Kısaca GAFA diye adlandırılan teknoloji devleri Google, Amazon, Facebook ve Apple, yeni teknolojileri ve ellerindeki inanılmaz büyüklükteki veriyi de kullanarak geleneksel finansal servisleri altüst ediyor ve yeniden yapılanmaya zorluyorlar. Aylık kullanıcı sayıları 6,2 milyarı bulan Facebook, Whatsapp, Messenger ve İnstagram’ın sahibi olan Mark Zuckerberg ve ortaklarının bu platformlarda üretilen veriden birçok önemli sonuca da ulaşmalarının mümkün olduğu görülebilir. 100 Petabyte (100 x 1000 Terabyte) veriye sahip olan bu kurumların veriyi nasıl işlediği ve nasıl sonuçlar ürettiği ve bu sonuçları nasıl kullandığını ise tam olarak hayal bile edemiyoruz. Tek hissettiğimiz, o sırada ilgilendiğimiz konularla ilgili bir sürü reklamın, hatta hoşlandığımız ürünlerin akıllı algoritmalarla sürekli önümüze çıkması. Bir de bazı ülkelerde seçimlerde kullanılan sahte haberlerle yapılan manipülasyonlar. (Örneğin: 2016 seçimlerinde Cambridge Analtytica firmasının Trump lehine Facebook kullanıcılarını yönlendirmesi skandalı)
Teknoloji devlerinin finansal servislerde öne çıktığı alanlardan birinin e-ticaret ödeme sistemleri olduğunu görüyoruz (136 milyar dolar). E-ticaret sitelerinden yapılan alışverişler kartlarla (kredi kartı, debit kart, sanal kart, ön ödemeli kart gibi), banka transferi, e-cüzdan, sanal para (bitcoin, etherium, ripple gibi) veya geleneksel direk ödeme yöntemleri ile yapılabiliyor. Bu servislerden en bilinenlerinden biri olan Paypal, Tesla’nın da kurucusu Elon Musk tarafından kurulmuş ve sonrasında satılmıştı.
Amazon’un finansal servislerine bakarsak:
Amazon Pay: Her ödemede tekrar tekrar kredi kartı numarası ve bilgisi girmek zorunda kalmaksızın Amazon güvencesiyle anlaşmalı farklı e-ticaret sitelerinden alışveriş kolaylığı sağlayan bir çeşit çevrimiçi(online) cüzdan gibi çalışıyor. 2016 sonunda 170 ülkede 33 milyon Amazon Pay müşterisine sahip olan Amazon’un müşteri sayısı her gün daha da artıyor.
Amazon Cash: Kredi kartı kullanmaksızın Amazon’da açılacak ön ödemeli hesap ile alışveriş yapmaya olanak sağlayan bir sistem. 2017 yılında kullanılmaya başlanan bu sistemde bankaların da arada olmadığını görebiliyoruz.
Amazon Lending: Amazon, satıcılar için geliştirdiği bu servisi ile bankaların yaptığı işe soyunup borç para veriyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemek amaçlı düşünülmüş olan bu platform 2011 yılında devreye girmiş ve 750.000 dolara kadar kredi verebiliyor. (1) Amazon bu güne kadar yaklaşık 5 milyar dolar borç para verdiğini söylüyor.
Amazon Protect: Amazon’un sigorta işine el attığı bu servis ise elektronik ürünlere çalınma ve üretim hatalarına karşı ekstra garanti getiriyor.
Amazon Allowance: Alışveriş yapması için birine hediye olarak para gönderilmesine olanak sağlayan bu sistem, bir kereliğine veya tekrarlanan bir periyodda ayarlanabiliyor. Daha çok çocuklar için planlanan bu serviste ebeveynler çocuklarına çevrimiçi alışveriş yapabilmeleri için öngördükleri miktarı kolayca gönderebiliyorlar.
Amazon kartları (Store Card, Prime Store Card, Prime Rewards, Visa Signature Card, Visa Credit Card, Reload): Çeşitli indirimler, geri ödemeler, hediyeler, anlaşmalı kurumlarda kolaylıklar sağlayan bu kartlar da çevrimiçi alışverişi özendirmek amaçlı üretilmişler.
Amazon’un finansal hizmetler konusundaki stratejisini kısaca temel stratejik hedefini desteklemek ve Amazon platformuna katılımı artırmak (alıcı ve satıcı) olarak tanımlayabiliriz. İleride karşımıza çıkabilecek olan Amazon Bankası’nın kullanacağı teknolojik servislerle geleneksel bankaları zorlayacağı muhakkak. 2018 yılında 232 milyar dolar net satış rakamıyla ki bunun çoğunu e-ticaret üzerinden yapıldığı düşünüldüğünde, elindeki gücün finansal pazarı da kökten etkileyebilecek yapıda olduğunu söyleyebiliriz. (2)
Facebook (2, 3 milyar), Whatsapp (1,6 milyar), Messenger (1,3 milyar) , İnstagram (1 milyar) toplamda 6,2 milyarlık kullanıcısı için e-ticaret platformları sunan Facebook grubunu, kullanıcı sayısı anlamında en büyük platform olarak düşünülebiliriz. Facebook grubu da finansal servislerde geleneksel alandan sıyrılıp yeni yıkıcı ve yeniden yapılandırıcı teknolojik ürünlerle zorluyor.
Facebook Libra: Facebook’un Blockchain tabanlı kendi sanal para birimi Libra, 18 Haziran’da Zuckerberg tarafından tanıtılmıştı. 2020 yılında kullanılmaya başlanması beklenen bu sanal para ile Facebook kullanıcıları çok daha kolay ve bankasız bir alışverişi deneyimleyebilecekler. (3) Facebook üzerinden dünyanın her yerine kolayca para gönderilebilecek. Tam anlamıyla dağıtık olmayan (decentralized) bu yapıda transfer doğrulama sadece belirli kullanıcılar tarafından yapılabilecek ve belirli miktarda bir parayı da garanti olarak rezerve edecek.
Apple Pay, Apple cihazlar üzerinden (ipad, iphone, Apple Watch, Mac gibi) kolayca ödeme yapmayı sağlayan bir sistem. Aynı sistem üzerinden para transferi de yapılabiliyor. Bugün dünyada yaklaşık 400 milyon Apple Pay kullanıcısı var.
Apple Card, hem sanal hem de gerçek bir kredi kartı gibi kullanılabiliyor. Goldman Sachs, Mastercard ve Apple işbirliğiyle hayata geçen Apple Card’ın üzerinde rakam bulunmuyor. Yüz izi (FaceID) veya parmak izi ile güvenlik sağlanıyor. Son derece sade bir tasarım ile titanyum bir zemin üzerinde sadece isim ve Apple logosunu içeriyor. (4) Her yapılan işlemden %2 kazanılıyor. Yaptığınız işlemleri anında takip edebiliyorsunuz, işlemin gerçekleştiği yeri harita üzerinde görebiliyorsunuz.
Google Pay Hindistan’da mobil ödemelerde %33 ile en büyük paya sahip. Google Pay kullanabilmek için öncelikle Google’da bir hesap açıp oraya kredi kartı bilgilerini girmek gerekiyor. Sonrasında ise tekrar tekrar kredi kartı bilgisi girmeden alışveriş yapılabiliyor.
Özetle teknoloji devlerinin ilk etapta girdiği finansal alanlara baktığımızda ödemeler, para transferleri, borç para verme/kredi ve sigorta olduğunu görüyoruz. Üstelik mekândan bağımsız, güvenli, kolay hizmetler sunuyorlar. Bu servisler yaygınlaştıkça tüm yapılan işlemlere dair önemli büyüklükte bir veriyi de (dünyanın her yerinden, her türlü segmentten, her tür insan) ellerinde tutabilecekler. Yapay zekâ, büyük veri analitiği gibi yöntemlerle bulacakları algoritmalarla üretebilecekleri modeller ise gelecekteki harcamalarımızı yönlendirebilmek için onlara fırsat yaratacak. Bu arada geleneksel finans alanında çalışan kurumların(bankalar v.b.) da bu değişen dünya düzenine ayak uydurabilmek ve hayatta kalabilmek için yeni teknolojileri kullanan inovatif ürün ve servisleri çalışıyor olmaları gerekecek. Esasen oluşacak bu rekabet sonrası, teknoloji ile daha kolay, güvenli ve kullanıcı dostu bir ortam gelişmesinin de önü açılabilir.
Facebook ve Finansal servisler:
[1] Amazon Lending business loans review
[2] Amazon – Statistics & Facts
[3] Facebook has finally unveiled Libra, its digital currency