Türkiye, bilişim alanında önemli mesafeler kaydetmek istiyor. Siyasi irade, sivil toplum kuruluşları bilgi toplumu yolunda çalışmaları hızlandırma çabası gösteriyor. En azından evinde bilgisayar olan herkes bu sektörden yararlanıyor, gelişmeleri takip ediyor. Bununla birlikte, bilişim konusunda faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri ve Interpro arasında yaşandığı son bilişim etkinlikleri sırasında ortaya çıkan kutuplaşma, henüz bir yerlere gelememiş olan sektörün, “gereksiz bölünmesi” sinyalleri veriyor.
Eylül ayında yıllardan bu yana düzenlenen Bilişim Kurultayı bu yıl ilk defa 2’ye bölündü ve Bilişim Kurultay’ı ve Bilişim Zirvesi adları altında düzenlenen iki ayrı etkinlik, bilişim camiasında yaşanan gerginliğin ayrılığa dönüştüğünü gösterdi. Tarafların görüşlerine başvurduğumuzda ayrılığın, elde edilen gelirin paylaşımı ve birbirinin etkinlik alanını ihlal etmek gerekçelerine dayandırıldığını, son 5-6 yıldan bu yana sürmekte olan gerginliğin bu yıl ayrılığa dönüştüğünü öğrendik.
Bilindiği gibi, Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) 20 yıldır düzenlediği Bilişim Kurultayı’nın paralelinde, 1992’den bu yana İnterpro’nun organizatörlüğünde bir fuar da gerçekleştiriliyor. Kurultay’a zaman içinde TBD’nin yanısıra, TBV, Tübisad gibi sektörün diğer sivil toplum örgütleri de içerik katmaya başladılar. Ancak bu olay kısa bir sürede, birliktelik yaratmak yerine, aynı konuda birden fazla etkinliğin yapılması şekline dönüştü. Ek olarak, İnterpro’nun Fuar nedeniyle TBD’ye ödemekle yükümlü olduğu parayı ödemediği iddiaları ve olayın mahkemelik olduğu gündeme geldi ve bu yıl Bilişim Etkinlikleri 2’ye bölündü. Olan ziyaretçilere oldu.
Bu sene, TBD 20.’sini düzenlediği Bilişim Kurultayı’nı; İnterpro ise TBV ve TÜBİSAD ile birlikte 1.“Bilişim Zirvesi”ni organize etti. Böylece bilişim camiası iki ayrı organizasyon arasında kaldı.
Bilişim camiasının önemli isimlerinden konuyla ilgili görüşlerini aldık. TBD Başkanı Rahmi Aktepe ve Interpro’nun da görüşlerini sorduk ancak gün içinde yetişmediği için okuduğunuz habere katamadık. TBV ve Tübisad görüşlerini de ileriki günlerde okuyucularımızla paylaşmayı umuyoruz.
KAMU-BİB BAŞKANI KÖRNES
Bilişim camiası duayenlerinden TBD KAMU-BİB Başkanı Abdullah Körnes, yaşanan ayrılığın masaya yatırılması gerektiğini ifade etti. Körnes sözlerine şöyle devam etti:
İnterpro, Bilişim Kurultayı’nın sahibi olmaya yöneldi. İnterpro, organizasyon firması, etkinliklerin hangi salonda yapılacağı, nasıl organize edileceği gibi faaliyetler ile ilgilenir. TBD, her zaman akademik içeriği hazırlamıştır. Yaklaşık 9-10 yıldır İnterpro ile çalışılmasına rağmen, geçen yıl ki açılışta neredeyse TBD’ye yer verilmedi. Kurultay TBD’nindir. Bu kurultaydan elde edilen, stand ya da diğer gelirlerden TBD’ye pay verilir. İnterpro, yasal boşluklardan yararlanarak geçen yıl TBD’ye ödemesi gereken payı vermedi. Bu konu şu anda mahkeme aşamasındadır.
Bu yılki Bilişim Kurultayı’na katılımın çok iyi olduğunu söylemek doğru değil. Ancak katılımın azlığını, sadece bu ayrılığa bağlamakta doğru değil. Elbette bu ayrılığın payı olmuştur. TBD Kurultayı’nın katılımcıları çoğunlukla kamu ağırlıklı kişilerden oluşur. Bu yıl kamudan katılımın az olmasının nedeni, katılımcıların izin alamaması oldu. Buna rağmen Bilişim Kurultayı yaklaşık 3 bin 500 kişiyi ağırlamıştır.
İki ayrı organizasyon ile bilişim etkinliği düzenlenmesi, bunun sektörde yaratacağı olumsuz etkiyi elbette masaya yatıracağız. Gelinen noktayı ve bundan sonra ne yapılacağı konusunda değerlendirmelerde bulunacağız. Bilişim Kurultayı’nın zamanı konusunda bir değişiklik de gündeme gelebilir diye düşünüyorum.
Bilindiği gibi Körnes, Kamu Sektöründeki Bilgi İşlem Birimlerinin oluşturduğu ve e-Devlet yolunda önemli çalışmaları olan bir grubun başkanlığını yürütüyor.
“AMAÇ KAMUSAL YARARI GÖZETMEK OLMALI”
Bilişim camiasının önemli akademisyenlerinden birisi de konuyla ilgili olarak, tarafların birlikteliklerinde olumlu yaklaşım içinde olunması gerektiğini söyledi. Polemiğe neden olmamak için isminin açıklanmasını istemeyen Akademisyen görüşlerini şöyle ifade etti:
“Taraflar, birlikteliklerinde olumlu yaklaşım içinde olmalıydılar. Birliktelik çok zor sağlanan bir olay. Taraflar, konuyu kendi yönlerine ağırlık kazandırarak yorumluyorlar. Bu daha sonra çekişmeye doğru gelişti ve bugünkü duruma geldi.
Bu işin kamusal yararının atlanmaması, kısa dönem karlılığa bakılmaması gerekir. Doğru bakılmazsa sektörün büyümesi mümkün görünmüyor.”
KATILIM NE OLDU?
Bizim de gözlemimiz etkinlikler sırasında, katılımcıların zorluk çektiği, aynı saatte olan etkinliklere katılamadıkları ya da mesafe nedeniyle katılmak istemedikleri yönündeydi.
Öte yandan, ayrılıkların içyüzünü bilerek etkinliklere katılmaktan kaçınan da pek çok katılımcı oldu. Böyle olunca da sayısal olarak istenen rakamlara ulaşılamadı. Çoğu toplantı 3-30 kişiyle gerçekleştirildi. Anlayacağınız bu yıl bilişim etkinliklerinin suyu çıktı. Sektör mutsuz. Önümüzdeki dönem bu kavganın ve ayrılık rüzgarının sona ereceğini umut etmek istiyoruz. Çünkü sektörümüz bu ayrılıkları kaldıramayacak kadar hassas henüz.