turk-internet.com Notu : Bu makale 2004 yılını sektör lideri şirketlerinin yöneticilerinin kendi kaleminden değerlendiren “2004 NASIL GEÇTİ DOSYA“mız kapsamındadır. |
Bu adımlardan ilki, Türkiye’de elektronik ticaretin gelişiminin önündeki en büyük engel olan elektronik imza ile ilgili bir yasa çıkarılması oldu.
ABD’nin UTAH eyaletinde 1995 gibi erken bir dönemde çıkarılan elektronik imza yasasından sonra birçok ülke bu yasayı da örnek alarak elektronik imza yasalarını yürürlüğe koymuşlardı. Örneğin; ABD’de 2000 yılında “Küresel ve Ulusal Ticarette Elektronik İmzalar Kanunu”, Avrupa Birliği’nde 1999/93/EC sayılı elektronik imzalar için topluluk çerçevesi çizen direktif ve 2000/31/EC sayılı Elektronik Ticaret direktifi, Almanya’da 1997 yılında ilk elektronik imza yasası, daha sonra direktife uygun olarak 2001 yılında bir elektronik imza yasası, Avusturya’da 2000 yılında elektronik imza yasası, İsviçre’de 2003 yılında Elektronik İmza Alanında Sertifika Hizmetlerine İlişkin Federal Kanun ve Fransa’da 2000 yılında medeni yasada değişiklik yapan Elektronik İmzanın ve Bilişim Teknolojisinin İspat Hukukuna Uyumu Kanunu çıkarılarak elektronik imza düzenlenmiştir.
Türkiye de dünyadaki bu genel eğilime ve AB düzenlemelerine uygun olarak 23.01.2004 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 5070 sayılı “Elektronik İmza Kanunu”nu kabul etti. Yayımından itibaren altı ay sonra yürürlüğe giren yasa gereği çıkarılması gereken yönetmelik geç de olsa çıkarılarak elektronik imzanın hayata geçirilmesi yolunda çok önemli bir adım atılmış oldu. Yasanın lehinde veya aleyhinde birçok görüş bulunmasına rağmen bu yasa kanımca Türk hukukunda atılmış önemli bir adımdır. Elektronik ticaret hacminin giderek büydüğünü gösteren veriler ve gelecekte daha da büyüyeceğine ilişkin tahminler karşısında, Türk müteşebbislerinin dünya pazarlarında rekabete girebilmeleri için bu yasanın ne kadar önemli bir yere sahip olduğu tartışılmazdır.
Yasanın getirdiği en önemli yenilik 5. madde ile güvenli eletronik imza ile atılan imzanın elle atılan imza ile aynı hukuki sonucu doğurmasıdır. 22. madde ile Borçlar Kanunu’nun 14. maddesine ek yapılarak ve 23. madde ile de Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na 295/A maddesi eklenerek Borçlar Kanunu ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile uyum sağlanmıştır. HUMK’taki düzenlemeyle güvenli elektronik imza ile oluşturulmuş elektronik veriler senet hükmünde sayılmıştır.
Bu hukuki düzenlemelerden sonra artık iş sertifika hizmet sağlayıcısı olarak hizmet verecek firmnaların altyapı ve yetişmiş insan kaynaklarının güçlü olmasına ve iş hayatında elektronik imzanın kullanılmaya başlanması ve benimsenmesine kalmıştır. Çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkları şimdiden kestirmek mümkün görülmemektedir. Bu konuda mahkemelerin önüne gelecek uyuşmazlıklar ihtiyaçların ve eksikliklerin belirlenmesini sağlayacak ve belki de bu doğrultuda yasada değişikliklere gidilecektir.
Yazının devamını Bilişim Hukuk’unda 2004 ve 2005 – II bölümünde okuyabilirsiniz.