Türkçe’ye İlk Dijital Para Arzı şeklinde çevrilebilecek Initial Coin Offering (“ICO”), hem kurumsallaşmış şirketlerin, hem de start-upların yatırım alabilmesine olanak sağlayan ve git gide popülerleşen bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan araştırmalara göre, 2017’in 2. çeyreğinde ICO’lar üzerinden 800 milyon ABD Doları yatırım sağlandığı görülmektedir [1]. Bu kapsamda şirketlerin, geleneksel halka arz (“Initial Public Offering”) yerine ICO’ları tercih etmesinde birtakım sebepler bulunmaktadır.
ICO’nun Geleneksel Halka Arzdan Farkı
ICO süreci, internet üzerinden işletilmesi ve blok zinciri teknolojisinin kullanılması sayesinde arzın herkese ulaşmasını sağlamaktadır. Böylece şirketler çok daha fazla yatırımcıya ulaşabilmektedir. Sözgelimi Türkiye’de kurulan bir start-up şirketi ABD, AB ülkeleri ve diğer ülkelerdeki yatırımcılardan kolayca yatırım toplayabilme fırsatı bulabilmekteyken, bu süreçte şirketler yatırım almak için sermaye paylarını yatırımcıya devretmek zorunda kalmamaktadır.
Bunun dışında geleneksel finansman süreçlerinin pek çok regülasyona tabi olması sebebiyle bürokratik işlemler zaman alabilmektedir. Buna karşılık ICO’da, karşılıklı menfaatlerin ispatı ve uygulanması şeffaf, takip edilebilir ve kesin olarak blok zinciri teknolojisinin sayesinde yapılabilmektedir. Bu sayede bürokratik işlemler oldukça azalmakta ve süreç taraflar için daha çekici kılınmaktadır.
ICO Sürecinin İşleyişi
ICO, start-up şirketlerin kripto para birimleri üzerinden sermaye edinmesini sağlayan alternatif bir kitlesel fonlama aracıdır. Bu süreçte start-up şirketleri paraya dönüşebilir coin veya token (yazının devamında “token” olarak ifade edilecektir) yaratmakta ve tokenlarını Bitcoin veya Ether veyahut ABD Doları gibi itibari para karşılığında yatırımcılara satmaktadır. Bu alışveriş blok zinciri teknolojisi içeren akıllı sözleşmeler ile gerçekleşmektedir.
ICO’ların genellikle iki ana amaçla kullanıldığı görülmektedir:
- Yeni bir kripto para biriminin üretilmesi: Şirketler kendi kripto para birimini üretmek için yatırım alabilmektedir. Buna örnek olarak, Ethereum Temmuz 2014’te kripto para birimi üretimi projesi için ICO sürecini girmiştir. Bu kapsamda, Ethereum en başarılı ICO’larından birini gerçekleştirmiş ve 1,5 ayda 18,4 milyon ABD Doları toplamayı başarmıştır [2].
- Girişimcilerin projelerine finansman sağlaması: şirketler kendi projeleri için sermaye edinmek amacıyla da ICO sürecine girebilmektedir. Proje finansmanı örneği olarak, pazar tahminleri yürüten merkezsizleştirilmiş bir platform olan Augur Projesi üç günde 2,5 milyon ABD Doları elde etmiştir [3].
Şirketler, yatırım elde edebilmek için yatırımcılara birtakım avantaj ve ayrıcalıklar vadetmektedir. Sözgelimi, şirketler, yeni bir kripto para birimin üretilmesi için ilk gelen yatırımcılara belli bir indirim uygulamaktadır. Aynı şekilde şirketler, projelerine finansman sağlamak amacıyla yatırımcılara tokenlar satmaktadır. Yatırımcıların bunun karşılığında şirketin elde ettikleri karlar üzerinden pay almaktadır.
Şirketler, bu şekilde yatırımlar elde edebilmek amacıyla kendi projelerini ve ICO süreçlerini anlatan bir white paper hazırlamaktadır. Bu white paper’larda genellikle aşağıdaki bilgiler yer almaktadır:
- Kripto para veya start-up projesi hakkında bilgilendirme (Bu kısım özellikle yatırımcıları çekmek için oldukça önemlidir);
- Şirketin ihtiyacı olduğu sermaye ve buna yönelik çıkardığı token sayısı;
- Çıkarılan tokenların Bitcoin veya Ether üzerinden değeri (Örneğin, 200 token= 1 Ether,)
- Token-Bitcoin /Ether alışverişinde kullanılacak olan akıllı sözleşme kodu;
- Şirketin elde ettiği sermayenin yönetim planı (Örneğin, sermayenin yüzde 25’i x faaliyetleri için harcanacaktır),
- Yatırımcıların ne zaman ve ne şekilde tokenlarını paraya çevirebileceği bilgisi.
ICO’nun Hukuki Durumu
Günümüzde her ne kadar pek çok ICO yatırımı gerçekleşse de, bu süreci spesifik ele alan herhangi bir ulusal mevzuat henüz bulunmamaktadır. ICO süreçlerinde yüksek meblağların söz konusu olması ve kara para aklanma ihtimalinin olması, kanun koyucuları ICO sürecini bir an önce regüle etmeye itmektedir. ICO süreçlerinin ülkelerde yasal bir mevzuata tabi olması önem arz etmektedir. Aksi takdirde yatırımcılar, yaptıkları yatırımlarına ilişkin herhangi bir yasal güvenceye sahip olmayacaktır [4]. ICO’ların durumdan duruma göre farklı mevzuatlardan düzenlenebileceği düşünülmektedir.
Aşağıda ICO’ların hukuki durumlar ülkelere göre sıralanmıştır:
- ABD: ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (“SEC”) [5], ICO faaliyeti gerçekleştiren DAO isimli projeye hakkında 25 Temmuz 2018 tarihli soruşturma raporu hazırlamıştır [6]. Bu kapsamda ICO’daki tokenların bir para birimi veya menkul kıymet olup olmadığı tartışılmaktadır. SEC Başkanı Jay Clayton ICO’nun çoğu süreçte menkul kıymet olarak göründüğünü belirtmiştir [7]. Tokenların menkul kıymet olarak kabul edilmesi durumunda, ICO’ların SEC’e kayıtlı olması veya kayıttan muaf olması gerekmektedir. Bu kapsamda taraflar, ICO’ların tokenları ile yapılan işlemler ve yatırımcıların yatırdığı meblağ hakkında SEC’i bilgilendirmekle yükümlü olacaktır [8].
Avrupa Birliği: Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Kurumu [9] (“ESMA”), 13 Kasım 2017 tarihli açıklamasına göre [10], ICO süreçlerinin birbirinden farklı yasal düzenlemelere tabi olabileceğini belirtmiştir. Bu bildirimde ayrıca tüketicilere ICO’lara ilişkin birtakım uyarılarda bulunulmuştur. ICO’da yer alan tokenların birer menkul kıymet olarak kabul edilmesi halinde AB mevzuatındaki hükümler uygulanacaktır.
Fransa: Fransız Finansal Piyasa Kurumu (“AMF”), 26 Ekim 2017’de ICO hakkında bir müzakere raporu hazırlamış ve raporu [11] 22 Aralık 2017’ye kadar kamu görüşüne sunmuştur. Bu raporda ICO’nun tanımı ve açıklaması, sahip olduğu riskleri, Kurum’un yetkili olduğu mevzuata tabi olup olmadığı bilgileri içermektedir.
Almanya Federal Finansal Denetleme Kurumu’na (“BaFin”) göre, kripto para birimleri hesap birimleridir. Alman Kanunları uyarınca da hesap birimleri finansal araç olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda BaFin, mevcut düzenlemelerin ICO süreçlerine uygulanabilirliğini denetleyecektir.
İngiltere: Finansal Yürütme Kurumu (“FCA”), 12 Eylül 2017 tarihinde ICO’lar hakkında tüketicileri uyaran resmi bir açıklama yayınlamıştır [12]. FCA’ya göre, çoğu ICO türü yürürlükteki mevzuatın kapsamı dışında kalmakta; ancak zaten somut duruma göre analiz yapılması gerekmektedir.
Japonya: Japonya Finansal Hizmetler Kurumu (“JSA”), 27 Ekim 2017 tarihinde ICO’lara ilişkin yaptığı resmi açıklamada [13] tüketicileri riskler konusunda uyarmakta ve token satışlarına ilişkin yürürlükte olan kanunların nasıl uygulanabileceğini anlatmaktadır.
.
Çin: ICO süreci Çin’de tamamen yasaklanmıştır. Ancak bu yasağın, Çin hükümetinin konuya ilişkin bir mevzuat yayınlamasıyla kalkabileceği konuşulmaktadır [14].
Türkiye: Bu gelişmelere karşın, ülkemizde konuya ilişkin Sermaye Piyasası Kurumunca yapılan bir açıklama henüz bulunmamaktadır. ICO sürecinin start-up ekosistemi için ne kadar önem kazandığı düşünüldüğünde, yakın zamanda ülkemizde buna ilişkin bir çalışmanın başlatılması beklenmektedir.
@BurcakUnsal
http://www.unsalgunduz.av.tr/tr/
[1] ICO funding hit a record $800 million in Q2 2017
[3] Tezos’ $232 Million ICO May Just Be The Beginning
[4] ESMA highlights ICO risks for investors and firms
[5] U.S. Securities and Exchange Commission
[7] EU Regulator Follows U.S. SEC With Stark ‘ICO Risk’ Warnings
[8] Statement on Cryptocurrencies and Initial Coin Offerings
[9] The European Securities and Markets Authority
[11] AMF public consultation on Initial Coin Offerings (ICOs)
[13] Initial Coin Offerings (ICOs) – User and business operator warning about the risks of ICOs –
[14] CHINESE OFFICIAL: NEW REGULATIONS FOR 2018 MAY END ICO BAN