Yapılan araştırmalar, donanım sektöründe hızlı artış kaydeden hacmin taklit ara mamul dolaşımını da benzer ölçüde artırdığını gösteriyor. Bunun son örneği, yarı iletken ve mikro işlemci piyasasında yaşanıyor. Yarı iletken pazarını takip eden IHS iSuppli isimli firmanın analizine (1) göre taklit ürün dolaşımı 2009 yılından bu yana 3 kat arttı. Gözlemciler, bahsi geçen parçaların askeri ekipman, otomobil ve hastanelerde de kullanıldığına dikkat çekerek bunun ölümcül sonuçlara neden olabileceğini ifade ediyor.
IHS iSuppli’nin raporuna göre geçtiğimiz yıl içerisinde 1363 taklit ürün rapor edildi. Havacılık ve savunma endüstrilerinin büyük ölçüde kullandıkları tahmin edilen taklit ürünlerin piyasaya verdiği maddi zararın yılda 169 milyar doları bulduğu ifade ediliyor. En çok takliti üretilen parçalar arasında sayılan analog tümleşik devreler, daha çok kablosuz ağ erişim üniteleri ile TV ve bilgisayarlarda kullanılıyor.
Gözlemciler, taklit parçaların, daha çok çip fabrikalarının bir üretim hatası dolayısıyla ıskartaya çıkarttıkları parçalara benzediğini ifade ediyor. Yarı iletken üretiminde, defo nedeniyle meydana gelen kayıpların büyük olduğuna dikkat çeken gözlemciler, bunun iletkenlerin kullanım ömürleri boyunca güvenilir olma zorunluluğundan kaynaklandığını özellikle belirtiyorlar. Bu nedenle taklit parçaların örneğin uçaklarda kullanımının parçanın kendisinden beklenen fonksiyonu icra etmemesi halinde tüm mürettebat ve yolcular için hayati bir risk oluşturabileceği kaydediliyor.
Başkan Obama, geçtiğimiz yıl sonunda imzaladığı bir yasayla Amerikan Savunma Bakanlığı’nın elektronik parçalar ihtiva eden donanım alımlarında çok daha katı kurallar uygulayabilmesine imkan kazandırmıştı. Buna göre; tedarikçiler, sattıkları ürünlerinde ortaya çıkacak taklit parçalardan sorumlu olacaklar ve donanımlarında sadece “güvenilir” markaların parçalarını kullanabilecekler.
Taklit ürünlerin otomotivden havacılığa, nükleerden tıbba kadar oldukça geniş bir alanda kendisine yer bulabildiğini ifade eden IHS iSuppli Sözcüsü Rory King, bu nedenle devletlerin donanım üreticilerini mercek altına aldığını ve gelecekte çok daha katı bir regülasyonun söz konusu olabileceğini değerlendiriyor.
(1)Etiketler: Haber