Gerçi Hewlett’in hala bir üst mahkemeye başvurma şansı var. Ama salı günü karardan hemen sonra, bir sonraki adımını atmadan önce kararı dikkatle inceleyeceğini belirtti.
Hewlett “Karara rağmen, Hp ile ilişkim bitiyor değil. William ve Flora Hewlett Vakfı Yönetim Kurulu ve William R. Hewlett Revocable Trust Üyesi olarak 2 ana hissedar grubunu temsil ediyorum. Bu nedenle şirketin performansını ve hissedarların yararına çalışıp çalışmadıklarını devamlı takip ediyor olacağım” dedi.
19 Mart oylaması HP’nin başarılı olduğu iddiası ile kapanmıştı. Daha sonra bağımsız bir audit firması da sonucu onaylamıştı. Oylamada IVS Associates tarafından yapılan açıklamaya göre 45 milyon hisse farkı ile birleşme lehine ağırlık görülüyordu.
Hewlett’in açtığı dava HP’nin Deutsche Bank’ın Deutsche Asset Management kolunun 20 milyon adet ve % 1,3 olan oylarını etkilediği iddiası üzerine kurulmuştu. Çünkü vekalet savaşının bitmekte olduğu günlerde bu banka tarafından HP’ye açılan 4 milyar $’lık bir kredi hazırlığı olduğu anlaşılmıştı.
Hewlett, HP’nin Deutsche Bank’ı tehdit ettiğini de ileri sürmüştü. Ayrıca HP’nin birleşmenin getireceği büyük finansal düşmeyi gösteren raporları sakladığını da iddia ediyordu.
Hakim Chandler, ileri sürülen iddiaların ispatlanamadığını bu nedenle HP lehine karar verdiğini söyledi.