İncelemenin nedenini, anti-tröst yasaların ihlal edildiğine ilişkin duyumlar oluşturuyor. Görünüşe göre, Google CEO’su Eric Schmidt ile Genentech’in eski CEO’su Arthur Levinson, hem Apple, hem de Google şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olarak görev alıyorlar. ABD’nin, 1914 yılında kabul ettiği Clayton Antitröst Yasası’na göreyse, bir kişi iki rakip şirketin yönetim kurulunda aynı anda bulunamıyor. Yasanın temeli, aralarında organik bir bağ bulunmasa da iki rakip şirketin tüketici aleyhine aralarındaki rekabeti azaltması, bir başka değişle ‘centilmenlik anlaşması’ yapmaları endişesi oluşturuyor.
Halihazırda, Google ile Apple arasında mobil telefon ve işletim sistemi pazarlarında rekabet bulunuyor. FTC’nin, hem Apple, hem de Google yönetim kurullarını inceleme konusunda önceden bilgilendirdiği öğrenildi. Arama Devi, son yıllarda ikinci kez bu ölçüde bir incelemeye muhatap oluyor. Şirketin, Obama yönetimine yakın olduğunu hatırlatan sektör temsilcileri, buna rağmen incelemeden kurtulamadığına dikkat çekiyorlar. Başkan Obama, geçtiğimiz hafta Google CEO’su Eric Schmidt’i, kendisine bilim ve teknoloji konusunda danışmanlık yapacak 20 kişilik grubun içine dahil etmişti.
Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanlığı, Antitröst Dairesi Başkanlığı’na getirilen Christine Varney, 2008 yılında yaptığı bir değerlendirmede, Google’ı, internet arama ve reklam pazarında sahip olduğu etkin piyasa gücü dolayısıyla tröst konusunda en belirgin endişe kaynağı şirketler arasında saymıştı. Bazı antitröst uzmanları, Schmidt’in, Obama yönetimi ile arasındaki yakın ilişkinin, Google’a yönelik her hangi bir iltimasın olabileceği anlamına gelmemesi gerektiğini belirtiyorlar. Adalet Bakanlığı, geçtiğimiz hafta da Google’ın yazarlar ve yayınevleriyle 125 milyon dolar karşılığında kitapların dijital hale getirilmesi ve online ortamda sunulmaları konusunda gerçekleştirdikleri uzlaşmayı mercek altına almıştı.
Antitröst uzmanları, halen başlangıç safhasında bulunan incelemenin, hükümet ile şirketler arasında ciddi bir ihtilaf oluşturacağını zannetmediklerini ifade ediyorlar. Aynı kaynaklar, yöneticilerin, ihtilafa neden olan yönetim kurulu üyeliklerinden istifa ederek sorunun daha ileri boyutlara taşınmasını engelleyebileceklerini belirtiyorlar.