Son 5-6 yıldır, Türkiye bir takım büyük hukuk davalarıyla uğraşıyor. Ama bu davalar o kadar uzadı, o kadar çok sayfalı ama içeriği pek de ne olduğu anlaşılmayan iddianamelerle sürüklendi ki, toplumda genel bir “acaba” kanısı yarattı. Arkasından 17 aralık sonrasında AKP hükümeti de bunların kumpas olduklarını açıkladı.
Yani “hukuk” tarafına baktığımızda ülkemizde genel bir sorun olduğu görülüyor. En azından halkın bu konuda bir güvenmezliği ortaya çıkmaya başladı. Hele şimdi bakan haline gelen bir eski müsteşarın “biz kanun yapar, suç olmaktan çıkarırız” sözlerinin duyulmasından bu yana tepki ve güvenmezlik daha da bir arttı.
Zaten hukuk son 5-6 yıldır “İnternet”çilerin yakın takibinde. Çünkü son internet maddeleri, Twitter ve YouTube engellenmeleri, hep hukuk içinde ya da çerçevesinde yapılıyor ve fakat Anayasa’nın 26cı maddesi ile korunma altına alınan ifade özgürlüğü[1] ya da 22ci maddesi ile korunma altına alınan “haberleşme özgürlüğü”[2] haklarına aykırı olarak ve 5ci maddedeki “kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk Devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır” şeklindeki devletin temel görevlerine[3] aykırı olarak “iletişimin kesilmesi”, “iletişimin takibi”, “kişisel verilerin korunmaması” gibi durumlarla karşı karşıyayız.
Okuyucularımız için Gezi Parkı sonrasında (ve de öncesinde) başlayan ve 17 aralık sonrasında adeta bir savaş haline dönen internet’in hukuk macerasını özetleyelim;
AKP İnterneti Neden Sevmiyor?
AKP hükümeti internet’ten memnun değil. Bunu daha önce çeşitli fırsatlarla hem bakanların, hem milletvekillerinden, hem de Anadolu Ajansı, BTK, TBMM, Yeşilay gibi kurumların yayınladığı haberlerden gördük. Sizler için aşağıya bir kaç örnek verelim[4][5][6][7].
Ama en kötü lafı da haziran 2013’de başbakan Erdoğan söyledi “Twitter denen bir bela var”[8].
Peki AKP’deki bu alerjinin nedeni nedir? Tabi ki kendilerine sormak lazım. Ama bizim yorumumuz, internetin kontrolünün zorluğu. Klasik medya dediğimiz gazete, dergi, radyo ve TV’lar için kontrol çok daha kolay ve ucuz. Bu mecralara air frekans, kağıt, reklam vs kontrol altında tutarsanız, mecraları da kontrol edersiniz. Hele bu mecraların patronları gazetecilik dışı büyük montanlı ve devlet bağımlı işler yapıyorlarsa, kontrol daha da kolaylaşır.
Ancak internet için işler daha zor. Çünkü web sitesi açmak matbaa, kağıt, frekans vs gerektirmiyor. Üstüne üstlük, dünyanın istediğiniz tarafından da açabilirsiniz, illa burada olmanız da gerekmez. Ya da illa bir site açmanız da gerekmez, şimdilerde olduğu gibi, dünyanın daha demokratik ülkelerinde kurulmuş olan mecralarını kullanarak da mesajlarınızı verebilirsiniz. Google, Facebook, Twitter, Instagram ve benzerleri gibi.
Muhtemelen AKP’yi rahatsız eden durum da bu. Yani kontrolsüz bir mecranın kendi icraatleri üzerindeki muhtemel etkileri.. 2011 yılında yapılan Konda İnternet ve Sosyal Medya araştırmasına bakarsak şöyle bir ifade yer alıyor[9];
İnterneti en çok benimsemiş olanlar CHP’liler. BDP’yi destekleyenler, internetin siyaset açısından gücünü daha iyi kavramışlar. AKP’liler ise internet konusunda en geriden takip edenler.
AKP’nin interneti sevmediğini en iyi Gezi Parkı olaylarında gördük. Başbakan yukarda söylediği ifadeyi bu olaylar sırasında sarfetti. Çünkü insanlar Twitter üzerinden organize oldular.
Bir sonraki bölümde 5651 sayılı kanunun çıkarılmasını, geliştirilmesini ve aradaki YouTube engellemesini hatırlatacak ve 17 aralık sonrası bu kanuna gelen ilaveleri anlatacağız.
[1] T.C. Anayasası – 26. Madde – VIII. Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti
[2] T.C. Anayasası – 22. Madde – C. Haberleşme Hürriyeti
[3] T.C. Anayasası – 5. Madde – Devletin Temel Amaç ve Görevleri
[5] Yeşilay’dan Komik Açıklama : İnternet Bağımlılığının Topluma Yeni Armağanı: Ölüm!
[6] Diyanet’ten Açıklama : Başkan Görmez, Facebook ve Twitter Zehirli Demedi
[7] Burayı tıklayarak ulaşacağınız İnternet Araştırma Komisyonu Raporunun önünde yer alan “önerge metinleri”nden AKP’li milletvekillerinden;
- Alim Işık tarafından verilende “Kütahya Milletvekili Alim Işık ve 21 milletvekilinin, ülkemizde çocuklarımız ve gençlerimiz tarafından kontrolsüz ve yoğun şekilde oynanan online (çevrimiçi) oyunların neden olduğu kayıt dışı sanal ticaretin ve çocuklarımız ve gençlerimiz üzerinde yarattığı etkilerin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/155) ”
- Ankara Milletvekili Cevdet Erdöl ve 20 milletvekilinin, çocuk ve gençlerimizin İnternet ve diğer bilgi iletişim teknolojilerini kullanırken karşı karşıya oldukları riskleri en aza indirmek ve güvenli bir şekilde bilgiye ulaşmalarını sağlamak için yapılması gerekenlerin, uygunsuz ve/veya kanunsuz içerikleri barındıran İnternet sitelerine uygulanması gerekli müeyyidelerin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/156)
- Adana Milletvekili Necdet Ünüvar ve 20 milletvekilinin, ülkemizde İnternet kullanımının sosyal kesimler arasındaki durumu, kontrolsüz kullanımın meydana getirdiği sorunlar ve güvenlik tehditlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/157)
- 6- Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan ve 27 milletvekilinin, bilgi iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin beraberinde getirdiği imkân ve risklerin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/159)
şeklinde ifadeler var.
[8] Başbakan Erdoğan: Twitter denen bir bela var