Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Bianet sitesinde 12 yıl önce yayınlanan “Sıcak İş İlişkileri Değil Taciz” başlıklı habere getirilen erişime engelleme kararına yapılan itirazla ilgili olarak 30 ekimde aldığı karar dünkü Resmi Gazetede yayınlandı [1].
Mahkemenin oybirliğiyle aldığı kararında, “Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiği” belirtilirken, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılması gerektiği bildirildi ve dosyayı İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği’ne gönderdi.
AYM, internet yayınına erişimin engellenmesi tedbirinin ilk bakışta (prima facia) haklılık varsa örneğin başvurucunun çıplak fotoğrafı veya video görüntüsü yayınlanmışsa meşru kabul edilebileceğine dikkat çekti.
Bianet’in şu anda halen erişim engeli olan (ama kararda yazılmış olan) 30 ağustos 2006 tarihli haberinde ismi yer alan havayolu şirketi genel müdürü Bianet dahil, haberin yer aldığı bir çok site için, “kişilik haklarının ihlal edildiğini” ileri sürerek erişimin engellenmesi talebinde bulunmuş ve İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği 23 Haziran 2015’te haber içeriğine erişimin engellenmesine karar vermişti.
7ci Sulh Ceza Hakimliği gerekçeli kararında şöyle denilmişti;
“Yayın içerikleri incelendiğinde, belirtilen linklerdeki yayın içeriklerinin her ne kadar haber niteliği taşımakta ise de haberin güncel değerinin kalmadığı, haberin durmasının itiraz edenin ticari itibarını zedelediği ve kişilik haklarını ihlal ettiği anlaşılmakla, linklerdeki yayın içeriğine erişimin engellenmesine karar verildi.”
Bu karara yapılan itiraz ise İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21 Temmuz 2015 tarihli kararı ile reddedildi.
Bunun üzerine Bianet adına, İPS İletişim Vakfı Başkanı, Bianet Proje Danışmanı Nadire Mater ile İPS İletişim Vakfı Genel Sekreteri Ertuğrul Kürkçü, avukatları Meriç Eyüboğlu aracılığıyla Anayasa Mahkemesine başvurdu. Başvuruda, “habere erişimin engellenmesi kararı verilmesinin ifade ve basın özgürlüklerini ihlal ettiği” ifade edildi.
Başvuruda ayrıca, haberin, “havayolu şirketinde kadın çalışanlara tacizden ve akabinde yaşanan olaylardan yola çıkılarak yönetici pozisyonlarında kadın çalışan olmasının işyerlerinde kadınlara cinsel tacizin önlenmesindeki önemi ile ilgili olduğu. Haberin yayımlanmasında kamu yararı bulunduğu, haberin gerçek ve güncel olduğu” kaydedildi. Başvuru kabul edildi.
Dünkü Resmi Gazete’de açıklanan kararda, internet üzerinden yayın yapan bir haber sitesinde yayımlanan habere erişimin engellenmesine karar verilmesiyle, ifade ve basın özgürlüklerine yönelik bir müdahalede bulunulduğu vehaber içeriğinde erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını gerektirecek ağırlıkta bir durum bulunmadığını belirtiliyor. Ayrıcasüresiz olan erişimin engellenmesi kararı verilmesi için gösterilen gerekçelerin ilgili ve yeterli kabul edilemeyeceğini de kaydediliyor.
Kararda önemli bir noktaya değiniliyor;
“Haber, çalışma hayatında kadınlara yönelik cinsel taciz sorununu ele almaktadır. Haberde, işyerlerinde yönetici pozisyonunda daha fazla kadın bulunması halinde mağdur şikayetlerinin ciddiye alınması olasılığının artacağı ve taciz vakalarının önüne geçilebileceği iddia edilmekte; bu iddia bir havayolu şirketinde yaşanan olaylar örnek verilerek temellendirilmeye çalışılmaktadır.
“öz konusu haberin toplumun önemli sorunlarından biri olan çalışma hayatında kadına yönelik gayriahlaki tutum ve yaklaşımlar ile ilgili olduğu, dolayısıyla kamu menfaatine ilişkin bulunduğu ve bilgilendirme değerinin yüksek olduğu tartışmasızdır.
İş yaşamında cinsel taciz olaylarının süregelen bir toplumsal mesele olduğu, somut olay üzerinden geçen zamanın bu gerçeği değiştirmediği dikkate alındığında bir havayolu şirketinin genel müdürü ile ilgili bazı iddiaların da yer aldığı haberin yayımlanmasının kamusal faydası yüksek bir tartışmaya katkı sunduğunda kuşku bulunmamaktadır.”
Karar Erişim Engellemeleri Açısından Önemli Bir Kilometre Taşı
Anayasa Mahkemesinin bu kararı, 2007’de başlayan internet erişim engellemeleri hukuk tarihinde önemli bir kilometre taşı olacaktır. Genellikle sitelerin bu tür kararlardan haberleri olmadığı için, mahkemelere başvuru hakları da olmuyor. Erişim engellemeleri, ESB adı verilen erişim sağlayıcılar birliği adındaki sivil görünümlü ama aslında devlete ait olan kuruluş tarafından, doğrudan internet servis sağlayıcılara bildirilen emirlerle gerçekleştiriliyor ve sitelerin bu karar hakkında bir karar verme (yayından alma gibi) ya da savunma hakları bulunmuyor.