim ihtiyacı, sosyal medya kullanımı vb ders dışı kullanımlarındaki olası engeller ise ürünlerinin ve teknolojinin öğrenci gözündeki çekiciliğini azaltabilir. Tabletleri ders ve ödev makinası haline getirmek sıkıntı yaratır. Tersi de sorun tabi ki, yani öğrencilerin bu tabletleri sadece oyun ve sohbet için kullanmaları. Dolayısıyla bu dengenin oluşturulması ..
Bakalım Fatih 2.0 ne kadar dayanacak?
[1] Fatih Projesi için Yeni Kanun Yapıldı, Bu Sefer Operatörler Öne Çıkacak