III-İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu Düzeyinde İnternet
A-Açılan Kamu Davaları ve Sonuçları:
a-Bir servis sağlayıcı şirketin interaktif bölümler koordinatörü olan Ç.A hakkında İstanbul 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nce (Anayasal Kuruluşları Tahkir) suçundan dolayı TCK.nun 159.maddesinin dört defa uygulanması ile sonuçlanan karar,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın onama isteyen görüşüne ve bir üyenin muhalefetine rağmen Yargıtay 9.Ceza Dairesi’nin 25.10.2001 tarih,2001/1854-2649 sayılı kararı ile bozularak iade edilmiş, aynı Mahkemede yargılaması devam etmektedir. Bozma gerekçesi kısaca eksik soruşturma olarak nitelendirilebilir. Yüksek Mahkeme;sanığın adı geçen şirketteki konumunun, yazılara müdahale etme görev ve yetkisi bulunup bulunmadığının araştırılmasını, ayrıca bilirkişi heyeti ile servis sağlayıcı şirkette keşif yapılarak bu şirketin servis sağlayıcı mı ,erişim sağlayıcı mı,ya da her iki fonksiyona birlikte sahip bir şirket mi olduğunun incelenmesini istemiştir.
b-Kendisine ait internet sayfasında bir başkasına hakaret eden kişi hakkında açılan ve halen İstanbul 10.Asliye Ceza Mahkemesinde devam eden kamu davası henüz neticelenmemiş olup duruşması 1.2.2002 tarihine bırakılmıştır.(2000/539 esas sayılı son soruşturma dosyası).
c-Müzik eserleri sahiplerinin telif haklarını takip eden bir meslek birliğinin, bu hakları ihlal ederek izin almadan bazı müzik eserlerini kendilerine ait internet sayfasında kullanıcıların istifadesine sunan şirketin yönetim kurulu, genel müdürü, ilgili internet sayfasının yöneticisi ve teknik müdürü hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na muhalefetten açılan kamu davası,tarafların anlaşmaları sonucu İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesince şikayetten vazgeçme sebebi ile davanın düşürülmesi kararı ile sonuçlanmıştır. (2001/653 Karar sayılı dosya).
d-Bir başka internet sayfasında bir kamu görevlisine yaptığı yayın sırasında hakaret eden site sorumlusu hakkında açılan kamu davası halen İstanbul 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 2001/1255 esasına kayıtlı olarak devam etmekte olup duruşması 28.2.2002 tarihine bırakılmıştır.
B-Takipsizlik Kararları:
a-Elektronik posta ile kendisine hakaret edildiğinden bahisle bir vatandaşın müracaatı üzerine servis sağlayıcı şirketle yapılan yazışmalar sonucunda Greenwich saatine göre başka bir zanlıya, Türkiye saatine göre bir başka zanlıya ulaşılmış, müşteki ile bu iki kişi arasında geçmişte herhangi bir husumet olmadığı müştekiden sorularak öğrenilmiş, asıl faile ulaşılamadan müştekinin de şikayetten vazgeçmesi sebebi ile evrak takipsizlik kararı verilerek işlemden kaldırılmıştır.
b-Tıp sahasında faaliyet gösteren önemli bir derneğin yönetim kurulu üyeleri hakkında yayınladıkları bildiri ve internetteki sayfalarında müştekiye hakaret ettikleri ve iftirada bulunduklarından bahisle yapılan şikayet, bu iki suçun unsurlarının bulunmadığı kanaatına varılarak takipsizlik kararı ile sonuçlandırılmıştır.
c-Alternatif medya olarak da adlandırılan internet gazeteciliği yapan bir sitede Devlet Güvenlik Mahkemesinde yargılaması devam eden bir tahkikatla ilgili yorumlarda bulunulduğu ve böylece 5680 sayılı Basın Kanunu’nun 30 uncu maddesine aykırı davranıldığı iddiası ile aynı müşteki tarafından aynı gazeteci hakkında yapılan iki ayrı şikayet nedeni ile başlatılan tahkikat sonucunda, internet yayınlarında 5680 sayılı Basın Kanunu’nun uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile takipsizlik kararı verilmiştir.
d-Otobüs üretimi ile iştigal eden bir anonim şirketin, bir başka şirkete ait internet sayfasında kendi şirketlerini karalamaya yönelik yayınlar yapıldığı iddiası ile başlatılan soruşturma sonucunda anonim şirketlerin hakaret suçlarının mağduru sayılamayacağı gerekçesi ile takipsizlik kararı ittihaz edilmiştir.
e-Bir internet sitesine (Camuha) kod adı ile gönderilen yazıda mensubu bulunduğu Derneğe ve bu Derneğin yönetim kurulu başkanına hakaret edildiği iddiası ile başka bir dernek üyesi tarafından verilen şikayet dilekçesi üzerine yapılan araştırmada, servis sağlayıcı şirketten alınan bilgi ile şikayet konusu yazıyı gönderen kişiye ulaşılmış olmakla birlikte şikayet edenin sıfatı itibari ile hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığından bahisle takipsizlik kararı verilmiştir.
f-Tatbikatta sık olarak karşılaşılan bir hadise olarak, internette kime ait olduğu tespit edilemeyen bir yazıda lezbiyen ve telekız olarak tanıtılan, böylece tanımadığı erkek şahısların uygunsuz teklifleri ile yoğun bir şekilde rahatsız edilen bayan müştekinin müracaatı üzerine yapılan araştırmada, servis sağlayıcı şirketin ilgisizliği nedeni ile suç failinin kimliği tespit edilememiş, araştırmanın sonuçsuz kalacağını hisseden müştekinin şikayetten vazgeçmek zorunda kalması neticesi takipsizlik kararı verilmiştir.
Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin kararı ile bizim bazı takipsizlik kararlarımızdaki gerekçeler bu alandaki yasal boşluğun bir an önce doldurulması gereğini yakıcı bir şekilde hissettirmektedir.Şüphesiz ki bu boşluk hukukun ceza alanı dışındaki bölümlerinde de hissedilmektedir.
Son olarak Adalet Bakanlığının Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) adı altında fevkalade faydalı sonuçlar doğurabilecek bir çalışması olduğunu aktarmak isterim.Bu proje tahakkuk ettiğinde 2004 yılı itibari ile Türkiye genelinde yargısal işlemler internet üzerinden yapılabilecek,bu cümleden olarak avukatlar harçlarını bulundukları yerlerden yatırıp davalarını açabilecekler, mahkemelerdeki dosyalara ulaşıp inceleme imkanına kavuşacaklardır.
Mahkemeler ve Cumhuriyet Başsavcılıkları, internet vasıtasıyla her türlü mevzuata, Yargıtay ve Danıştay içtihatlarına, adli sicil kayıtlarına, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığının yargı ile alakalı bilgilerine,nüfus ve tapu kayıtlarına ulaşabileceklerdir.
Bu imkanların davaların çabuk sonuçlanmasına,adaletin bir an önce tevzi edilmesine büyük yardımı olacaktır. Tabii bunun için öncelikle adliyelerin bilgisayar ağları ile donatılmaları,bu ağa dahil bilgisayarları kullanabilecek ehil personelin yetiştirilip görevlendirilmeleri şarttır.