Adınız Onur veya Şehrazat olsun ve diyelim bundan on-on beş yıl kadar sonra yolunuz Latin Amerika’da bir ülkeye düşsün. Genç bir kadın veya erkekle tanıştığınızda size “benim adım da Onur / Şehrazat” diyebilir. Şaşırmayın! Çünkü Latin Amerika halkları “Binbir Gece” dizisinden o denli etkilenmişler ki çocuklarına bu dizideki karakterlerin adlarını veriyorlar. Söz konusu olan tek bir Türk dizisi ve onun karakterleri veya salt Latin Amerika da değil.
Türkiye yapımı TV dizilerinin 2018 yılı sonu itibarıyla 156 ülkeye ihraç edildiği, 500 milyon kişilik bir seyirci kitlesine ulaştığı, 350 milyon dolarlık ihracat değeriyle ABD’nin ardından dünya ikincisi olduğu ifade ediliyor. Ülkemizin bazı oyuncularının Türkiye’den daha çok yurtdışında ünlü olmasına neden olan; Türkiye kültürüne, doğal güzelliklerine ve en önemlisi hikaye anlatıcılığına gösterilen bu inanılması güç ilginin sebepleri neler?
Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi proje yayını SineBlog.org’un geçen sonbahardan başlayarak Türk dizileri ile ilgili dünyanın çeşitli ülkelerinden TV gazetecileri, akademisyenler ve televizyon kanalı yetkilileriyle yaptığı söyleşiler izleyicilerin coğrafyasına, kültür, sosyal sınıf, dil ve inancına bağlı olarak çok karmaşık etkenler ortaya koyuyor. Oyuncuların fizyolojik benzerliği (Latin Amerika ağırlıklı olmak üzere), kafa karıştırmayan basit öyküler, iyi ve kötünün belirginliği, iffetli aşk hikayeleri arayan muhafazakar seyirci kitlesinin sanılandan çok daha yoğun ve evrensel olması bir çırpıda sayılabilecek etkenlerden bazıları.
Etkenler ne kadar derinleştirilebilirse derinleştirilsin son tahlilde dünyanın hemen tüm ülkelerine ulaşan, yurttaşı olduğu ülkenin TV kanallarında yayınlanmasa bile “malum mecralardan” takip edenleri de kattığımızda yarım milyarın çok üzerindeki kitlede hayranlık uyandıran müthiş bir fenomenle karşı karşıyayız.
Öte yandan ve ne yazık ki Türkiye’nin bu dizilerin sunduğu kültürel diplomasi olanaklarını değerlendiremediği de ortada. Turist sayısındaki artış veya daha dar kapsamlı olarak “mobilya ve takı ihracatına katkı”sıyla ölçülmeye çalışılan dizi ihracatı, uluslararası kültürel etkileşim yönüyle de analiz edilmeye ve daha iyisi yararlanılmaya ihtiyaç duyuyor.
Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi lisans öğrencilerinin başlattığı “Bir Şey Daha” projesi Türkiye dizilerinin yabancı hayranlarına ulaştı. Dünyanın 51 ülkesinden hayranlara sosyal medya araçlarını kullanarak çeşitli sorular yöneltti. “Kültürel diplomasi” olmuyorsa da bir “yurttaş diplomasisi”nin zemini sorgulandı.
Projenin ilk ayağı Romanya’dan başladı. Kısmi bir ortak tarih, yakın coğrafya, dil ve kültürde benzerlik, güçlü ticari ilişkiler (ayrıca dizi sektöründe Kanal D Romanya’nın varlığı), etnik etkileşimin hala sürmesi gibi özellikleriyle Romanya ve seyircisinin Türkiye yapımı TV dizileriyle hangi biçimlerde etkileşim kurduğunu anlamak için anket öncesi araştırma ve soruşturmalar yapıldı.
Aynı süreçte Rumen izleyicilerin sosyal medyada Türkiye yapımı TV dizilerini konu edinen hayran sayfa ve grupları oluşturdukları tespit edildi. Kültüralist bir “yurttaş diplomasisi” projesine zemin oluşturması için toplam üye sayıları 100 bini aşan hayran gruplarına bireysel olarak üye olundu. Türkiye TV dizilerine sosyal medya grupları kuracak veya üye olacak düzeyde hayran olanların Türkiye kültürüne en yakın ve etkileşime en açık kitle olacağı kabulüyle grup paylaşımları incelendi. Üye ve sürekli paylaşımcıların ağırlıklı olarak kadınlardan oluştuğu ve paylaşımların yoğunlukla dizi oyuncuları ve magazin temalı olduğu gözlendi.
Demografik soruların yanında, diziler temel alınarak Türkiye tarihi, kültürü, gelenekleri, mutfağı, müziği, edebiyatı, siyaseti, güncel gündemi üzerine seçmeli ve açık uçlu sorular hazırlandı. Gözlemi derinleştirmek amacıyla hazırlanan anket tipi sorularda Türkiye dizilerini izlemeden önceki ve sonraki Türkiye ve Türkiye kültürü hakkında fikirleri de açık uçlu olarak yer aldı. Rıza metninin yer aldığı ve verilerin anonimleştirildiği çevrimiçi anketin linki hayran gruplarında paylaşıldı.
100’den fazla yanıta ulaşılan ankete çok büyük oranda kadınlar yanıt verirken bunların yaklaşık % 80’i 36 ve üzeri yaş olduklarını belirttiler. Mesleki olarak yoğunluk % 20 ile emekliler olurken doktordan mühendise, iş kadınından ev kadınına çok çeşitli bir dağılım elde edildi. Katılımcıların % 70 üzerinde evli ve kentte yaşayan; yaklaşık yarısı lise ve yine yarısına yakını da üniversite mezunu oldukları ortaya çıktı. Yanıt verenlerin hemen tamamı Türkiye ile hiçbir etnik bağlarının bulunmadığını kaydettiler.
Ankete başlarken Romanya’daki Türk dizisi hayranlarına yönelik belirli varsayımlarımız vardı. Kadınların ağırlıkta olduğunu düşünmüştük, sonuçlar o yönde çıktı. Fakat bu kitlenin orta-alt eğitim düzeyinde, orta-üst yaş aralığında ve büyük çoğunlukla kırsal kesimde yaşayan ev kadınlarından oluştuğu yönündeki hipotezimiz çöktü. Rumen kadın hayranlar gayet eğitimli, meslek sahibi, kentli ve en dikkat çekeni ise hemen her yaştan olmaları.
Romanya’da yayınlanan Türkiye yapımı dizilerin Türkiye kültür ve geleneklerine yönelik merak uyandırdığı, bilgilendirme işlevi gördüğü; Rumen hayranların Türklerle ilgili çok olumlu kanaatlere sahip oldukları; tarihsel bir kesintiyle unutulan kültürel benzerliklerin Türkiye dizileriyle yeniden fark edilebildiği ve “yurttaş diplomasisi” için uygun sosyo-psikolojik zeminin var olduğu ortaya çıktı. Bu yönde yürütülecek bir projenin mutfak, müzik, gelenekler, tarih, edebiyat ve turizm gibi konu başlıklarını öne çıkarmasının anlamlı sonuçlar elde edilmesine olanak sağlayacağı anlaşıldı.
Romanya’dan alınan yanıtların analizi ve elde edilen sonuçlar 2020 yılı Ekim veya Kasım ayında gerçekleşecek 3. Çukurova Genç İletişimciler Kongresi’nde detaylı biçimde sunulacak.
“Bir Şey Daha” Romanya ve diğer 50 ülkeden elde ettiği verilerin analiziyle bir yurttaş diplomasisi planlayacak. Yine sosyal medya hayran grupları üzerinden ulaşacağı yabancı seyircilere Türkiye’nin kültürel değerlerini temel alan paylaşımlar yapacak. Öğrencilerin sahip olabileceği olanakları sonuna kadar kullanarak görsel ağırlıklı ve zengin içerikler sunacak. Tepkileri ölçecek, sonuçlar çıkaracak, içeriklerini gözden geçirecek ve yabancı hayranlara izledikleri Türkiye dizilerine ek olarak “bir şey daha” sunmaya çabalayacak.
21. yüzyılda diplomasi büyük bir dönüşüm içine girdi. Yalnızca Dışişleri örgütlenmesinin veya diğer caydırıcı unsurların değil, bunların yanında karşılıklı anlayışı hedefleyen, kültürel temelli, yurttaşlardan yurttaşlara iletişimi temel alan, uzun vadeli ama kalıcı bir diplomasi anlayışı çağımızın bir gereği. “Bir Şey Daha” projesini yürüten Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi lisans öğrencileri yurttaşlık bilinciyle ve “üzerlerine vazife edinerek”, işte bu diplomasi anlayışının bir örneğini, “yurtdışında Türk dizileri ekseninde” ülkemizde de oluşturmak istiyorlar.