Hepimiz sürekli olarak ülkemizde ARGE’nin gelişmesi gerektiğini düşünüyor ve konuşuyoruz. Ülkemiz ne yazık ki bu konuda geçmişte pek fazla aktif olamadı. ARGE hep hükümetlerin gözünden kaçtı. Sermaye birikiminin düşük olduğu özel sektör ARGE yapamadı. Ancak büyük şirketlerimizde sınırlı oranda ARGE yapıldı.
Son yıllarda bu biraz değişti. 90’ların ortalarından itibaren Tübitak, Kosgeb, TTGV, TİDEB gibi kuruluşlar projelere sınırlı da olsa destek olmaya başladılar. Ancak Bilişim sektörü bugünlerde sıkıntılı. Çünkü 1 yıla yakın süredir desteklerin durumu ve geleceği soru işareti. Devlet kurumları arası anlaşmazlıklar maalesef sektörün zaten 3 kuruşluk olan desteğini iyice çıkmaz sokmuş durumda.
Şimdi konuyu özetleyelim;
30.06.2004’e kadar’ki durum:
Sanayicinin Ar-Ge faaliyetlerini proje esaslı olarak desteklemek ve böylece firmaların geliştirecekleri özgün ürün ve teknolojilerle rekabet edebilirlik düzeylerini, dolayısıyla ülkemizin rekabet edebilirlik düzeyini arttırmak amacıyla 1995 yılında Para Koordinasyon Kurulunun 98/10 sayılı tebliği ile (sonradan 98/16 olarak düzeltilmiştir) Ar-Ge destekleri başlatılmıştır. Tebliğde devlet adına, aktarılacak desteğin parasal boyutta yönetimi ve son kararı verecek onay kurumu Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Gn. Md.lüğü olarak belirlenmiştir.
TTGV ve TİDEB de değerlendirme, izleme yönlü yetkinliklerini kullanmak ve desteğe değer görülen projeleri belirlemek, destek alması DTM tarafından onaylanan projelerin de izlemesini yapmakla görevlendirilmişlerdir. Her iki kurum bu amaçla istihdam edilen personellerinin yanısıra her projeyi 3 bağımsız hakeme inceletmek ve bir bağımsız izleyiciye de izletmek yoluyla verilen desteklerin doğruluğunu titiz bir şekilde denetlemektedirler.
Tebliğin hazırlanışındaki yaklaşım;
- TTGV’nin firmalara proje esaslı ve borç olarak bir sermaye desteği vermesi,
- TİDEB’in de firmaların projeleri için kendilerinin yapmış oldukları harcamaları, –Ar-Ge yönünde teknik kazanımlarını da rapor etmeleri karşılığında– geriye dönük olarak hibe şeklinde vermesi
şeklindedir. Her iki durumda da verilen destek tutarı %50 oranındadır. TİDEB kanadında, şayet proje yine esaslarla belirlenmiş olan, BTYK tarafından belirlenen öncelikli teknoloji alanları içinde olma, KOBİ olma, üniversite vb. araştırma kurumları ile işbirliği yapma, doktoralı personel çalıştırma gibi artıları sağladığında, bu oran %60’a kadar çıkabilmektedir.
Tebliğin çıktığı 1995 yılından, 2004 yılı ortasına kadar 3 kurum arasındaki bu stratejik işbirliği olabildiğince verimli bir şekilde sürmüştür.
30.06.2004 Sonrası:
Ancak 2004 yılı ortasında Dış Ticaret Müsteşarlığı ile iki uygulayıcı kurum arasinda iletişim sorunları başgöstermiş ve sorunların çözümü için başlanılan ama bir türlü sonuca ulaşamayan görüşmeler, tebliğde ve uygulama esaslarında değişiklik talepleri süreci başlamıştır. Sürekli olarak, “kısa sürede çözülecek” diye yanıtlanan sorular bugün artık, “bilemiyoruz ne zaman olur” şekline dönüşmüştür.
Buradan sonra uygulayıcı iki kurumun sorunlarını ayrı ayrı tanımlamak uygun olacaktır. Keza, iki kurum da birbirleri ile özlenen ve istenen ideal bir iletişim, etkileşim konumunda maalesef değillerdir.
Yazının devamını Bilişim sektöründe ARGE DESTEKLERİ Tıkandı mı? – 2 başlığı altında okuyabilirsiniz.