Rakamlar her şeyi anlatıyor. Türkiye’de İnternet kullanıcı sayısı 2000’den 2001’e %30 oranında küçüldü. 2000’de 1 milyonun üzerindeki ev kullanıcısı sayısı 2001’de 690 bin olarak gerçekleşti. Ekonomik krizin bunda rolü büyük. Ancak İnternet’in kriz döneminde bile vazgeçilmez, standart, altyapısal bir tüketim kalemi haline getirilememesinin de bu tablodaki payı tartışılmaz. Geride bıraktığımız 2001 yılı hem rakamsal ifadelerle hem de psikolojik olarak sektörün geçirdiği bir kırılma yılı oldu.
İnterneti faaliyet alanı olarak seçen kurumların durumu müşterilerinin beklentilerinin hızına erişememekten kaynaklandı. İnternet kullanıcıları önce İnternet’e bağlandılar, sonra İnternet’te dolaşmayı öğrendiler, bilgiyi aramaktan keyif aldıkları bir dönem geçirdikten sonra, bilgiyi bulmayı hedeflediler. Bilgi artık orada herkesin ulaşabileceği bir yerdeydi. Bundan sonrası İnternetin teknolojik altyapısını mükemmelleştirmesi ve kendini yeni öneriler, çarpıcı fikirlerle insan yaşamına ne kadar entegre edebildiğiydi. İnternetin kullanıcı algılamasındaki değişim sürecini yakalayamayan firmaların da sonları oldukça dramatik biçimde geldi. Süreç bu şekilde ilerlerken stratejilerini doğru koyamayanlar en çok insan kaynağına yaptıkları yatırımı geri getirememekten dolayı, ekonomik terimlerle açıkça iflas ettiler.
İnternete erişim hizmeti de dünyada elektrik, TV yayını, su, telefon gibi standart bir ailenin yaşam altyapısının parçası halini aldı. Türkiye’de de zaman bu yönde akıyor. Daha erişim hizmetiyle erişim cihazını bedelsiz olarak bir arada sunan modelimiz VeezyGo duyurulduğu hafta içinde ki bu dönem 1999 yılı yazına rastlar, 100.000’e yakın ev kullanıcısı başvurmuştu.
Bu demektir ki sadece erişim hizmeti vermek artık kurumların ömrü içinde heyecan verici bir ürün olmaktan çıkacak, Vestelnet gibi 200.000’i aşkın kullanıcısıyla gerçek anlamda community sahibi olan şirketler için de en iyi şekilde verilmesi gereken, standart kalite ve teknolojik mükemmellik gerektiren bir altyapı hizmeti kalemi olacak.
Geleceğini .com işi ve erişim hizmeti vermek üzerine kuran şirketlerin yaratıcı olmaya ve güçlü bir AR-GE yaklaşımına ihtiyaçları var. Sonuç olarak kullanıcı ihtiyaçlarına ve pazarın çağrılarına ne kadar hızlı, ne kadar güçlü reflekslerle ve etkin maliyetlerle yanıt verebilirseniz o kadar uzun ömürlü yapılar olarak kalacaksınız.
Vestelnet Neden Yeniden Yapılandı?
Vestelnet’in kısa bir süre önce içinden geçtiği yeniden yapılanma dönemi de işte yukarıda bahsetmiş olduğumuz sürecin işaret ettiği en doğru zamanda en doğru şekilde gerçekleştirilen bir transformasyondu.
İş hedefimizi; müşterinin hızla gelişen beklentilerine yanıt verebilmek için, erişimi sadece bir altyapı hizmetinden çıkarıp, kurum için geri dönüş, kullanıcı için yaşam kalitesini sürekli artıracak bileşke ürünler yaratabilmek olarak açıklayabiliriz.
Yapılanma sonrası organizasyon şemamız ise İnternet erişim hizmetleri alanında satış cirosunda lider olan Vestelnet, donanım ve PC pazarında yine lider olan ve Türkiye’de fabrika ortamında üretim yapan Vestel Bilişim ve İnternet erişiminde yarının teknoloji standardı olan uydu üzerinden İnternet erişimi hizmeti sağlayan ürünleriyle Dexar olarak Vestelnet’in liderliğinde gerçekleşti.
Şirketlerin yatay olarak etkileşimde bulunabilecekleri, dinamik ve işbirliğine yönelik, işlerin hızlı ve verimli kılınmasını sağlayacak bu oluşumda, Vestelnet Genel Müdürü Cem Soysal başkanlığında, Vestel Bilişim Genel Müdür Yardımcısı olarak Timur Tuncer ve Dexar Genel Müdür Yardımcısı olarak da Zafer Küçükateş görev alıyor.
2002’de Sektörü Neler Bekliyor?
Genel ekonomik duruma bakıldığında da 2002 ile ilgili olumlu bir tablo ortaya çıkıyor. Dolar kurunun yılı 2 milyon liranın altında kapatması bekleniyor. Borsa endeksinin 13-15 bin arasında seyredeceğini ve enflasyonun %40 tavanında gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Bu rakamlarla bütün piyasaların önü son derece açık. Tüketim istihdama paralel olarak artacak.
İnternet erişim sektörü de, .com şirketleri de geçen dönemden önemli dersler çıkardılar. Bu nedenle 2002’den itibaren yaratıcı olanlar, para kazandıran iş modelleri önerenler, müşteri beklentilerini bileşke ürünlerle karşılayan güçlü kurumlar yollarına eskisinden daha da güçlü biçimde devam edecekler. 2002’ye insan kaynakları açısından da olumlu bakmak mümkün. İş gücü istihdamı daha ayakları yere basan bir şekilde gerçekleşecek, İK politikaları daha gerçekçi olanlarla değiştirilecek ama iş gücü ihtiyacı sayısal olarak artmaya devam edecek. İşsiz kalan profesyoneller 2002’de geri bilişim sektörüne geri kazanılacak.
Tüm genç teknoloji ve ürün gibi İnternet’in de kullanım alanı ve müşteri beklentilerinin trendi yerine oturana kadar iniş çıkışlar yaşaması doğaldır. Her şeye rağmen İnternet kullanım yaygınlığı ve hayatımıza entegre olma hızı bugüne kadar olduğu gibi yine inanılmaz olarak artacak. Benim kişisel tahminim tüm bu olumlu ekonomik göstergeler değerlendirildiğinde 2002 yılında Türkiye’de kullanıcı sayısının %35 kadar artacağı yönünde. Vestelnet olarak bu tabloda %25’in üzerinde pazarpayı hedefliyoruz. 2005 itibariyle beklentim ise 6 milyon ev kullanıcısı. Vestelnet’in hedefi bu pazarın %30’unu elde tutmak.
Sonuç olarak Türkiye, genç nüfusu, aldığı eleştirilere rağmen ekonomiyi düze çıkarma hedefi yolunda kararlılığını kaybetmeyen hükümeti, toplumsal olarak ona rekabetçi güç kazandıran teknolojiye adapte olmaktaki başarısıyla gelecek her yılı bir önceki yıldan daha iyi geçirecek ve özellikle bilişim sektöründe büyüyecektir. Tüm Türkiye’nin ve sektörümüzün buna odaklandığına inancım sonsuz.