İnternette dedikoduyu gerçek haberden ayırmak için Twitter ve diğer sosyal ağlardaki yanlış mesajların düzeltilmesini sağlayan bir sisteme ihtiyacımız bulunuyor. İki hafta önce Boston Maratonunda düzenlenen bombalı saldırının ardından Twitter’ı asılsız dedikodular sardı. Twitter “bombaları yerleştiren saldırganlar öldürüldü” derken polis suçluları aramaya devam ediyordu.
Ancak en kötüsü Hint asıllı Sunil Tripathi’nin, Salah Barhoun ile birlikte Twitter ve Reddit forumlarındaki gerçeği yansıtmayan söylentiler yüzünden Boston’daki bombalama olayının failleri olarak suçlanmasıydı: Brown Üniversitesi öğrencisi Tripathi 15 Mart 2013’ten beri kayıptı ve bunalımdaki Tripathi’nin ailesi oğullarının başına kötü bir şey gelmiş olmasından endişe ediyordu.
Oysa Twitter’da başlayan ve Reddit forumlarında süren tartışmalarda Tripathi’nin Boston saldırısını düzenlediği öne sürülüyordu. Reddit forum moderatörleri internette başlatılan haksız insan avından ötürü özür diledi ama sorumsuzca davranan sosyal medya kullanıcıları, Tripathi’nin bulunması için açılan Facebook sayfasına saldırarak öğrencinin ailesine yeterince zarar vermiş oldu.
Bu hazin öykü geçen hafta Tripathi’nin cesedinin bulunmasıyla sona erdi (Tripathi bir ihtimalle bunalımda olduğu için intihar etmişti). Öte yandan İkinci Dünya Savaşı’nda aralarında New York Üniversitesi’nden ünlü fizikçi Michio Kaku’nun ailesinin de bulunduğu 100 bin Japon asıllı Amerikalıyı risk unsuru oluşturdukları için toplama kamplarına yerleştiren Amerika’daki ırkçılık tartışmaları da tekrar alevlenmiş oldu.
ABD o zamanlar Japonların mallarına el koymuş, aileleri fakirliğe sürüklemiş ve 1942-46 arasında dikenli tellerin arkasına hapsetmişti. Şimdi ise Boston olayıyla ilgili olarak Hint asıllı bir Amerikalı internette haksız yere suçlanıyor ve sosyal medyada infaz ediliyordu. İşin kötüsü, bütün bu yanlış anlaşılmaya Twitter yol açtı. Twitter’da gönderilen tweetlerin düzeltilmesine izin veren bir özellik olsaydı bunlar yaşanmayacaktı.
İnternet özgürlüğü cadı avcılığı ve yargısız infaz anlamına gelmemeli
Sosyal medya geleneksel basının karşısında saygınlık kazanmak istiyorsa, Twitter kullanıcılarının önce dedikoduyu gerçek haberden ayırması gerekiyor. Twitter kullanıcıları kendi mesajları üzerinde yanlış haberleri önlemek için oto kontrol sahibi olmazsa, devletler de ulusal güvenlik gerekçesi ile Twitter’ı ve diğer sosyal ağları sansürlemeye başlayacaktır.
Sadece bu da değil. Facebook’un FBI talep ettiği zaman Facebook kullanıcılarının bütün bilgilerini güvenlik güçlerine verdiğini biliyoruz. Bu durumda sadece o kişi zanlı durumuna düşmüyor. Aynı zamanda Facebook kullanıcılarının arkadaş ve iş çevresi de potansiyel bir soruşturmada zan altında kalıyor. Sosyal medyadaki yanlış tweetlerin ABD’ye 136 milyar dolar kaybettirmesi gibi olaylar yalnızca internette sansürü değil, aynı zamanda kişilerin izinsiz takip edilmesini de teşvik ediyor. İnternetin özel hayatın ve kişilerin gizliliğini ihlal eden bir dijital istihbarat sistemine dönüşmesini engellemek için sosyal medyada pratik bir otokontrol sisteminin geliştirilmesi gerekiyor.
Twitter’da yanlış haberler nasıl yayılıyor?
Twitter sosyal medya iletişiminde markaların sesini en kısa sürede en çok sayıda kullanıcıya duyurması için ideal bir özelliğe sahip: Retweet sistemi.
Ancak retweet sistemi aynı zamanda internette asılsız dedikoduların yayılmasına son derece elverişli. Sizin de başınıza gelmiştir: Bir mesajı atmadan önce resim eklemeyi unutuyor veya imla hatası yapıyorsunuz. Tweeti düzeltme şansınız yok, tek şansınız silmek ve tekrar tweet atmak ama bu arada eski mesaj yüzlerce kişiye ulaşıyor.
Diyelim ki 600 takipçinize yanlış bir mesaj attınız. 5 takipçiniz de bu mesajı kendi takipçilerine retweet etti. 5 kişinin toplam 3000 takipçisi olsa, mesajınız potansiyel olarak 3000’den fazla kullanıcıya erişmiş demektir. Tabii Twitter’ı istenmeyen mesajlarla kirleten spam yazılımlarını (spambotlar) işin içine katınca durum kötüleşiyor.
Şimdi siz hatanızı anladınız ve mesajınızı düzeltmek istiyorsunuz. 600 takipçiniz BELKİ yeni mesajı görebilir. Ancak eski mesajınızı retweet eden 5 takipçi yenisini de paylaşmazsa, düzelttiğiniz tweet asla 3000 kişiye ulaşmayacaktır. Kısacası, bir gazetede bile tekzip yayınlatabilirken Twitter’da yanlış haberleri düzeltemiyoruz.
Kontrolsüz iletişim, iletişim değildir
Burada kontrolden kasıt interneti sansür etmek değil, haberin doğruluğunu garanti etmek. Benzer bir sistem Wikipedia’da yıllardır uygulanıyor, Wikipedia’daki makaleler editörler tarafından okunaklı, anlaşılır ve en önemlisi de doğru olması açısından sürekli denetleniyor. Yanlışlar düzeltiliyor. Maalesef Twitter buna müsaade etmiyor. Oysa kontrolsüz güç, güç değildir. Sosyal medyada etki yaratmak için kendi yarattığınız çığın altında kalırsanız kimseye faydanız dokunmaz. Peki, Twitter’da bunu düzeltmek için ne yapılabiliriz?
Twitter’a yanlış tweeti gönderdikten sonra düzeltmenizi sağlayan bir düğme ekleyebiliriz. Böylece bu tweetler zaman tünelinde “düzeltilmiş” olarak gösterilir. Örneğin favoriler sarı renkle, retweetler yeşil renkle işaretleniyorsa, düzeltilmiş tweetleri de turuncu renkle gösterebiliriz.
Yalnız Twitter’ın balık hafızalı olduğunu unutmamak lazım. Twitter’daki eski tweetler zaman tünelinde alta düşerek kısa sürede gözden kayboluyor. Bu yüzden yanlışı düzeltilen tweetlerin sanki yeni yayınlanmış gibi zaman tünelinde en üst sırada yer alması gerekiyor. Böylece görünürlük en üst düzeye çıkacaktır.
Bir de buna tweetini düzelten kişinin bütün takipçilerine “bu tweet düzeltildi” bildirimi göndermesini sağlayan bir özellik eklersek, Twitter haber kalitesini gazete seviyesine çekebiliriz. Sosyal medyanın anlık güncellenmesi, Twitter gibi sosyal ağların gazeteleri büyük farkla geride bırakmasını sağlar. Sosyal medya iletişimi yapan markaların yanlış haberleri düzeltme imkanına sahip olması ise Twitter’da kriz ve itibar yönetimini kolaylaştırır.
Tweetleri düzeltmeden kriz yönetimi yapmak zor
Önerdiğim bu sistem aslında Mart sonunda National Journal web sitesinde de tavsiye edildi. O zamanki sorun Boston Maratonu gibi bir bombalama olayı da değildi. Twitter’daki “Senin İçin Tweet Atayım” (Let Me Tweet That For You) uygulamasıydı.
Bu uygulamayı kullanırken Twitter’a kendi adınız yerine farklı bir kullanıcı adı ve mesaj giriyorsunuz. Ardından kurnaz uygulama, mesajınızı o kullanıcıdan gönderilmiş gibi yayınlıyor. Hatta tweete inandırıcılık kazandırmak için sahte retweet ve favori kayıtları da ekliyor. İlk bakışta zararsız bir uygulama ve arkadaşlarınıza 1 Nisan şakası yapmak için ideal ama tehlikenin farkında mısınız? Bir Twitter kullanıcısı bu uygulama ile Beyaz Saray bombalandı gibi bir haber yayınlarsa…
Kendi içimizden bir örnek verelim: Princeton Üniversitesi Bilgi Teknolojileri Politikaları Merkezinde öğretim görevlisi olan Zeynep Tüfekçi, Mart başında yeni Papa’nın Twitter hesabı olduğunu sandığı bir adres paylaştı. Ancak Twitter’daki bu kullanıcı adının sahte olduğu ortaya çıktı. Tüfekçi hatasını anlar anlamaz kendini düzeltti ama Twitter’da düzeltme özelliği bulunmadığı için, hatalı tweeti gören pek çok kullanıcının bundan haberi olmadı. Zeynep Tüfekçi bu sorunu aşmak üzere kendi blogunda bir yazı yazdı ve Twitter’ın düzeltilen tweetlerin üzerine kırmızı bir “HÜKÜMSÜZDÜR” ya da “DÜZELTİLDİ” damgası basmasını istedi.
- Kullanıcılar yanlış tweetleri favorilere ekler gibi etiketlesin.
- Düzeltilmiştir etiketleri renk koduyla gösterilsin.
- Düzeltilen tweetler zaman tünelinde yeni gönderilmiş gibi en üst sırada yer alsın.
Sosyal medyayı yalnızca Büyük Birader kötüye kullanmıyor
Reuters geçenlerde hackerlara bilgi sızdırdığı öne sürülen sosyal medya editörünü işten çıkardı. 26 yaşındaki Matthew Keys’in, Los Angeles Times web sitesinin kırılmasına sebep olan bilgileri Anonymous’a sızdırdığı düşünülüyor. Keys 2010 yılında da Tribune Co TV istasyonunun sunucularını ait bilgileri Anonymous’a sızdırdığı iddia ediliyor ve hakkında açılan dava sürüyor.
Keys’e göre bu olay Boston Maratonu saldırısı sonrasında meydana geldi. Bu bağlamda Keys’in polis tarafından “durdurma” emri almadan önce, “bir saldırganın sorgulandığı” gibi bilgileri sızdırarak Twitter’da kısa sürede 10 bin takipçi kazandığı belirtiliyor. Keys buna karşılık olarak Google CEO’su Larry Page’i alaya alan bir Twitter hesabı açmış olmasının da Reuters’da işinden çıkarılmasına neden olduğunu ekliyor.
Keys ister masum olsun ister suçlu; bu vaka bize interneti takip etmesini istemediğimiz Büyük Biraderin yanı sıra, interneti kişisel çıkarları için kötüye kullanan bireysel kullanıcılar, yani Küçük Biraderler olduğunu da gösteriyor. İnternetin izinsiz takibe veya sansüre uğramasını engellemek ve kişilerin anayasal özgürlükler kapsamına giren mahremiyet hakkını korumak için, sosyal ağlarda yanlışların düzeltilmesini sağlayan bir oto denetim mekanizması kullanmamız gerekiyor.
Twitter’da oto kontrol hem bireyler hem de kurumlar için faydalıdır. İnternet özgürlüğünün korunması markaların sosyal medyada kriz ve itibar yönetimi yapmasını kolaylaştıracak, şirketleri de yanlış anlaşılmaktan koruyacaktır.
Kaynak: Twitter Needs to Deal With Misinformation. Here’s How
Reuters, Boston Maraton Saldırısı Sonrasında Sosyal Medya Editörünü İşten Attı