Fransa’da yapılan bir araştırma Çin-Amerika ticaret savaşıyla Birleşik Devletler’de işyeri kaybı arasındaki ilişkiyi belirliyor. ABD’de işyerlerinde saptanan istihdam kaybı ağustos ayında hızlanarak sürdü. Araştırma 5 Eylül Perşembe günü yayımlandı. Bu araştırmaya göre, bu kaybın 10 binden fazlasının sadece Çin ile girişilmiş ticaret savaşından kaynaklandığı görülüyor [1].
ABD’deki tarife politikasının işgücü piyasasını nasıl etkilediğine dair bir pencereyi gösteren araştırma göre, 10.000’den fazla Amerikalı, “ticari baskılar” nedeniyle işlerini kaybetti.
İşverenler de istihdam kaybının bir ağustos ayı için 2009’dan bu yana en yüksek düzeye çıktığına işaret ediyorlar. İşsizleşme, özellikle sağlık, teknoloji ve imalat sektörlerinde temmuz ayına kıyasla hemen hemen yüzde 38 oranında sıçrayarak 53.480 sayısına vardı.
İnsan Kaynakları şirketi Challenger, Gray & Christmas’ın raporunda işverenlerin Birleşik Devletler ve Çin tarafından karşılıklı olarak koydukları gümrük vergilerinin etkilerini hissetmeye başladıkları vurgulanıyor. Araştırma, yatırımcıların kaygılarının piyasalardaki güven ortamına olumsuz yansıdığı ve işverenlerin de, ürettikleri ürün ve hizmetlere yönelik talebin yavaşlamasına tepki olarak istihdam ettikleri emekçi sayısında azaltmaya gittikleri belirtiliyor.
Trump yönetimi, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticaret savaşında vites büyüttü. Giyim ve ayakkabı gibi tüketim ürünleri de dahil olmak üzere tarifeleri yükseltti. Yaklaşık 112 milyar dolarlık Çin ithalatına % 15 oranında bir tarife koydu.
ABD’li şirketler: Çin’le ekonomik bağlarımız kesilemez
Diğer yandan bu hafta içinde New York’ta düzenlenen Çinli ve ABD’li Girişimciler Sempozyumu’nda bir araya gelen iki ülkenin iş insanları, ekonomik gerginliğin sona ermesi çağrısı yaptı. ABD’li girişimcilerin, Çin’le sıkı ticari ilişkilere sahip belirttiği kaydediliyor;
“Washington’un Çin ürünlerine ek vergi uygulaması iş çevrelerinde endişe yarattığı gibi, ABD’li şirketlerin çıkarlarını zedeliyor”
New York’taki Harvard Club’da düzenlenen sempozyumda görüşlerini dile getiren iş insanları, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinin ilerletilmesi konusunu masaya yatırdı.
Sempozyuma, 2 ülkeden 90’un üzerinde şirketin temsilcisinin katıldığı raporlanıyo. ABD’li çok sayıda girişimci, Çin’le sıkı ticari ilişkilere sahip olduklarını, Washington’un Çin ürünlerine ek vergi uygulamasının iş çevrelerinde endişe yarattığını belirtti.
Katılımcılar, Çin’in küresel üretim zincirinin önemli bir parçasını teşkil ettiğini hatırlattı. Başkan Donald Trump’ın ABD’li şirketlerden Çin’den çekilmelerini talep etmesinin gerçek dışı olduğu kaydedildi. 2 ülke arasındaki ekonomik bağların kesilmesinin de mümkün olmadığını vurguladı.
Çin ve ABD arasındaki ticari sürtüşmenin başlamasından bu yana ABD ekonomisinin büyük zarar gördüğünü dile getiren katılımcılar, gerilimin sürmesinin ABD ekonomisindeki resesyon riskini de artıracağı görüşünü kaydetti.
Henry Kissinger da ticaret savaşları için iş birliği önerdi
ABD’nin eski dışişleri bakanlarından Henry Kissinger, iş birliği yoluyla Çin ve ABD arasındaki sorunların çözülmesinin gerektiğini söyledi. 2 ülkenin dünya barışı ve kalkınmasını sağlamak için üstlenmesi gereken ortak bir sorumluluk olduğunu kaydetti.
Henry Kissinger, Pekin’de sona eren Çin Kalkınma Forumu 2019 Özel Oturumu’na gönderdiği görüntülü mesajında, ABD ile Çin’in teknoloji, siyasi deneyim ve tarih açısından dünyanın kalkınmasına ve barışına en büyük etki yapabilecek iki ülke olduğunu kaydetti. İki ülkenin farklı tarihi ve kültürü nedeniyle ikili işbirliğinin büyük zorluklarla karşı karşıya bulunduğunu söyleyen Kissinger, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“ABD-Çin ilişkilerinin 40 yıllık tarihine tanıklık etmekten büyük onur duyuyorum. İki taraf arasındaki sorunların işbirliği yoluyla çözülmesinin, ABD ile Çin’in dünya barışı ile kalkınması konusunda üstlendiği ortak bir sorumluluk olduğuna inanıyorum.”
Çin Kalkınma Forumu 2019 Özel Oturumu, 6-7 Eylül günlerinde Pekin’de düzenlendi. Seminere yerli ve yabancı siyasetçiler, uzmanlar ile girişimciler katıldı. Katılımcılar başta Çin-ABD ekonomik ve ticari ilişkisi olmak üzere dışa açılma ve paylaşımla ilgili önemli konuları ele aldı.
[1] Challenger Report: 53,480 Announced Cuts Led by Tech, Trade Issues a Growing Concern