Teknoloji dünyamız da modalarla yürüyor. Bir dönem, siyasetçisinden, makine tezgahçısına kadar herkes Endüstri 4.0’ın ne kadar iyi bir şey olduğunu anlatıyor, bir sonraki dönem bakıyorsunuz, herkes BlockChain aşağıya, BlockChain yukarı diyor. Bugünlerde ise 5G ile yatıp, 5G ile kalıyoruz. Ama dünyadaki insanların büyük çoğunluğu için olduğu gibi, ülkemiz açısından da 5G hala bir gizem.
5G (veya 5. Nesil) kablosuz sistemlerdeki en son gelişmeyi ifade eder. 5G, daha büyük kanallar, daha yüksek hızlar, daha büyük veri paketleri, hızlı reaksiyon ve bir dizi cihazı tek bir yerden bağlama yeteneği sunmayı vaat ediyor.
Biz ülkemizde 5G konuşmaya 2015’de başladık. Dünya için konu daha eskiydi ama standartlar için çalışmaların başlangıcı da 2015 temmuzuydu[1]. Bugün 2019’un 2ci yarısına başlıyoruz. Şu anda, çok az sayıdaki yerde 5G, test ya da gösteri şeklinde mevcut. Gerçi 2015’deki tahminler de, 5G için 2020 yılını hedefliyordu. Ama beklendiği gibi oldu mu?
5G hala iddialı sözlerle anlatılıyor. Ama bu iddiaların ne kadarı, ne kadar zaman sonra gerçekleşmiş olacak? Bunu bilemiyoruz. Dediğimiz gibi bazı test çalışmaları olsa da, iddiaların henüz pek azı gerçekleşmiş durumda.
Buna karşın, ülkemizde olmasa da, dünyada konuşulan bir başka konu daha var. 5G sağlığımızı etkileyecek mi? Brüksel ve Cenevre kentlerinde denemelerin engellediğini not edelim[2].
Bilim Adamları 5G’nin çok Ciddi Sağlık Riskleri Yaratabileceği Düşüncesinde
Elektromanyetik alan ile ilgilenen bilimadamları, 2015 yılında kablosuz bağlantıların sağlığa etkilerinin artması endişesi ile uluslararası ve Birleşmiş Milletlere akredite bir dernek kurmuşlar. Bu derneğe üye, 40 ülkeden 230 bilimadamı ve doktor, ilk olarak 2015’de yayınlayıp, 15 haziran 2019’da güncelledikleri bir rapor ile sağlık endişelerini dile getirdiler [3].
Bu bilim insanlarının “Avrupa Konseyinin 1815 sayılı Kararı” ndaki yanıtı oldukça açık bir şekilde dile getiriyorlar [4];
“İmza atan bilim insanları, 5G’nin insan sağlığı ve çevre için potansiyel tehlikeler endüstriden bağımsız bilim adamları tarafından tam olarak araştırılıncaya kadar piyasaya sürülmesi üzerine bir moratoryum öneriyoruz. 5G, radyo frekansı elektromanyetik alanlarına (RF-EMF) maruz kalmayı önemli ölçüde artıracak… ve insanlara ve çevreye zararlı olduğu kanıtlandı. ”
5G, 4G’den 20 ile 30X’e kadar daha hızlı indirme hızlarıyla, otonom otomobillerin temelini oluşturmak gibi vaatlerde bulunuyor. Bilim adamlarına bakılırsa, buna ilaveten potansiyel sağlık risklerinin uzun bir listesini de vaat ediyor. 5G dünyayı kapladığında, küresel bir ızgara oluşturacak. Bilim adamları bunun sonucunda “5G Kanseri” diye bir kanser türü olacağı düşüncesindeler.
4G ve 5G arasındaki, cihazların iletim hızlarını etkileyen alternatif akım (AC) veya elektromanyetik (EM) dalgaların gigahertz (GHz) cinsiden farkı önemli. 5G teknolojisi 30 ila 300 GHz aralığında radyo milimetre bantları vaat ederken, 4G yaklaşık 6GHz’dir. Video gecikmesine uygulandığında bu, 60 ila 120 kat daha büyük hızlara dönüşür.
Ruslar Soğuk Savaş Döneminde ElektroManyetik Alanı Silah Olarak Kullandı
2G, 3G ve 4G’den önce radyo frekansları iyi huyluydu. Radyo programlarının beynimizi kızartıp kızartmayacağını düşünen yoktu. Ama G’ler geliştikçe, dünya vatandaşları saniyede 1 milyar salınan mikrodalgalara benzeyen frekanslara maruz kalmaya başladı.
Bunun anlamını soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliğinin Moskova’daki Amerikan Konsolosluğuna yaptığı elektromanyetik saldırısı ile örnekleyelim. Haftada 40 saate varan bu saldırı için yapılan bir araştırma, “Elçiliklere ulaşan [mikrodalga radyasyonu] yoğunluğu, ABD standartlarından yaklaşık 500 kat daha az olmasına rağmen, Sovyet standardının izin verdiği en yüksek sınırın iki katıydı.
Akıllı sayaçların sağlık etkilerini inceleyen bir araştırmacı olan Dr. Paul Dart yaptığı çalışmada; “ABD büyükelçiliği personelinin depresyon, sinirlilik, konsantrasyon problemleri, hafıza kaybı, kulak, cilt ve damar problemleri ve diğer hastalıklarında istatistiksel olarak anlamlı bir artış olduğunu belirtti. Daha uzun çalışanlarda, bu sorunların daha da kötüye gittiğini” belirtti. [5].
Günümüzde kablosuz ağları ve baz istasyon kuleleri, radarlar, akıllı sayaçlar ve mobil ve telsiz telefonların çoğunluğu 2.5 ila 4 GHz’de çalışır. Bir kısmı da 10 GHz’e kadar çalışıyor olabilir.
5G Endüstrisi Küresel Bir Mikrodalga Fırını İnşa Ediyorlar
Bilimadamları 4G dalga boylarının cildin yüzeyi boyunca ilerlediğini, 5G’nin ise milimetre dalgalarının daha sinsi olduğunu söylüyor. 5G dalga boyları yayıldığında, cilt otomatik olarak içine alıyor. Dolayısıyla da cilt sıcaklığı yükseliyor.
Bilimadamları 5G teknolojisinin sağlık riskleri açısından test edilmediğini belirtiyor. Sağlık riskleri için değerlendirme yapmaya yetecek veri yok. Muhtemelen de ancak 5G networkleri operasyona başladıktan sonra, ne olup bittiği görülebilecek.
Birçok bilim insanı mikrodalga fırınlarımızın kapısından sızan elektromanyetik radyasyonun kansere neden olabileceğini söyler. Bu dalgaların mutajenik olduğu yani canlıların DNA yapısını değiştirdiği kaydediliyor. 5G’nin piyasaya sunulması ise, mikrodalga fırının kapağını ömür boyu sonuna kadar açık bırakmaya benzetiyorlar. Yani, bilimadamlarına göre, kablosuz endüstrisi sadece daha hızlı indirme sağlayan bir altyapı oluşturmakla kalmıyor; aynı zamanda küresel bir mikrodalga fırın inşa ediyor.
Uzmanlara göre, 5G kuleleri ve mini istasyonlar da hem dalga boyları, hem de evlerde ve çevrelerde artan sayılarla tyehlikeyi büyütüyor. Teknolojinin yoğunluğundan dolayı, milyonlarca evde, potansiyel olarak 2 ila 8 mini baz istasyonu olacak. Bu, insanların elektromanyetik alana, üstel oranda artacak şekilde maruz kalacağı anlamına geliyor.
5G Teknolojisinin Sağlık Riskleri
Uzmanlara göre, elektromanyetik radyasyona Uzun Süreli Maruz Kalma durumunda beklenecekler şöyle:
- Mide bulantısı
- Şişme
- Saç kaybı
- İştah azalması
- Düşük enerji
- Hasarlı kemik iliği
- Zarar görmüş organlar
- Derin depresyon
- Şaşkınlık
- Enfeksiyonlar
- Beceriksizlik ve Ölüm
5G’den Kendinizi Nasıl Korursunuz?
Her şehirde binlerce bu kule ve istasyon olacağı için, bunlardan kaçınmak neredeyse imkansız olacak. O nedenle yapılabilecek başka ne var diye bakalım;
- Baz istasyonu kulesinin veya mini istasyonların yakınında yaşamayın.
- Bir EMF kalkanı satın alın ve evinizin 100 feet içindeki radyasyon seviyelerini ölçmeye devam edin.
- Sağlıklı beslenin, temiz havada ve ormanda dolaşın, spor yapın
- Bağışıklık artırıcı takviyeler alın.
- Cep telefonunuzu asla yatak odanızda tutmayın ve uzun süre kullanmaktan kaçının.
- Güçlü kalın, korkudan uzak durun ve zihinsel, duygusal ve fiziksel sağlığınıza yönelik pozitif aksiyonlar geliştirmeye devam edin.
Bir not olarak iletelim; ülkemizde bu konuda çalışan biliminsanları var ve zaman zaman önemli toplantılar da düzenleniyor [6][7]. Ayrıca BTK’nın da yaptığı düzenleme çalışmaları [8] ve SAR değerine yönelik ölçümler bulunuyor [9].
[1] Scientists warn of potential serious health effects of 5G
[2] Brussels becomes first major city to ban 5G wireless connection
[3] International EMF Scientist Appeal
[4] The potential dangers of electromagnetic fields and their effect on the environment
[5] John Goldsmith on scientific misconduct and the Lilienfeld study (An oldie but still relevant today)
[6] Bilim İnsanları Elektromanyetik Alanları Tartışıyor
[7] Prof. Dr. Selim Şeker; Elektromanyetik Uyumluluk Çalışmaları Türkiye’de de Yapılıyor – 2
[8] BTK’nın Hazırladığı Elektromanyetik Alan Şiddeti Konusunu Düzenleyen Yönetmelik Yürürlüğe Girdi