Bugün internette en çok tartışılan konulardan birisi, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Türkiye’de faaliyet gösteren kripto para borsalarına bir tebligat gönderdiği şeklinde. İstenen bilgiler arasında TC kimlik numarası, unvan, cüzdandaki tutarın TL cinsinden değerine kadar bilgiler yer alıyor. İstenen bilgilerin şöyle olduğu kaydediliyor :
- Kullanıcı ID (Sanal Para Cüzdan Numarası): Sistemde tanımlı tekil kullanıcı hesap numarası
- Kullanıcı Türü: Bireysel/Tüzel/SVHS’nin kendi kullanıcı hesabı
- Kullanıcı kimlik türü (TCKN, VKN, Yabancı Kimlik No, Pasaport No)
- Kullanıcı kimlik no: İşlemi gerçekleştiren kullanıcının kullanıcı türü belgesine göre kimlik numarasıdır.
- Kullanıcı Unvan: Gerçek kişiler için ad soyad bilgisi, tüzel kişiler için unvan bilgisidir.
- Kullanıcı kayıt zamanı: SVHS kullanıcısının sisteme eklendiği zamanını gösterir.
- Stok tarihi: YYYY-AA-GG biçiminde stok gününü belirtir.
- Stok varlık miktarı: Varlık biriminin miktarını belirtir.
- Stok varlık kuru: Varlık biriminin TL cinsinden kur değeri
Vergi mi, Nasıl Alacak?
Bu bilgilerin istendiği duyulduğu anda, sosyal medyada yoğun tartışmalar başladı. En çok konuşulan konular, kripto para alışverişine vergi geleceği, verginin neye göre geleceği (emtia mı, para mı), yerli borsalardaki yatırımcının yurtdışına kaçabileceği, buradaki paranın takibinin zor olduğu ya da tersine kripto para borsalarının düzenlenmesinin iyi bir şey olduğu gibi çeşitli boyutlardaydı.
Arkasından Hazine ve Maliye Bakanlığı haberin üstüne koyduğumuz açıklamayı yayınladı. Açıklamada özetle, Mali Suçları Araştırma Kurulu (yani kara para aklama) konusunda çalışıldığı ve bu kapsamda kripto para borsalarından bilgi istenebileceği şeklinde.
Bu açıklama, tartışmaları “kara para aklama çerçevesinde isteniyor herhalde” şekline dönüştürdü. Özellikle çok uluslu operasyonlar açısından da bu tür bilgiler gerekli oluyor olabilir.
Biz konuyu, isimsiz kalmak şartıyla açıklama veren kripto para uzmanına “bu tür bir gelişme nasıl değerlendirilmelidir” diye sorduk. Şöyle cevapladı :
“Türkiye, açık fikirli duruşu ve bankacılık sisteminin gelişmiş olması sayesinde kripto para piyasalarının gelişmesini sağladı. Bence bu çok önemli bir liderlikti. Şimdi sıra bir sonraki aşamaya geliyor, düzenlemek gerekli ki pazar daha da büyüyerek ilerlesin, gri alanlar ortadan kalksın. Sadece kripto para borsaları değil, merkezi olmayan finans uygulamaları (DeFi), kripto para alım satımına imkan veren her türlü platform düzenlenmeli. Avrupa’da benzer örnekler var.
Asgari düzeyde olması gereken ekip, risk, uyum vb departmanlar, güvenlik gereklilikleri gibi kurallar tanımlanarak kripto para üreten, alım satımına aracılık eden, saklama hizmeti veren kurumların düzenlenmesi çok daha sağlıklı bir büyüme sağlayacaktır.
Tabii ki düzenlemelerin sonunda bir vergi gelmesi de doğal bir sonuç olacaktır. Hisse senedi vb piyasalarda olduğu gibi, elde edilen kardan %10 stopaj kesintisi yapmak bence oldukça adil ve yatırımcıların dert etmeden ödeyecekleri bir meblağ olacağını düşünüyorum.
Burada önemli bir nokta, yurtdışında yerleşik borsalar bu stopaj’ı müşterilerinden kesip ödemezlerse ya da Türkiye’de ofislerini açmazlarsa devletin yaptırım da uygulaması gerekir. Türkiye’de yerleşik olmak global rekabette hiçbir şekilde dez avantaj yaratmamalı…”
Dijital Para Yasası
Diğer yandan bugün konuşulan diğer bir konu da; “Dijital Para Yasası geliyor” şeklinde. Kripto para sistemindeki yükselişler sonrasında Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca, kripto paralarla ilgili dünya genelinde oluşan kaygıların paylaşıldığı, gelişmelerin yakından takip edildiği açıklanmıştı. Bakanlıktan 1 Mart’ta yapılan yazılı açıklamada şunlar belirtilmişti :
“Kripto paralarla ilgili dünya genelinde oluşan kaygıları biz de paylaşıyoruz. Konuya ilişkin gelişmeler ve ülkemizdeki durum, Bakanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir. Bu çerçevede Bakan Yardımcımız başkanlığında; Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu ve ilgili diğer kurumlarla işbirliği halinde çalışmalar yürütülmektedir”