Her yöntemin bir iletişim biçimi var. PR işinde ise iletişim, belki de en kritik konu. Yazdığınız ya da söylediğiniz her şeyi çok iyi tartmalısınız. Aksi takdirde, geri dönüşü olmayan hatalar yapabilirsiniz. Tam bu noktada, PR dilinin nasıl olması gerektiği sorusu akla gelebilir. Aşağıdaki satırlar, PR dili hakkında fikir sahibi olmanız için yazıldı. Son derece kısa ve öz tutuldu. Okuyucuyu bir kurallar bombardımanına boğmak yerine, uygulamaya geçirilebilecek birkaç “kıvrak” not düşüldü.
Tutarlı Olmak
İyi bir PR’cı olmak için bol egzersiz yapmanız gerekiyor. Egzersiz yapabilmek için de bazı noktaları hatırlamak lazım. Üslup, ya da Öztürkçesiyle “biçem”, bu noktalardan biri. Hatta, önceliklerin birincisi. Neden derseniz, açık ve tutarlı bir üslubunuz yoksa, kurumsal iletişiminizde başarılı olamazsınız. Yaptığınız her işte aynı üslubu koruyarak, sağlam ve güvenilir bir kurumsal kimliğe sahip olduğunuzu gösterebilirsiniz.
Farkı yaratan, üslup ve sunum biçiminiz ile ilgili küçük detaylardır. Sonuç ne olur derseniz, işte yanıtımız: ürün ya da hizmetinizi gerçek anlamda tanıtan, vurucu ve etkili basılı malzemeler; şöyle bakmak yerine okumayı tercih eden bir hedef kitle; her açıdan tutarlı bir kurumsal imaj.
Peki ya görsellik konusu? PR dili, burada da devreye giriyor. Kurumsal kimliğin, her slaytta, her mekanda ve her sayfada yansıtılması gerekiyor. Şirket logonuz, seçilen tipografi ve yapılan tasarım, her yerde kendini göstermeli. İletişimde rol oynayan tüm unsurları, belli bir bütünlük içinde kullanmalısınız. Şirket minibüsü ya da kamyonunun üstünde, basın bülteninde, tanıtım filminde, ürün etiketinde ya da kırtasiye malzemelerinde hep aynı dil, aynı logo, aynı renk bulunmalı. Bu bağlamda, kurumsal kimliğinizin yazılı ve görsel malzemelerde uygulanmasına dair belli standartlarınız olmalı. Tüm çalışanlarınız, bu standartları titizlikle uygulamalı.
Kime Seslendiğini Bilmek
PR dilinizin sağlığı açısından, kime hitap ettiğinizi çok iyi analiz etmelisiniz. Metni, kimin için yazıyorsunuz? Üslubunuzu, yazılacak metnin niteliğine, konuşulacak insanın eğitim seviyesine ya da bulunulacak ortamın koşullarına göre ayarlamanız önemli. Kimi zaman açık dille anlatılmış, çift anlam taşımayacak biçimde dile getirilmiş, kısa ve öz metinlere ihtiyaç duyarsınız. Bazı durumlarda da daha resmi ve ölçülü bir üslup kullanmak gerekir. Kısacası, üslubu belirleyen, hedef kitlenizdir.
Gazeteler ve Siz
PR işinde başarılı olmak için basın dünyasının dinamiklerini iyi bilmek lazım. Onların sözcüklere bakış açısı, sıradan bir vatandaşın bakışından epey farklı. Öyle ki bazı gazeteler, yazı işleri kadrosu için özel üslup rehberleri hazırlıyor ve herkes buna uyuyor. Bulabilirseniz, bu rehberlerden edinin. Rehber temin edemiyorsanız, tek çare, söz konusu gazeteyi ya da dergiyi enine boyuna incelemek. Başka bir deyişle, özne ve yüklem kullanımına dikkat etmek, yazıların düzenlenme biçimini anlamak, genel hitap şeklini kavramak, anlatımda kilit noktaları görmek lazım. Gazetenin benimsediği üsluba uygun yazılmış bir basın bülteni, hiç şüphesiz, basılma şansını artırır. Üstelik, bülteninizin gazeteci arkadaş tarafından değiştirilerek kullanılma olasılığı neredeyse sıfırdır.
Basın Bülteni Tiyoları
Basın bülteni, PR çalışmalarının belkemiği gibidir. Bülten yazmanın da incelikleri vardır. Bu incelikleri bilmek, hem iyi bir PR iletişimcisi, hem de iyi bir PR takipçisi olmak demektir. Başka bir deyişle, böyle bir bilgiye sahip olduğunuzda etkili bültenler yazabilir ya da bir bültenin başarısını ölçebilirsiniz.
İlk kural tutarlı olmaktır. Anafikirde, sözcüklerde, zaman kullanımında, kısacası her şeyde tutarlılığı sağlamalısınz. Başarılı bültenlere ilişkin diğer ipuçlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Tekrardan ve yanlış kullanımdan kaçının. Aynı yüklemler, arka arkaya gelmesin. Bir sözcüğü yazmadan önce anlamını doğru bildiğinizden emin olun. Gerekirse, sözlük karıştırmaya üşenmeyin.
Hem sözcükleriniz, hem de cümleleriniz kısa olsun. Böylece, kolay okunur bir şey yazmış olursunuz.
Jargon ya da fazla karmaşık sözcükler kullanmayın. Yabancı ya da az kullanılan sözcükleri unutmaya çalışın. Bunları, uzman gazetecilerin inisiyatifine bırakın. Karmaşık bir üslupla, ancak iletişim kopukluğu yaratırsınız. Hatta okuyucu, tepeden iletişim kurmaya çalışarak onu küçümsediğinizi bile düşünebilir.
Arada sırada metne soluk aldırın ve bir doz espri katmaktan çekinmeyin. İşin ciddiyetini bozmayacak, ama okuyucuda minik bir tebessüm oluşturacak iki laf edebilirsiniz.
Oturup Kalkmanın PR’cası
PR dili, yalnızca sözlü anlatım değildir. Vücut diliniz, davranışlarınız, mimikleriniz, tutumunuz, kısacası her haliniz, PR dilinizi ortaya koyar. Personelinizi, bu anlamda da çok iyi eğitmelisiniz. Kurumsal kimliğinize zarar gelmemesi için telefon operatöründen sunum yapacak danışmana kadar herkes, nerede ne zaman ne söylemesi gerektiğini bilen, kendine ve kurumuna güveni tam bireyler olmalı.
Telefon, posta, faks, vb. ile gelen mesajlara kısa sürede yanıt vermek, özü sözü bir olmak, güzel konuşmayı bilmek ve dilbilgisi kurallarına hakim olmak gibi pek çok etmenin, PR dilinin ve üslubunuzun aynası olduğunu unutmayın.