Hürriyet gazetesinde bugün yayınlanan bir haberde telekom sektörününü yeni piyasaya giren özel firmaları hakkında “Kaçak Trafik” suçlaması yapılıyordu. Konuyla ilgili olarak tüm tarafların görüşlerine başvurduk.
İlk olarak konuyu Rekabet Kurumu’na sorduk. Rekabet Kurumu yetkilisi şunları söyledi;
Bu konu şu aşamada rekabetle ilgili değil. Çünkü, ortada bir lisans var. Bu lisans ses trafiğini taşımaya yönelik. Bu lisansı veren ise sektörün düzenleyici kurumu. Yani düzenleyici kurumun kendi verdiği lisansa sahip çıkması gerekir.
Eğer sektörün rekabete filli açılması dolayısıyla verilmiş olan lisanslar varsa, ses tekeli de 31/12/2003 saat 24:00 itibariyle sona ermişse, buna rağmen yerleşik-tekel olan firma lisanları ve serbestleşmeyi tanımıyorsa, bu noktada lisansları veren kurumun konuya muhatap olması lazımdır.
Yoksa düzenleyici kuruma “senin verdiğin lisanlar ne işe yarıyor” denilir. Kurum kendi verdiği lisansların ne anlam taşıdığını göstermek ve sorumluluğu üstlenmek durumundadır.
Eğer, düzenleyici otarite, kendi verdiği lisanslara sahip çıkmaz ve sorumluluğu üstlenmez ise, o zaman “vahim bir rekabet ihlali” durumu söz konusu olur ve Rekabet Kurumu işte o zaman konuya müdahil olmak zorunda kalır.
2 gündür İstanbul ve Ankara’da Türk Telekom yetkililerince yürütülmekte olan baskın ve tedbir çalışmaları hakkında, dün bilgisine başvurduğumuz Telekomünikasyon Kurumu yetkilileri;
TT’nin bu konuda polislik üstlenmesi doğru değil. Biz buradayız ve konunun sahibiyiz. Bir yanlışlık varsa, Türk Telekom’un bize gelmesi gerekirdi. Verdiğimiz lisanlar yeterlidir. İsteyen firma –bağlantı ücretlerinin yüksek maliyetini göze alıyorsa– ara bağlantı anlaşmasını imzalamadan da ses trafiği taşıyabilir. Firmaların sadece Turk Telekom’la değil, daha önce sektöre yerleşmiş olan Turkcell, Telsim, Avea firmaları da ara bağlantı yapma ya da yapmama hakları vardır. Lisans almış firmaların ara bağlantı anlaşması imzalaması ya da imzalamaması kendi bilecekleri bir şeydir.
Yapılması daha önce planlanmış olan “Ara Bağlantı Sorunları” başlıklı toplantı nedeniyle Telkoder üyelerinden Doğan Online Genel Müdürü Tanju Erkoç, Koç.net Genel Müdür Yardımcısı M.A.Akarca, Sabancı Telekom Genel Müdürü Çağatay Özüdoğru, Borusan Telekom Genel Müdürü Burak Gökmen ve Telkoder Başkanı-Eser Telekom Genel Müdürü Yusuf Ata Arıak bugün Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Ömer Arasıl’ı ziyaret ettiler. Toplantıya katılanların ilettiklerine göre, Arasıl toplantı sırasında bugünün güncel konusu “kaçak trafik” tartışması ile ilgili olarak şöyle dedi;
Lisans almış firmalar için “kaçak trafik” diye bir kavram olamaz. Telekom sektöründe, bu tür konularda karar ve önlem alma hakkı Telekomünikasyon Kurumu’ndadır. Türk Telekom kendi başına tespit yapamaz. Tespit yapacak olan TK’dır. Bu şekildeki TK görüşünü bir kaç gün içinde açıklayacağız. Ayrıca Ara Bağlantı konusundaki sorunların çözümü için de 18-20 ağustosta toplanacağız.
Hürriyet Gazetesindeki haberden ötürü, ismi gündemin baş sırasına oturan Telkoder Başkanı Yusuf Ata Arıak ise ;
Lisans almış firmaların ses yapması yasaldır. Eser Telekom da lisans almış bir firmadır. Bu konularda problem varsa yetkili merci Telekomünikasyon Kurumu’dur. Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Ömer Arasıl’ın da açıkladığı gibi Türk Telekom’un kendi başına tespit yapması doğru değildir. Şu anda nasıl Eser Telekom gidip Türk Telekom’da kendi bildiği gibi tespit yapamaz ise, Türk Telekom da Eser Telekom da böyle bir tespit yapamaz. Bu açından bakılırsa Eser Telekom ile Türk Telekom arasında bir fark yoktur. Her ikisi de, aynı sektördeki rakip şirketlerdir.
şeklinde konuşuyor. Arıak ayrıca “22 senedir telekom sektöründeki bir firmayız ve ben de bu firmanın yöneticisiyim. Kimsenin bu şirketi ve beni karalamaya hakkı yok. Konuyla ilgili Türk Telekom yöneticilerinden ve diğerlerinden şahsi tazminat talep edeceğiz” diye ilave etti.
Sektördeki firmalarla yaptığımız görüşmelerde; firmaların hem kendi adlarına hem de Yusuf Ata Arıak ve Eser Telekom adına üzüntü duymakla birlikte, bu gelişmeden memnun oldukları bilgisini aldık.
Bu hafta başlayan baskınlar, bir çok firmayı –özellikle sektöre yeni girmeye çalışanları– şaşkın bıraktı. Türk Telekom’un lisans almış firmalara bu şekilde baskın yapmaması gerektiği, TK tarafından da ifade edilmesine karşın, Türk Telekom’un son günlerdeki bu olağanüstü çabası, sektörün iplerini elinden kaçırmamak isteği ve firmaları ara bağlantı sözleşmelerini imzalamaya zorlamak olarak yorumlanıyor.
Sektör firmaları Türk Telekom’un bu tür baskınlardan, serbestleşmenin olmadığı 1/1/2004’den önceleri bile sonuç alamadığını iddia ederek, şöyle diyorlar;
Türk Telekom elindeki altyapı kozunu bir silah gibi kullanıyor. Zaman zaman arıza var diyor ve hatlarımızı kesiyor. Bu nedenle de pek çok firma ses çıkaramıyor ve boyun eğiyor.
Ancak bu son adım, olayı gün ışığına çıkardı. Biz bile daha iyisini yapamazdık. Şimdi olayın üstü kapatılmayacak ve kamuoyu, önce internet, sonra telekom sektöründe yaşanan baskınların ne olduğunu öğrenmiş olacak.
Öte yandan Hürriyet gazetesinin bu haberi veriş biçimini –telekom sektörüne yatırım yapan bir grup olduğu için de– şaşkınlıkla karşıladık. Telekom sektörünün, teknolojinin kendine özgü terminolojisi ve farklı kavramlar nedeniyle kendisini anlatmakta zorluk çektiği görülüyor. Sorunların basın ve medya tarafından, gerçek nedenleri dışında ve anlam kaymasına uğrayarak verilmesinden şikayetçiyiz.
Son olarak konuyu Türk Telekom yetkililerine de sorduk. Aldığımız cevaplar şu şekilde;
turk-internet.com : Türk Telekom şu anda hangi alanlarda tekeldir. Bu tekel hakkı ile ilgili yönetmelik ve kanun maddeleri nelerdir?
Türk Telekom : 406 sayılı Kanunu 2’nci maddesinin (a) bendinin 1 inci cümlesi, “Hiç kimse Bakanlıkla bir görev, imtiyaz sözleşmesi yapılmış veya Bakanlık tarafından bir telekomünikasyon ruhsatı veya genel izin verilmiş olmadıkça, telekomünikasyon hizmeti yürütemez ve/veya altyapısı kuramaz ve işletemez.” hükmünü,
Anılan Kanunun 2’nci maddesinin (c) bendi ise; “Türk Telekom; telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini, 31.12.2003 tarihine kadar bu Kanun ve görev sözleşmesi çerçevesinde tekel olarak yürütür. Kişisel telekomünikasyon tesisleri ile telekomünikasyon hizmetlerine ilişkin imtiyaz sözleşmeleri veya telekomünikasyon ruhsatları veya genel izinlerinde ilgili işletmeci tarafından kurulması öngörülen telekomünikasyon altyapısı hariç olmak üzere, tüm telekomünikasyon altyapısının kurulması ve işletilmesi de tekel kapsamına dahildir..” hükmü ihtiva etmektedir.
Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerine ilişkin mutlak tekel hakkı 31.12.2003 tarihinde sona ermekle birlikte, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu hükümleri uyarınca hiç kimse Telekomünikasyon Kurumu ile bir görev, imtiyaz sözleşmesi yapılmış veya Telekomünikasyon Kurumu tarafından bir telekomünikasyon ruhsatı veya genel izin verilmiş olmadıkça telekomünikasyon hizmeti yürütemeyeceği ve/veya alt yapısı kurup işletemeyeceğinden; söz konusu yetki belgesi türlerinden birine sahip olmaksızın data devreleri üzerinden ses geçirilmesi ve VOİP yapılması tekel kalkmış olmakla birlikte, halen anılan kanuna ve Türk Telekom ile Telekomünikasyon Kurumu arasında imzalanan 11.02.2002 tarihli “Telekomünikasyon Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Görev Sözleşmesi”ne göre, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi, alt yapısının kurulması ve işletilmesi münhasıran Şirketimizin görev ve yetkisi ile yükümlülüğünde bulunduğundan, mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.
Bununla birlikte, Uzak Mesafe Telefon Hizmeti İşletmecisi olarak hizmet vermek üzere yetki belgesi almak için Telekomünikasyon Kurumuna başvuran şirketlerden başvuru koşullarını tamamlayan 27 şirkete 17 Mayıs 2004 tarihinde yetki belgeleri verilmiş olup, bugün itibariyle UMTH yetki belgesi almış olan 38 şirket mevcuttur.
Telekomünikasyon Hizmetleri Yönetmeliğinin UMTH’ye ilişkin Ek 8 bölümünün 5.2 maddesi, “UMTH İşletmecisi bu hizmet kapsamında ileteceği trafik için, şebekelerarası irtibatın sağlanmasına yönelik cihazları kendisi kurabilir. UMTH İşletmecisi, Kurum tarafından yetkilendirilen işletmecilerden altyapı temin ederek ve/veya ilgili yetkilendirmeyi alıp kendi altyapısını kurarak hizmet verebilir.” hükmünü ihtiva etmektedir.
turk-internet.com : Ruhsat almış ama ara bağlantı imzalamamış bir firma VoIP ya da ses trafiği taşımacılığı yapabilir mi? Yapamaz ise hangi kanuna veya yönetmeliğe göre yapamaz?
Türk Telekom : Yukarda belirtilen nedenlerle, yasal yollarla VoIP yapabilmek için sadece yetki belgesine sahip olmak yeterli bulunmamakta, Telekomünikasyon Kurumundan UMTH lisansı alan şirketlerin söz konusu telekomünikasyon hizmetini yerine getirebilmek için ya Türk Telekom’dan altyapı temin etmeleri ya da Telekomünikasyon Kurumundan kendi altyapılarını kurmaları konusunda izin almaları gerekmektedir.
Yani, Telekomünikasyon Kurumundan UMTH lisansı almış ancak, Türk Telekom ile Arabağlantı Sözleşmesi imzalamamış bir Şirketin VOİP yada ses taşıyıcılığı yapmasının tek yolu, Telekomünikasyon Kurumundan kendi altyapılarını kurmaları konusunda izin almasıdır ki, henüz bu konuda Telekomünikasyon Kurumundan ilgili yetkilendirmeyi almış hiçbir firma bulunmamaktadır.
turk-internet.com : Türk Telekom’un rakibi olan firmaları basma hakkı var mıdır? Yine hangi kanun ya da yönetmelik çerçevesinde yapılmıştır?
Türk Telekom : Bu altyapıyı yukarıda belirtilen iki şekilde de sağlamayan firmaların söz konusu eylemleri suç niteliğinde bulunmaktadır. Bu suçu öğrenen herkesin ve doğal olarak Türk Telekom’un da şikayette bulunma ve delil tespiti isteme hakkı bulunmaktadır. Türk Telekom tarafından soruda belirtildiği şekilde kaba tabiriyle basma eyleminde bulunulmamakta, tespit edilen kaçak ses trafiği yada VOİP faaliyetleri Türk Telekom tarafından Telekomünikasyon Kurumuna ve yetkili Cumhuriyet Savcılıkları ve maliye bakanlığı ve mahallin en büyük mülki amirine bildirilmektedir.
406 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde yer alan, “2’nci maddenin (a) fıkrasına aykırı olarak imtiyaz sözleşmesi veya görev sözleşmesi yapılmaksızın telekomünikasyon tesisi kuran ve işletenlerin tesisleri Kurum’un talebi üzerine ilgili mülki amirlerce kapatılır ve işletmeye son verilir. Ayrıca failleri hakkında iki milyar liradan otuz milyar liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur. Tekerrürü halinde failler hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis ve dört milyar liradan altmış milyar liraya kadar ağır para cezası verilir.
2 nci maddenin (a) fıkrasına aykırı olarak genel izin ve ruhsat almaksızın telekomünikasyon hizmeti verenlerin tesisleri Kurum’un talebi üzerine ilgili mülki amirlerce kapatılarak hizmetlerine son verilir. Tekerrürü halinde failleri hakkında ikiyüz milyon liradan üç milyar liraya kadar para cezasına hükmolunur.
Telekomünikasyon hizmeti sunan bir işletmeci ile abonelik sözleşmesi yapan gerçek ve tüzel kişiler faaliyetlerinin gereği olarak aldıkları hizmeti üçüncü kişilere ücretli veya ücretsiz verebilir.
Aboneler yararlandıkları hizmeti sadece ticaret amacıyla üçüncü kişilere sunamazlar. Aksine davrananların abonelik sözleşmeleri iptal edilir.” hükmü gereğince tespit edilen kaçak ses trafiği yada VOİP faaliyetleri Türk Telekom tarafından Telekomünikasyon Kurumuna ve yetkili Cumhuriyet Savcılıkları ve maliye bakanlığı ve mahallin en büyük mülki amirine bildirilmektedir.
Telekomünikasyon Hizmetleri Yönetmeliğinin 48 inci maddesinin 1 nci fıkrasında yer alan, “İşletmeciler, diğer işletmecilerin veya herhangi bir şekilde yetkisiz olarak telekomünikasyon hizmeti yürüten veya telekomünikasyon altyapısı işletenlerin mevzuata ve/veya ilgili yetki belgelerine aykırı hareketlerini Kuruma bildirir. İşletmeciler, ayrıca diğer işletmecilerin veya yetkisiz şekilde telekomünikasyon hizmeti sunan veya altyapısı işleten şahısların faaliyetlerinin herhangi bir şekilde kendi hizmetlerini bozduğu, engellediği, değiştirdiği veya zorlaştırdığı yönündeki şikayetlerini de Kuruma bildirir. Kurum bu şikayetler üzerine gerekli inceleme ve denetlemeleri yapar ve gerekli gördüğü tedbirleri alır.” hükmü gereğince ve 406 sayılı Kanunda yer alan hükümler gereğince, zaten bu tür faaliyetleri bütün telekomünikasyon işletmecileri Telekomünikasyon Kurumuna bildirmek zorundadır.
turk-internet.com Notu : Gördüğünüz gibi, tarafların hepsi kendi cephesinden kendisinin haklı olduğunu düşünüyor. Biz konunun takipçisiyiz. Siz okuyucularımıza bu konuyla ilgili farklı yönleri ve uzman görüşlerini aktarmaya devam edeceğiz.
Bu konudaki geçmiş haber ve bilgileri UMTH İşletmeciliği ve Serbestleşme başlıklı dosyamız içinde bulabilirsiniz.