Bu yazı dizisinin ilk bölümünü okumak için burayı tıklayınız ve ikinci bölümünü okumak için burayı tıklayınız.
Online gazetecilik konusunda dünyada ne tür baskılar olduğunu ve online yayıncılık için nasıl yatırım yapılması gerektiğini anlattıktan sonra, gelelim online yayıncılık-habercilikte Türkiye’de geldiği noktaya. Öncelikle 2008’lere dek online yayıncılık – portal konusundaki gelişmeleri hatırlayalım;
1995’de arama motoru olarak Stanford öğrencileri Jerry Yang ve David Filo tarafından kurulan Yahoo! zamanla hizmetlerini e-posta, anında iletişim (messanger), grup vs sunarak geliştirdi. Ama Yahoo’nun esas farklılığı 1998’de ortaya portal fikrini atması oldu.
TV’larda olduğu gibi, reklam modeliyle para kazanacak olan farklı içeriklerin sunulduğu sitelere tek bir kapıdan yani port’tan ulaşım anlamına gelen portal fikri öncesine bakarsak, ülkemizde 2000’lere kadar sadece ISS firmaların web siteleri bulunuyordu.
1995-1997 aralığında, Zaman ve Milliyet gibi klasik medyanın öncü web sitelerini unutmamakla birlikte, o dönemin en popüler siteleri Turk.net, Superonline.com, Turkport, Ixir ve Mynet oldu.
Bu sitelerin herbirisi ciddi sayıda gazeteci/içerik geliştirici çalıştırdı, içeriğe ciddi paralar ödediler. Ama karşılığını alamadılar. Çünkü bir sonraki bölümde daha detaylı anlatacağımız online/interaktif reklamcılık henüz “ADI var Kendi YOK”tu.
Bu dönemi hatırlatalım; çünkü “bu erken dönem”de parlak çalışmalar vardı ve sonraki yayıncılığı da bu dönemdeki çalışmalar etkiledi : (bu sayfaların o günlerdeki görünüşlerini de aşağıda bulacaksınız ama sayfalarda gözükmeyen ikonları temin edemedik, için özür dileriz)
- Sabah gurubuna ait ISS kapsamında, Turkport.com adresinde 2000 yılında bir portal yayınlamaya başladı, Ancak bu sitenin kapanması 2001 yılında çok ani oldu. Ne de olsa kriz patlak vermişti.
- Superonline.com 2-3 yıl öncesine kadar, içerik konusundaki en iddialı sitelerden birisiydi. Bu site ilk Genel Müdür Babür Özden tarafından çok sayıda gazeteci/editör işe alınarak yapılandırılmıştı. Hemen hemen sektörün ilk nüvelerindedi. Ancak dediğimiz gibi, o günlerde bu işin reklam karşılığı yok sayılırdı.
Sonraki Genel Müdür Savaş Ünsal, 2000’lerde daha akıllıca bir model kurdu. Bu modelde içeriğin bir kısmı, dışarıdan işortağı sitelerle gerçekleştirildi. Bizim de Kadinvizyon.com sitesini verdiğimiz bu sistemde bugünün Maçkolikçilerinin Beygir.com’u, TurkTicaret.net, Tıp2000 gibi çeşitli 3.parti siteler işortağı olarak yer alıyordu. Modelin yürümemesinin nedeni yine reklam problemi oldu. Bugün outsource olarak yapılan Superonline.com sitesi hala mevcut ama eskisi kadar parlak değil.
- Turk.net aynı isimli ISS’in portali olarak kurulmuştu. Ancak ISS’in 2000’lerde –sonradan kapanan– Sabancı Telekom tarafından satın alınmasıyla portalin hareketliliği yavaşladı. O dönemde bir süre outsource olarak bir başka firma tarafından içerik sağlanan portal, daha sonra Turk.net markasını satın alan Netone grubuna geçti. Bugün hala yayınlanıyor ama o da ilk günlerdeki parlak durumdan çok uzakta.
- Superonline’dan ayrılan Babür Özden’in, Doğuş Gurubu içinde kurduğu ve Banu Alkan’lı kestaneci sohbetli reklamları ile hatırlanan Ixir de iddialı bir içerik portali kurdu. O gün için bir hayli iyi maaşlarla gazetecileri istihdam ettikleri söylendi.
Yan ürün olarak MSNBC ve NTV ile birlikte kurdukları haber portali NTVMSNBC hala başarılı bir şekilde devam etmekle birlikte, Ixir’in Alışveriş sitesi Zakki.com, Kadın portali Nakhita.com, Yepnew isimli müzik portali, Champiyon isimli yarışma sitesi, Sosyetix isimli magazin sitesi, Basamax isimli amatör müzik sitesi, Chilek.com isimli gençkız sitesi, Kültür sitesi Chivi.com, Patron kamera Okyanux isimli Incubator gibi alt siteleri içeren portali bugün yok.
Söylentilere göre, Doğuş grubu Ixir yatırımından büyük hayal kırıklığı yaşadı ve o zaman için çok sıfırlı rakamlar harcandığından ama karşılığının reklam ve ISS abonesi olarak alınamadığından bahsedildi[1].
Ixir hayatına Superonline ile birleşerek son verdi[2]. Bugün artık yayında böyle bir portal yok.
- Mynet, bugüne kadar kurulan portaller içinde en başarılı olanlardan birisi. Ama bir özelliğini de hatırlatalım. 2000’de mail servisi olarak kurulan Mynet, “yan iş” değildi. Yani bir ISS firmasının kurduğu portal değildi. İşi sadece buydu. Mynet halen sektörün en güçlü portallerindendir. Oyundan, habere, magazine pek çok alanda hizmet verir. Reklam sektörü tarafından da ihmal edilmez.
- Bu arada not olarak belirtelim; bütün bu dönem boyunca Türk Telekom ISS servisi vermesine karşın, herhangi bir portal işine girmedi. 2008’de kurulan grubun ISS firması TTnet bugün müzik, Tivibu gibi bazı servisler vermekle birlikte, habercilik içeren bir portal yayınlama işine hiç girmedi.
Şimdilik bu yayınları ve tarihi bu kadar hatırlatmış olalım. Daha ileride bu konuyu daha detaylı olarak, başka bir yazı dizisinde anlatırız.
Ama burada isimlerini verdiğimiz ya da vermediğimiz, bugün hala yayında ya da yayına son vermiş tüm internet yayıncılığı için ortak özellik olarak şunu belirtelim; bu iyi niyetli ve başarılı yayınlar, arkalarındaki ISS’lerle nefes aldılar ama Ali Atıf Bir isimli hocasından, Serdar Erener gibi yıldız reklamcılarına kadar, internet reklamcılığını 2007’lere kadar bilerek görmezden gelen, bunu da basında, katıldıkları konferanslarda ya da yazılarında açık açık söyleyen klasik reklam sektörünün kurbanı oldular. Bunu daha detaylı anlatacağız.
Google’un 2000’lerin ilk döneminde başlattığı reklamcılık atağı, gazeteden, TV’a kadar tüm reklamcılığı kökünden değiştirene kadar internet yayıncılığı için hayat şansı olamadı. Klasik mecralarla, klasik reklamcılar arasındaki organik bağların, risturn ilişkilerinin arasına internet reklamcılığının sokulması mümkün olamadı.
Bir sonraki bölümde günümüzün online haber sitelerini ve daha sonra da bu reklam hikayesini anlatacağız.