Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi, 23 Kasım 2001 tarihinde Budapeşte’de, 26’sı üye Avrupa Ülkesi ile ABD, Japonya, Kanada ve Güney Afrika dahil, 30 ülke tarafından imzalandı. Otuz ülkenin şimdi sözleşmeyi, 30 Haziran 2003 tarihine kadar, kendi iç hukuklarına göre uyarlamaları gerekiyor. Sözleşme, Siber Suçlar hakkındaki ilk uluslararası belge olarak kabul ediliyor.
İnternet ve Hukuk Platformu (İvHP), Türkiye’nin henüz Siber Suç Sözleşmesini imzalamadığını, ancak yakın gelecekte, internetin yapısı gereği ülkemizi de etkileyeceğini belirtti. Bu noktadan hareketle de İvHP, küreselleşen dünyada uluslararası işbirliğini tesis eden ilk anlaşma olması nedeniyle, Siber Suç Sözleşmesini tercüme ederek, kamuoyunun dikkatine sundu.
İvHP tarafından sözleşme hakkında şu bilgiler verildi: “Yaklaşık iki yıldır süren komisyon, alt-komisyon çalışmaları ile bir çok taslak metnin ardından imzalanan Siber Suç Sözleşmesi çalışmalarına, maalesef Türkiye aktif olarak katılmadı. Sözleşme, ileride ortaya çıkabilecek olan suçları da kapsayabilmesi için protokollerle genişletilecek şekilde oluşturuldu. 11 Eylül saldırıları sonucunda internetten yollanan terörist mesajlar ve bu şifrelerin çözülmesi ile ilgili hükümlerin Sözleşmeye eklenmesi de gündeme geldi.”
Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi’nin Hedefleri:
İvHP, Sözleşmenin üç ana hedefi bulunduğuna dikkat çekerek, bu hedefleri şöyle sıraladı:
1) Yeni teknolojilerin kullanımı ile ilgili suçlara ait, ortak tanımların oluşturulması,
2) Soruşturma yöntemlerinin tanımlanması (veriyi saklama, trafik verisini arama, toplama ve el konulması ile iletişim yetkisi)
3) Uluslararası işbirliği için yöntemlerin tanımlanması.
Sözleşmede Tanımlanan Suçlar:
ABD Anti-Terör Yasası
Yine İvHP tarafından verilen bilgiye göre, Avrupa Siber Suç Sözleşmesi’nin yanı sıra, 11 Eylül terörist saldırıları sonrası ABD Federal Hükümeti tarafından hazırlanan Anti-Terör Yasası da, Türkiye’yi dolaylı olarak etkileyecek. 26 Ekim 2001 tarihinde Başkan Bush tarafından imzalanarak yürürlüğe giren yeni ABD anti-terör yasası, iletişimin izlenmesi, ele geçirilmesi ve siber suçların kovuşturulmasıyla ilgili hükümleri içeriyor.
İvHP, ABD anti-terör yasasının uygulanması için, saldırının ABD’de bulunan herhangi bir Network sisteminden geçmesinin yeterli olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Dünya İnternet trafiğinin yüzde 70’inin ABD networkleri üzerinden geçtiği dikkate alındığında, bu yasadan dolaylı olarak Türkiye de etkilenecek. Örneğin, Ankara’da yaşayan bir hacker, İstanbul’da bulunan bir bilgisayarı ya da sistemi çökerttiğinde, ya da herhangi bir “şüpheli eylem”de bulunduğunda, eğer bu eylem, ABD’de bulunan networklerden herhangi biri üzerinden data paketi olarak geçmişse, FBI işe karışabiliyor. Yasanın bu boyutu yakın bir zamanda geniş olarak kamuoyunda yankılanacak.”
İvHP, Türkiye’nin dışında gerçekleşen ancak yakın gelecekte Türkiye’yi de kapsayacak Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi ile ABD Anti-terör yasasının, Türk kamuoyunda, önemle üzerinde durulması ve tartışılması gerektiğini belirtti.
İvHP, bu alanda yapılması gerekenlerin başında, küreselleşen dünyada, Türkiye’nin gelişmeleri yakından izlemesinin, Türkiye’yi de ilgilendirecek yasal düzenlemelere etkin olarak katılmasının ve söz hakkını elde etmesi gerektiğinin de altını çizdi…
İ v H P Hakkında Bilgi:
İnternet ve Hukuk Platformu (İvHP), açık, bireysel ve kurumsal düzeyde geniş katılımlı, gönüllülük esası üzerinde temellenen bir sivil platformdur. RTÜK yasasının gündeme gelmesinin ardından, Haziran 2001 tarihinde, önceİinternet ortamında daha sonra turk-internet.com tarafından Ericsson Crea-World’de düzenlenen “İnternet ve Hukuk” panellerinde biraraya gelen hukukçular, bilişimciler, internet profesyonelleri, internet ve hukukla ilgili sivil toplum kuruluşları, İnternet Servis Sağlayıcıları, çeşitli özel sektör kuruluşları, internet kullanıcıları, iletişimciler, akademisyenler tarafından kurulmuş ve kısa sürede örgütlü yapıya sahip bir sivil platforma dönüşmüştür.
Temel faaliyet alanı ve kuruluş nedeni, gelişmeye açık internet ve sürdürülebilir kalkınma için İinternet ve hukuk arasında demokratik, uluslararası düzeyde tutarlı, ülke çıkarlarına uygun ve hukuk devleti ilkelerine bağlı, en doğru yasal ortamın oluşmasına katkıda bulunacak çalışmalar yapmaktır. Bu amaçla çeşitli çalışma grupları oluşturan İ v H P, düşünce ve çözüm üretimi ve yayımının yanı sıra, farklı kesimleri buluşturan tematik etkinlikler, toplantılar, atölye çalışmaları düzenlemektedir. İ v H P, özel sektörden sivil topluma, kullanıcılardan üreticilere, kamudan çalışanlara bir çok kesimin ortak çıkarları doğrultusunda güçbirliği oluşturmayı hedeflemektedir.
Daha fazla bilgi için: www.internetvehukuk.org
http://ivhp.blogspot.com
Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesinin İçerik Özeti:
Sözleşmede ele alınan konular dört ana bölüm (tanımlar, ulusal düzeyde alınacak önlemler, uluslararası işbirliği ve nihai hükümler) içerisinde ele alınmış olup telif hakları ihlalleri, bilgisayarlarla ilişkili sahtecilik fiilleri, çocuk pornografisi, ağ güvenliği ihlalleri ve siber suçlarla mücadelede kullanılacak olan yetki ve prosedürlerden oluşmaktadır.
Avrupa Konseyi’nin hazırladığı sözleşmenin hedefi ortak bir ceza politikasının oluşturulması ile toplumun siber suçlar karşısında korunması için özellikle gerekli mevzuatın kabul edilmesi ve uluslararası işbirliğinin geliştirilmesidir.
Aşağıda sözleşme maddelerinin genel kapsamı sunulmaktadır
Madde 1’de bilgisayar sistemi, bilgisayar verisi, hizmet sağlayıcı ve trafik bilgisi tanımlarına yer verilmiştir. Tanımlar, sözleşme maddelerinin etkin bir şekilde uygulanması ve kapsamına açıklık kazandırılmasında büyük önem taşımaktadır.
Sözleşme Madde 2 ile 13 arasında suçları tanımlamaktadır. Suçların tespitinden hareketle, suçlara karşı ortak asgari standartların oluşturularak bilgisayar veya bilgisayarla ilişkili suçların önlemesi hedeflenmektedir. Bu tip bir uyumun hem ulusal düzeyde hem de uluslararası düzeyde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle uluslararası işbirliğine destek konusuna önem verilmiştir.
Bu bölüm 5 başlık altında toplanmıştır.
İlk başlıkta bilgisayara ilişkili temel suçlar (gizlilik, bütünlük,ve bilgisayar verisi ile sistemin kullanıma açık olmasına yönelik temel tehditler) bulunmaktadır. 2, 3 ve 4’üncü başlıklar ise bilgisayarla ilişkili diğer suçları kapsamaktadır. Bu suçlarda eylem öne çıkmakta ve bilgisayar ve telekomünikasyon sistemleri halihazırda ceza hukuku ile korunan menfaatlere saldırmak amacıyla kullanılmaktadır.
2‘inci başlıkta bilgisayarla ilişkili sahtecilik ve sahtekarlık, 3’üncü başlıkta ise bilgisayar sistemlerinin kullanılması ile çocuk pornografisinin kanunsuz olarak üretimine ve dağıtımına ilişkin fiiller yer almaktadır. Bu kapsam içerisinde taslağı hazırlayan komite ırkçı içeriklerin de bilgisayar sistemleri vasıtasıyla dağıtımının yapılmasını tartışmış ancak nihai karara ulaşamayarak, bunun ek bir protokolde yer almasını kararlaştırmıştır. 4’üncü başlıkta ise telif ve ilgili hakların ihlallerine ilişkin suçlar bulunmaktadır. Telif hakları ihlalleri bilgisayar veya bilgisayarlarla ilişkili suçlarda geniş olarak görülmektedir ve uluslararası etkilere sahip olmaktadır. 5’inci başlık suça yardım, teşvik ve teşebbüse yönelik hükümler içermektedir.
Madde 14 ile 21 arasında yer alan hükümler (usul hükümleri), sözleşmede ifade edilen suçlara yönelik soruşturmalar, bilgisayar sistemleri vasıtasıyla işlenen diğer suçlar ve suça ilişkin kanıtların elektronik formda toplanmasına yönelik olarak ulusal düzeyde alınması gereken önlemleri içermektedir.
Madde 22, taraf ülkelerin suça yönelik fiillerin yargılanması ile ilgili yükümlülüklerini belirlemektedir.
Madde 23 ile uluslararası işbirliği ile ilişkili genel kuralları içermektedir. Buna göre taraflar, işbirliğini geliştirecek ve bilgi akışını engelleyecek uygulamalardan kaçınacaklardır. Sözkonusu işbirliği bilgisayar sistemleri ve veri ile ilişkili her türlü suçu kapsayacaktır. Oluşturulacak işbirliğinin sözleşme hükümleri ile uyum içerisinde olması gerekmektedir.
Uluslararası işbirliği çerçevesinde Madde 24’te suçluların iadesine ilişkin hükümlere, Madde 25’te karşılıklı yardım ile ilişkili genel kurallara, Madde 26’da taraflardan birinin, diğer tarafa soruşturmasına yardımcı olabileceğine inandığı değerli bir bilgiyi iletmesine ilişkin prensibe yer verilmektedir.
Uygulamada uluslararası anlaşmanın bulunmaması halinde karşılıklı yardım talepleri ile ilgili prosedürler ise Madde 27 ile madde 28’de bulunmaktadır.