Bu makalenin ilk bölümünü burayı tıklayarak, ikinci bölümünü burayı tıklayarak, üçüncü bölümünü burayı tıklayarak ve dördüncü bölümünü burayı tıklayarak okuyabilirsiniz.
IV. ERİŞİM ENGELLEME KARARININ KALDIRILMASI
Yönetmelikte, suç oluşturan içeriğin yayından kaldırılması halinde erişim engelleme kararının kaldırılabileceği düzenlenmiştir. Soruşturma aşamasında alınan erişim engelleme kararlarının Cumhuriyet Savcısı; kovuşturma aşamasında alınan erişim engelleme kararlarının ise mahkeme tarafından kaldırılacağı öngörülmüştür. Erişim engellemenin kaldırıldığına dair kararların bir örneği TİB’e gönderilecek, TİB de ISS’leri elektronik ortamda bilgilendirerek erişim engelleme işleminin sona erdirilmesini sağlayacaktır.
Yönetmeliğin 13. maddesi soruşturma aşamasında erişim engelleme kararının kural olarak hâkim tarafından verileceğini öngörmüş ancak 18. maddede ise soruşturma aşamasında erişim engelleme kararının Cumhuriyet Savcısı tarafından kaldırılabileceği düzenlemiştir. Böylece, erişim engellemeye dair ortada uygulanması gereken bir mahkeme kararı olmasına rağmen Cumhuriyet Savcısı bu mahkeme kararıyla çelişecek biçimde erişim engelleme kararını kaldırabilecektir. Yönetmelikte böylesine ilginç bir düzenlemeye neden yer verilmiştir anlamak gerçekten mümkün değildir. Olması gereken ise, erişim engelleme kararını hangi merci aldıysa erişim engellemenin kaldırılmasına dair kararı da o merciinin almasıdır.
Koruma tedbiri olarak, Cumhuriyet Savcısı, Hâkim veya Mahkeme tarafından verilen erişimin engellenmesine ilişkin kararlara, TİB tarafından ve CMK hükümlerine göre ilgililer tarafından itiraz edilebilecektir. ‘İlgili’ kavramını, erişim engelleme kararından dolayı menfaati etkilenen kişi olarak algılamak gerekir. Bu bakımdan, hakkında erişim engelleme kararı verilen bir internet sitesi nedeniyle, kullanıcılar dahi itiraz hakkına sahiptir. Erişim engelleme kararlarına karşı, kararın öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde itiraz edilebilecektir.
CMK gereği, erişim engelleme kararı soruşturma aşamasında verildiyse ve kararı veren merci Cumhuriyet Savcısı ise sulh ceza hâkimine itiraz edilecektir. Sulh ceza hâkimi veya mahkeme tarafından verilen kararlarda, kararı veren hâkime veya mahkemeye itiraz edilecektir.
Eğer hâkim veya mahkeme, itirazı haklı bulursa kararını düzeltecek eğer kararında ısrar ederse itirazı incelemeye yetkili olan merciye gönderecektir. CMK madde 268’de itirazı incelemeye yetkili merciler gösterilmiştir. Buna göre, sulh ceza mahkemesinin verdiği kararlarda itirazı incelemeye yetkili merci, yargı çevresinde bulunan asliye ceza mahkemesidir.
Eğer erişim engelleme kararı asliye ceza mahkemesince verildiyse, kararı incelemeye yetkili merci, yargı çevresinde bulunan ağır ceza mahkemesi olacaktır. Erişim engelleme kararı, ağır ceza mahkemesince verildiyse itirazı incelemeye yetkili merci, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden çok dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daire; son numaralı daire için birinci daire; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi varsa, en yakın ağır ceza mahkemesi olacaktır.
Kanunda, TİB tarafından alınan erişim engelleme kararlarına karşı bir itiraz yoluna yer verilmemiştir. Hakim onayına sunulan TİB kararları için hiç şüphesiz onay kararını veren adli merciye itiraz edilebilecektir ancak TİB’in hakim onayına sunmaksızın alabileceği erişim engelleme kararları için Kanunda ve Yönetmelikte özel bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu nedenle, erişim engelleme kararının TİB tarafından kanuna aykırı olarak alındığını düşünen kişiler, söz konusu idari işlemin iptali için idare mahkemesinde dava açabilir ve ayrıca uğranılan zarar nedeniyle tam yargı davası ile tazminat isteyebilir.
CMK madde 141 gereği, koruma tedbirleri nedeniyle zarara uğrayanlar, uğradıkları maddi ve manevi zararların tazminini devletten isteyebilecektir. Erişim engelleme kararı da, adli mercilerce alınması halinde koruma tedbiri niteliğinde olacağına göre, kanunda belirtilen koşullar dışında verilen erişim engelleme kararları nedeniyle tazminat istenebilecek midir? Örneğin, Cumhuriyet Savcısı tarafından soruşturma aşamasında erişim engelleme kararı alındıktan sonra kovuşturmaya yer olmadığına ya da soruşturma aşamasında beraata ilişkin bir karar verilirse, içerik sağlayıcının ve zarara uğrayan diğer kişilerin erişimin engellenmesi nedeniyle uğradıkları zararlar nasıl tazmin edilecektir? Koruma tedbirleri nedeniyle hangi hallerde tazminat istenebileceği CMK madde 141’de tek tek sayılmıştır ve erişimin engellenmesi hali, tazminat istenebilecek haller arasında gösterilmemiştir. Bu bakımdan koruma tedbiri niteliğindeki erişim engelleme kararları nedeniyle CMK’ya göre tazminat istenemeyecektir. Bu bakımdan, Kanundaki en önemli eksikliklerden biri de haksız veya kanuna aykırı olarak verilen erişim engelleme kararları nedeniyle kişilerin uğradığı zararların tazmin edilmesine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemesidir. Erişim engelleme kararlarına ilişkin özel bir tazminat rejimi benimsenmediğinden, kişiler erişim engelleme kararları nedeniyle idare mahkemesinde tam yargı davası açarak uğradıkları zararların tazmini genel hükümlere göre istemek durumunda kalacaklardır.